Terkoğlu’nun yazısından ilgili kısım şöyle:
Aslında hedef, sahte kanser ilaçları sebebiyle çocuk ölümlerine neden olan bir örgüttü. Operasyonu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Emniyeti ile birlikte yürütmüştü. 26 Aralık’ta düğmeye basıldı. Toplam beş ilde 37 kişi gözaltına alındı. Baskınlarda piyasa değeri 4 milyon lira olan sahte ilaç ele geçirildi. Operasyonun ardından 20 kişi tutuklandı. Gözaltına alınan isimlerin benzer suçlardan toplamda 127 suç kaydı vardı. 128. kez işlem görüyorlardı.
Gelelim krize…
Operasyonda hedef alınan kişilerden biri Necati Zaman’dı. Zaman’ın kasten öldürmeden nitelikli yağmaya, uyuşturucu ticaretinden tehdide kadar birçok dosyası vardı. Polise göre tehlikeli bir hedefti. Gelgelelim, Zaman’ın resmi adresi de telefonunun sinyal verdiği adresler de hep Ankara’daydı. Ankara Emniyet Müdürlüğü ile irtibatla, Zaman’a operasyon yapılmaya çalışıldı. “Çalışıldı” diyorum, çünkü operasyon günü, sabah 7.20’de özel harekât polislerinin baskın yaptığı ev Zaman’ın çıkmamıştı!
Kimin mi çıktı?
Polisler, kadın hâkim ve devletin kritik bir kurumunda çalışan eşi ile karşılaştı
SEHVEN SORUŞTUMA BAŞLADI
Baskında bir de tutanaklara yansıyan tartışma yaşandı. Hâkim ve eşinin tutanağa düştüğü şerhi aktarayım: “İkamette bulunan şahısların kimliklerini ibraz etmelerine rağmen eve özel harekât unsurlarının girdiği…” Nitekim tutanakta polisler de eve girerek “kaba arama yapıldığı”nı kabul ediyordu.
Sıradan birinin evine girilse, muhtemelen karakolda günlerce “vallahi Zaman’ı tanımıyorum” diye derdini anlatmak zorunda kalacaktı. Ama bu kez “sehven” hikâyesi sert taşa çarpmıştı. Hâkim ve devletin kritik kurumunda çalışan eşi, meselenin peşini bırakmadı. Devreye önemli isimler girdi. Yıllardır duyduğumuz “sehven” vakalarının bu kez sorumlusu arandı.
EMNİYET’TE SEHVEN GERİLİMİ
Soruşturmada Ankara Emniyeti İstanbul’u, İstanbul Emniyeti Ankara’yı suçladı. Ankara Emniyeti kendisine gelen adresin gerçekte olmadığını, olası en yakın adrese gittiğini söyledi. İstanbul Emniyeti ise Ankara’daki bir adres detayına vâkıf olamayacaklarını, Ankara Emniyeti’nin yeterince çalışma yapmadan baskın yaptığını, üstelik posta kutusunda farklı bir fatura görmek gibi detayları es geçerek eve girdiğini, girerken de yanına komşulardan tanık almamak gibi bir hata yaptığını ifade etti.
Operasyonu yapan polislerin WhatsApp yazışmalarına bakıldı. Sonradan yakalanan Zaman’a adresindeki tuhaflık soruldu.