Tarık Ziya / SAMANYOLUHABER.COM
Türkiye’de yüksek seviyeden dolar bozdurup Borsa’nın sığ sularında gözü kapalı balık avlayanlar halinden gayet memnundu. 3,70 TL’den doları bozdur, çuval dolusu TL ile 2013 senesindeki fiyatın yarısına gerilemiş Borsa’dan ucuz kâğıt topla. Bir müddet elinde tut.
Faizler yüzde 20’ye doğru yol aldığı için dolardan TL’ye geçiş hızlansın. Nispeten döviz talebi azalsın. Bu arada dolar yeniden almak için cazip seviyelere gerilesin. Çifte kaymaklı ekmek kadayıfı…
FED, EKİM’DE 10 MİLYAR DOLAR ÇEKECEK
Amerika’da Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen’a dikkat kesil. Onun vereceği işareti alır almaz sattığın seviyeden 20-25 kuruş daha ucuz hale gelmiş dolarları yeniden topla ve yola koyul!
Türkiye’de piyasa denilen sıcak para tezgahında son 6 ayda olup bitenin hülâsası aynen bu şekilde. Tepede (zirve) sat, dipte (çukur) al… Alırken de satarken de kazan…
Amma velakin 20 Eylül 2017 itibarıyla daha yüksek getiri vaat eden Türkiye gibi pazarlara koşanların hareket alanı daralmaya başladı.
Zira FED Başkanı Yellen, ödünç verdiği dolar banknotlarını geri alma operasyonunda Ekim ayından itibaren vanayı daha da kısacak.
3,5 TRİLYON DOLARI GERİ ALACAK
Hem faiz artışları devam edecek hem de 10 milyar dolarlık tahvili piyasaya iade edecek. Safha safha piyasadan 3,5 trilyon doları geri alacak.
2008 krizinde elinde tahvil bulunduranlara ‘gelin paranızı ben ödeyeceğim’ diyen FED şimdi ödünç verdiği paraları talep ediyor. Doların düne nazaran ne kadar pahalı hale geleceğini buradan hesap edebilirsiniz.
O günden bu yana sadece FED değil Avrupa Merkez Bankası (ECB), Japon Merkez Bankası (BOJ) da piyasaya nakit desteği sağlamıştı. FED’i bu iki bankanın da takip etmesi an meselesi.
AVRUPA VE JAPONYA DA SIRADA
Üç merkez bankası diyet (likiditeyi kısarak) yaparak bilançodaki fazlalıkları azaltmayı hedefliyor. Aksi halde ödünç paralarla varlık fiyatları yeniden şişer ve balon patlayabilir…
Faiz artışı ve bilonçoyu küçültmek için bütün dikkatini enflasyon, büyüme ve istihdam gibi üç temel veriye teksif eden FED Başkanı Yellen, ekonominin planlanan rotada sıhhatli büyüme performansını devam ettirdiğini söyledi: “Orta vadeli enflasyon ve istihdam hedefleri doğrultusunda, ihtiyaç duyulduğu sürece Komitemiz para politikasını kullanacaktır. Komitemiz, faiz oranını ekonominin genel gidişatına göre kademeli olarak artırmayı hedeflemektedir. Böylece maksimum istihdamın sağlanması, iş gücü piyasasının desteklenmesi ve enflasyonun hedef seviyeye çekilmesi amaçlanmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Yellen’ın bu sözlerinden Komite’nin daha evvel ilan ettiği gibi faiz artışına devam edeceğini anlıyorum. Bir başka ifadeyle döviz hem azalacak hem de maliyeti artacak.
TÜRKİYE SADECE SEYREDİYOR
Türkiye gibi sıcak para müptelası bir ekonomi için hiç iyi haberler değil bunlar. Yellen’in beyanlarının mürekkebi kurumadan doların 3,50 TL’yi geçmesi, Euro’nun 4,20’ye doğru hareket etmesi kurda sert çıkışların ilk işaretleridir. Sıcak paranın döviz topladığı bir piyasada Borsa İstanbul’un kapısına ‘serbest düşüş mevsimine hoş geldiniz’ pankartı asılabilir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) endişelenmiş olmalı ki FED’in son hamlesine dikkat çekerek, portföy (hisse senedi, tahvil, bono) akımlarında muhtemel dalgalanmalar olabileceğini vurguladı: “Böyle bir durum, gelişmiş ülkelerde menkul kıymet fiyatlarında dalgalanmalar yaratarak büyüme eğilimini zayıflatabilecektir. Ayrıca, jeopolitik gelişmelerin de etkisiyle risk iştahının azalması gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarında da dalgalanmalara yol açabilecektir.”
DOLAR SATMAK AKILLICA OLMAZ
Döviz talebini karşılamak için rezervlere yüklenme ihtimali kalmadığına göre (net rezervler 26 milyar dolara geriledi) Merkez Bankası elinde tek kalan tek silahı, yani faizi kullanacaktır. Faiz indirimi bekleyen Saray müşavirleri anlamak istemese de vaziyet bu kadar vatandaşın aleyhine…
Yüksek enflasyon, yüksek faiz, yüksek kur… 3Y de işsizlik ve iflas gibi 2İ’ye işaret ediyor. İnişine sevinilemeyecek kadar fazla yükselişi olan inişlerle Türkiye’de bahar havası estirenlerin kulakları çınlasın.
Bilvesile hatırlatmış olayım: Yellen vanayı kısarken Türkiye’yi Londra’daki Hintli Herif bile kurtaramaz.
Aynı filmi tekrar tekrar seyrediyorsak arızayı niye televizyonda ya da filmde arıyoruz ki.
Dönüp aynaya bakabilsek keşke!
TARIK ZİYA