Güvenlik uzmanları zafiyetin istihbarat eksikliğinden kaynaklandığına dikkat çekti. Emekli Emniyet Müdürü Ercan Taştekin "İstihbaratı felç, istihbaratçıları linç ederseniz, burnunuzun ucunu bile göremezsiniz" dedi. Eski terör müdürü Murat Çetiner ise terörle mücadelenin tamamen yanlış yürütüldüğünü kaydetti
Özellikle İstanbul ve Ankara'da güvenliğin üst seviyede olması gereken noktalarda örgütlerin rahat eylem yapabildikleri görüldü. Son olarak Atatürk Havalimanı'nı kana bulayan saldırganların bir ay boyunca İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne çok yakın mesafede ikamet ettiğinin ortaya çıkması istihbarat zaafı iddialarını yeniden gündeme getirdi.
İSTİHBARATÇILAR LİNÇ EDİLDİ
Bingöl eski İl Emniyet Müdürü kanlı saldırıların İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün gibi kritik noktalara çok yakın yerlerde planlanması veya meydana gelmesini istihbarat körlüğüne bağladı. Türkiye'de istihbarat sisteminin felç edildiğini savunan Taştekin,”İstihbaratı felç, istihbaratçıları linç ederseniz, burnunuzun ucunu bile göremezsiniz, gözünüzün önündeki hadiseleri dahi fark edemezsiniz” şeklinde konuştu.
IŞİD'E ÖNCELİK VERİLMİYOR
Güvenlik güçlerinin siyasi irade tarafından yönlendirildiğine de dikkat çeken Taştekin şöyle devam etti: “Dünyanın bile en büyük terör örgütü olarak gördüğü örgütler üzerine enerjinizi harcamayıp hiç alakası olmayan cadı avlarına polisin enerjisini siyasi irade yönlendirirse IŞİD gibi, PKK gibi kanlı örgütler sizinle alay eder gibi en hassas yerlerinizde konuşlanırlar. En hassas kalbinizde ve beyninizde eylem yaparlar. Yaşanan gelişmelerin IŞİD ve PKK'nın eylemlerini önlemeye öncelik verilmemesiyle de izah edebiliriz. Öncelik verilmediğini görüyoruz bundan kaynaklı olarak da büyük felaketler yaşıyoruz.”
MİT'İN İSTİHBARATLARI SOYUT
Kanlı olayların ardından algı operasyonları yapıldığına da dikkat çeken Taştekin,”Çok ucuz ve üzüntü verici algı yöntemleriyle de karşılaşıyoruz. Olaylardan sonra bu eylemin istihbaratı vardı şeklinde açıklama yapılıyor. Yer, zaman gibi somut bilgi içermeyen ucu açık bilgiler istihbarat bilgisi değildir. Bunun anlamı yoktur. İstihbaratın kendisini temize çıkarmak için yapılan bir girişimdir” dedi.
POLİSE KOMŞU
3 canlı bombanın Fatih'te tuttukları dairede kaldıkları ortaya çıktı. Teröristlerin kaldıkları ev İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yürüme mesafesinde. Yaklaşık bir ay önce peşin kira vererek Ardıç Apartmanı'na taşınan teröristler, dairenin camlarını güneşlikle kapattı. Oturdukları süre boyunca da güneşlikleri hiç açmadılar. Dairenin pencereleri de açılmadığı için havalandırmayı daireye bağlı klima ile yaptılar.
DİKKAT ÇEKEN DEMİR KAPI
Teröristlerin oturdukları dairenin çift kapılı olması dikkat çekti. Normal kapının üzerine bir de demir kapı yapılmıştı. Adını vermek istemeyen ve 41 yıldır aynı apartmanda oturan yaşlı kadın alt katındaki daireden sürekli ses geldiğini söyledi. Teröristlerin oturdukları daireden keskin bir kimyasal kokusu geldiğini söyleyen yaşlı kadın, “Çok acayip bir koku. Benzersiz bir koku. Gaz kokusu hiç eksik olmadı. Demek ki o gece onları doldurdular, tık tık tık ses geliyordu” şeklinde konuştu.
FAİLLER EMNİYET'TE KAYDI OLAN ŞAHISLAR
TEM eski Şube Müdürü Murat Çetiner istihbarat zaafına dikkat çekti. Çetiner "Bütün hadiselerden sonra şunu görüyoruz, bu şahıslar geçmişte ya bilinen şahıslar ya takip edilen şahıslar. Ancak polisler gerçek olmayan terör örgütleriyle mücadele ediyor, ya da kapasiteleri ancak buna yetiyor. Terörle mücadelede en tepeden en aşağıya kadar mekanizma doğru çalışmıyor" ifadelerini kullandı.
YENİ X-RAY MERTER'E Mİ KOYULACAK
Güvenlik tedbirlerinin arttırılarak eylemlerin önlenemeyeceğini belirten Çetiner şunları söyledi: "Komik girişimler konuşuluyor. Atatürk Havalimanı girişine büyük x-ray konulması gündeme getiriliyor. Ya bu sefer de bomba orada patlarsa cihazı Merter'e mi taşıyacaksınız. Mücadele sağlam istihbarat ve etkili operasyonlarla olur. Dünyanın en güvenli havalimanında eylem yapılabiliyorsa artık söylenecek söz yok demektir."
UYRUKLARI BELİRLENDİ
İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 44 kişinin ölümü 239 kişinin de yaralanmasına neden olan canlı bomba saldırısını gerçekleştirenlerin uyrukları tespit edildi. Saldırganlardan birinin Özbek vatandaşı, birinin Dağıstan uyruklu Rus vatandaşı, birinin de Kırgız vatandaşı olduğu belirtildi. Dağıstan uyruklu Rus vatandaşı olan saldırganın Fatih'te kiraladıkları evde pasaportunu bıraktığı ve bu pasaport ile yaklaşık 1 ay önce Türkiye'ye giriş yaptığı öğrenildi.
ÖLÜ SAYISI 44'E YÜKSELDİ
İçişleri Bakanı Efkan Ala, saldırıda ölenlerin sayısının 43 olduğunu açıklardı. İlerleyen saatlerde Bakırkoy Devlet Hastanesi'nde tedavi goren Yasin Öcal da hayatını kaybetti. Sayı 44'e yükseldi.
POLİSİN CANLI BOMBAYLA KARŞILAŞTIĞI ANLAR KAMERADA
Atatürk Havalimanı'ndaki canlı bomba saldırıları ve onlara engel olmak isteyen güvenlik kuvvetlerinin çabasıyla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde, canlı bomba dış hatlar geliş terminaline ilerlerken asansörlerin önünde sivil polis tarafından durduruluyor. Sivil polisin kimlik sorması üzerine silahını çeken canlı bomba, polise ateş açıyor. Polisi vuran terörist asansöre binip alt kata iniyor.
Kaynak: Özgür Düşünce gazetesi