Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan polisler ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca hakkında verilen tahliye kararına rağmen serbest bırakılmamalarına tepki gösterdi. Dumanlı, "Keyfi bir şekilde insanları 'tahliye etmiyorum' diyemezsiniz." dedi.

Tutuklu polislerin ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca hakkında verilen tahliye kararını Samanyolu TV'de değerlendiren Ekrem Dumanlı, "Çok sevindirici bir haber. Hala bir umut ışığı olabileceğine dair emare gördüm. Bunlar, 'taşları döşüyoruz' sözsüyle, proje mahkemeleriyle başlamıştı. Tek tek seçilen bazı isimler tayin edilerek başlamıştı. Buna rağmen hazırlanan dosyaların zayıf olduğu ortaya çıktı. Dosyalar bilinen dosyalar. Aylardır iddianame yazılamamasından da anlaşılıyor ki bunlar boş dosyalar. Emir komuta, darbe geleneği içinde hazırlanmış dosyalar. Bazı gazetecilerin hedef göstererek, maalesef yargıyı da alet ederek bir dönem başlatılmıştı. Bu proje, AYM'nin de kimyasını bozdu. Oradan da dönmese bile AİHM'den dönecek kararlardır. Bu fasit daireden çıkıldığı an, vicdanı olan adliye mensubu bir insana ulaştığında bu kararın çıkması bekleniyordu. İşte bu akşam da mahkeme, 'manifesto' gibi karar vermiş. 'Hırsızlar dışarıda, hırsızları yakalayan polisler içeride.' Halkın algısı buydu ve bu algı boşuna oluşmadı. Bugün, bu gece dönüm noktası." açıklamasını yaptı.

"Madalyonun öbür yanı da, kararın engellemek için Hadi Bey ve diğer kişilerin kriz masası kurduğu haberleri geliyor." diyen Dumanlı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun hukukla uzaktan yakından alakası yok. Krallarının çocuklarının, hırsızların, hırsızlarının çocuklarının, İran'dan gelmiş, Türkiye vatandaşı yapılmış, tonlarca altını olan kişilerin suçun şahsiliğinden bahsediliyor da, devletine hizmet etmiş, yıllarca televizyonculuk yapmış insanın suçsuzluk karinesinden bahsedilmiyor. 1980 darbesinde gözaltında alındım. Adliyeye gitmek o zaman sevinç vesilesiydi, adliyeye gidileceği zaman ağlayan insanlar vardı. O zaman adliyelerde hukuk vardı. Keyfi bir şekilde insanları 'tahliye etmiyorum' diyemezsiniz. Salim Başol diye bir hakim vardı, Menderes'e çirkin bir şekilde, "Ne yapalım sizi buraya tıkan kuvvet bunu istiyor." demişti. Bugün onun adından rahmetle bahsedilmiyor. Ona o talimatları veren isimler den de rahmetle bahsedilmiyor. Bugünün yarını da var. Rica ediyorum, emirle yukarıdan dikte edilmiş kararlar karar vermeyin. Hidayet Karaca ve diğerleri hakkında tahliye kararı verilmiş, gerekçesini de yazmış. Adaleti ayaklar altına almak isteyenler çıkabilir. Tarih bunları bir film şeridi gibi yazacak."

CİHAN