Türkiye Petrolleri
Anonim Ortaklığı tarafından hazırlanan 2011 Yılı Hampetrol ve
Doğalgaz Sektör Raporu'ndan derlenen bilgilere göre, geçen yıl dünya petrol
üretimi 88 milyon varil/güne ulaşırken, bu miktarın yarısından fazlası tankerlerle belirli limanlardan taşındı.
Basra Körfezi'nde
Hürmüz Boğazı, Hint ve
Pasifik Okyanuslarını bağlayan Malakka Boğazı dünyanın iki önemli stratejik geçidi olarak öne çıktı.
2016 yılına kadar bölgeler arası petrol ticaretinin 1 milyon varil/gün artarak 35,8 milyon varil/güne ulaşması bekleniyor. Bu dönemde Orta
doğu bölgesinin en büyük petrol ihracatçısı olmayı sürdüreceği, Afrika'da ihracatın 1,6 milyon varil/günden 8,8 milyon varil/güne çıkarak en yüksek ihracat artışının gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Aynı dönemde eski
Sovyetler Birliği ülkelerinde ihracat rakamlarının sabit kalması ve dünya petrol ticaretinin Pasifik kıyılarına yönelmesi bekleniyor.
Türkiye'de petrol aramaları
Türkiye'de geçen yıl, 101 adet arama
kuyusu, 35 adet tespit kuyusu, 60 adet üretim kuyusu, 5 adet doğalgaz depolama kuyusu olmak üzere toplam 201 adet kuyu açıldı, 324 bin 689 metre
sondaj yapıldı.
Geçen yıl
yurt içinde 2,4 milyon ton petrol ve 793 milyon metreküp doğalgaz üretildi. Geçen yıl itibarıyla yurtiçi üretilebilir petrol
rezervi 310,4 milyon varil (45,43 milyon ton) düzeyinde bulurken, yeni rezervler yapılmadığı takdirde, bugünkü üretim seviyesi ile yurtiçi toplam
ham petrol rezervinin 19,2 yıllık ömrü bulunduğu bildirildi.
Karadeniz'de umut var
TPAO raporunda, Karadeniz'de yürütülen faaliyet sonucunda Türkiye'nin 40 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayabilecek bir rezerv varlığı tespit edildiği belirtilirken, ”Ayaklı-Akkaya ve Doğu Ayazlı doğalgaz sahalarından Karadeniz Türk karasuları içinde doğalgaz üretimine başlanmış olup, günde yaklaşık 500 bin metreküp gaz üretimi gerçekleştirilmektedir” denildi.
2035'e kadar 38 trilyon dolarlık enerji yatırımı
Raporda,
İran-ABD arasındaki politik gerginliğin yanı sıra petrol ihtiyacının yüzde 20'sini İran'dan karşılayan
Avrupa Birliği'nin İran'a
yaptırım uygulama kararı ve karşılığında İran'ın Hürmüz Boğazı'nı
kapatma olasılığı durumunda 2012 yılında petrol talebinin karşılanmasında zorluklar yaşanması, orta vadede
OECD petrol talep artışının sabit kalması, OECD dışı ülkelerin talep artışının ise artmaya devam etmesi beklendiği kaydedildi.