Gün içinde 18,36'ya kadar yükselen dolar/TL kuru, kararın ardından 12,3 seviyesinin altını gördü.
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından sonra birkaç saat içinde 1 milyar dolar satıldığını söyledi.
Çakar, dövize çevrilebilir mevduat uygulamasının maliyetinin Hazine tarafından karşılanacağını açıkladı.
Peki ekonomistler bu adımları nasıl yorumladı? Yerli ve yabancı ekonomistlerin açıklamalarını inceledik.
Mahfi Eğilmez: Dolaylı faiz artışı
Stockholm Institute'tan Erik Meyersson, bu programın döviz riskinin kamu bütçesi ve vergi mükellefleri tarafından üstlenilmesi anlamına geldiğini söyledi. Meyersson, Türkiye'nin risk priminin gelişmekte olan diğer ülkelerle farkının 2012'den beri en yüksek seviyede olduğunu paylaştı.
Hakan Kara: Yakın tarihin en dolarize bilançosu
Ima Sammani: İyimserliğe yol açtı
"Adımlar piyasaları şimdilik sakinleştirse de TL'nin hâlâ bir yıl önce hayal edilemeyecek seviyelerde. TL'nin geçen yılki seviyelerine geri dönmesi için ise Merkez Bankası'nın adım atması gerekiyor."
Refet Gürkaynak: Ülkenin kafasını gözünü yardılar
Reuters'a konuşan döviz alım satım şirketi Tempus'un başkan yardımcısı John Doyle, "TL'de bugün yaşanan hareketlilik devasa olsa da biraz daha geniş zaman aralığına baktığımızda TL'nin değeri Perşembe günkü seviyelerde. Hükümet bu planı nasıl uygulayacağını henüz açıklamadı" dedi.
Baki Demirel: Toplumsal maliyeti kur atağına göre daha düşük olabilir
Demirel aksi takdirde borç yükünün artması nedeniyle devletin borcunu ödeyemeyeceği endişesi yaratarak ülke risk primini ve dolayısıyla dış borçlanma faizini yükseltebileceğini, bu yüzden riskli olduğunu vurguladı.
Dani Rodrik: Faizler artmadıkça kur farkı da devlete binecek
"Ama yok eğer enflasyon beklentileri (ve dolayısıyla artan kur) ekonomideki temel makro dengesizliklerden kaynaklanıyorsa, bu karar olsa olsa ancak günü kurtarır.
"Çünkü (daha yavaş da olsa) kur artmaya devam edecek, faizler artmadıkça da kur farkı devlete binecektir. (Dövize çevrilebilir mevduatları hatırlayan var mı?)"
Reuters ajansına konuşan Swissquote Bank'ten kıdemli analist İpek Özkardeşkaya, ekonominin "freni patlamış bir kamyon" gibi gözüktüğünü söyledi.
Erdoğan'ın açıkladığı adımların alışılmış ekonomi politikalarından farklı olduğuna dikkat çeken Özkardeşkaya, "Türkiye karmaşık bir süreçten geçiyor. Artık oyunu kurallarına göre oynamıyorlar. Alışılmışın dışında her adım stratejiyi daha da karmaşıklaştırıyor ve bu kriz yönetiminin başarılı olup olmayacağına dair bir öngörüde bulunmayı imkansız kılıyor" dedi.
Erinç Yeldan: O zaman TCMB ne diye kendi faizini düşürüyor?
Merkez Bankası verilerini paylaşan iktisatçı Altuğ Özaslan, vadeli mevduatta 1,29 trilyon TL bulunduğunu, aylık mevduat faizi yüzde 2 iken son bir ayda dolar/TL kurunun yüzde 10 yükseldiğini, devletin ödemesi gereken yüzde 8'lik farkın 103,2 milyar TL'ye denk geldiğini söyledi ve ekledi:
"Bu para arzından aynı tutarda artış demektir ve çok ciddi enflasyonist etkisi olur. Sürdürülemez…"
Finansal analist ve bağımsız enflasyon hesaplama araştırma grubu ENAG üyesi Mehmet Çağdaş İşim, bunun geçmişte de denenen "dövize çevrilebilir mevduat" yöntemi olduğunu ve "yüksek enflasyon, tüplerin karneyle dağıtılması ve ekmek kuyruklarına yol açtığını" aktardı.
Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yalçın Karatepe "Fazla heyecanlanmayın. Geçmişe dönük bir şey yok. Bundan sonra dövize endeksli bono satacaklar. Aslında bu örtülü faiz artışıdır" dedi.
İktisatçı Arda Tunca, kur artışıyla faiz arasındaki farkın kim tarafından, hangi kaynakla ödeneceğinin belirsiz olduğuna dikkat çekti ve "Devlet, bir bankaya mı dönüşecek? Tam bir karmaşa!" ifadelerini kullandı.
Ümit Akçay, bu adımla kamu bütçesinin genel seçim öncesinde kullanılmaya başlandığını belirtti ve ekledi:
"En büyük sorun içerideki döviz talebiydi. Devlet, mevduat faizi ile kur artışı arasındaki farkı garanti ediyorsa bu talep gevşeyebilir."
BlueBay Varlık Yönetimi'nden Timothy Ash, bu adımların ekonomiye dair mevcut sorunları çözmediğini belirtti ve dolarizasyon problemini özel sektörden kamuya aktardığını söyledi.
İlhan Döğüş, Merkez Bankası'nın ihracatçılara ileri vadeli kur rakamı vermesinin "örtük sabit kur rejimi" olduğunu yazdı.
Uğur Gürses ise Twitter hesabından iki soru sordu:
"Dalgalı kur rejiminde Merkez Bankası hedge fon gibi mi iş yapacak?
"'TL'den kaçmayın diye size dövize endeksli enstrüman sunuyoruz' diyen krizi çözebilir mi, derinleştirir mi?"
Burcu Ünüvar da "Yanlışı, yanlışla düzeltemezsin!" ifadelerini kullandı.