Odakule'deki İstanbul Sanayi Odası (İSO) binasında yapılan toplantı da basına kapalı gerçekleştirildi. İmamoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'yı yolculadıktan sonra kameraların karşısına geçti. Burada İmamoğlu'na sorulan sorular ve İBB Başkanı'nın verdiği yanıtlar şöyle oldu:
"ERDOĞAN ANKET VE ARAŞTIRMALARA ÇOK DEĞER VERİYOR"
Hakkını aramak konusunda tabii ki herkes hakkını arayabilir. Biz de hakkımızı ararız. Hiç sorun yok. Hak aramanın usulleri ve şekilleri var. Bu usullere uymadığınız zaman hak aramanın biçimi değişir. Bu sefer başka bir haksızlık doğurursunuz. Bu çok net. Ama içine sinmediği kısmına gelirsek, bulunduğu salondaki kişilerin içine sinmemiş olabilir. İstanbul halkının gayet içine sinmiş durumdadır. Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının da içine sinmiş durumda. Sokaktayız. Gittiğimiz her yerde vatandaşlarımızla baş başayız ve beklentilerini dinliyoruz. Ben anketlere ve araştırmalara çok değer verdiğini biliyorum Sayın Cumhurbaşkanımızın. Böyle bir süreci, halkla test etmesini dilerim. Gerçeği daha yakın görecek diye düşünüyorum. Kuşku duymasınlar.
Diğer kesime oy vermiş insanlara kızgın olmama gibi bir cümleyi zaten doğru bulmamız mümkün değil. Herkesin özgür iradesiyle bir oy verme hakkı var. Kime ne verdiğini bilemezsiniz. Bazen en yanınızdaki insanın kime oy verdiğine dair tahmin yürütme hakkınız yok. Dolayısıyla kime kızacaksınız? Rastgele mi kızacaksınız? O insanların oyları insanların kendisine ve kendi vicdanına aittir. Kimse bunu sorgulayamaz. Bir başka yönüyle siyasi mesaj, seçim mesajı vb. Biz o mesajı bile duymuyoruz. Efendim şöyle mi olur böyle mi olur iyi mi olur kötü mü olur? Onu bile duymuyoruz. Seçimlerin meşruiyeti vardır. O zaman herkes kaybettiği seçimden sonra yeni seçim arayışına girer. Çok kötü bir atmosfer.
Türkiye'deki demokrasinin, normalleşmenin, Türkiye'deki seçimlerle ilgili insanların meşruiyeti kabul etmesinin öneminde saklı aslında. Bu seçim bitmiştir. Bu seçimin bir kazananı var. Mazbatasını almıştır. Görevinin başındadır. Şu an uydurulan gerekçeleri, tırnak içerisinde uydurulan gerekçelerin diyorum, gerekçelerin hiç birisinin seçimle ilgisi yoktur.
Seçim öncesiyle ilgili alınması gereken tedbirlerin yeniden sorgulanması, acaba buradan bir şey bulabilir miyiz araştırması. Ya kardeşim, İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı ve bir sürü insanın, seçimlerin en iyi koşullarda hatta dünyanın en güvenilir seçimi olması hususunda açıklamaları var. O seçimin gecesinde, ''3 bin küsur oyla kazandık'' diyen aday var. Ya da Anadolu Ajansı'nın yapmış olduğu manipülasyon var. O kadar sorgulaması gereken işler var ki. Biz bunları sorgulamıyoruz bile.
Seçim bitmiştir. Kendi tedbirlerimizi aldık. Seçimle ilgili tutanaklarımızı topladık. O tutanaklarımızı kayda geçirdik. Sonucu elde ettik. O sonuca olan güvenimizle kazandığımıza olan inancımızı bugüne kadar savunduk. Uydurma gerekçeleriyle ilgili o süreci yöneten insanlarla alakalı, Sayın Cumhurbaşkanına çağrı yapmıştım. Bence o kişileri gözden geçirsinler.