Murat
Ülker, 50 şirkete, 300
markaya ve 20 bine yakın çalışana sahip
gıda imparatorluğunun patronu.
Babası
Sabri Ülker'in ölümünün ardından neler hissettiğini anlatan Ülker, "Kendimi büyümüş hissettim. En güçlü duygu buydu" dedi.
En büyükleri gıdada olmak üzere 50 şirkete, 300 markaya ve yaklaşık 20 bin kişiye ulaşan çalışan sayısıyla ülkemizin 50 büyük işvereni arasında üst sıralara yerleşen
Yıldız Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı
Murat Ülker, yine de kendisini zengin hissetmiyor. Paraya pula değer vermeyen, "Dünya malı dünyada kalır" çizgisinde davranmayı
tercih ediyor.
Üç çocuklu bir
baba olmanın rahatlığıyla,
bisküvi ve çikolata dünyasının kahramanları çocukları çok seviyor.
Ülker'in
Nevşehir Avanos'taki "Çocuklar İçin Futbol" kampını görmek üzere gittiğimiz Kapadokya'da 80 ilden gelen miniklerin mesafesiz, sıcak ilişkileri onu mutlu etti. "Onlar benim müşterilerim" diyerek, hiçbirini kırmadı ve tişörtlerine parafını attı. Grup başkanlarından Zeki
Ziya Sözen, bizlere Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı'nın, obeziteyle mücadele ve çocuklardan başlayarak
toplum sağlığını korumaya yönelik "
Yemekte Denge" Programını anlattıktan sonra buluştuğumuz Murat Ülker'le
futbol ve
şike dahil her konuyu konuşmayı başardık. Kilosunu sporla ve az yiyerek korumaya çalışan Ülker'in bileğinde "adım ölçer" vardı.
Babam vasiyet etmez, yapardı
* Murat Bey, babanız Sabri Bey'i kaybettiniz. Acınız yeni ama acaba neler hissediyorsunuz?
Babam ölünce büyüdüğümü hissettim. En güçlü duygu bu oldu benim için.
* Fatih Camiindeki cenaze töreninde rakibiniz Eti'nin patronu Firuz Kanatlı, Sabri Bey için çok güzel düşünceler iletti. Firuz Bey'le aranız her zaman iyi midir?
Rakibimiz olabilir ama Firuz Bey'e "amca" derim. Çocukluğumdan beri kendisiyle görüşürüz. Babamla her zaman iyi ilişkileri vardı. Birbirlerine zor günlerde
yardım ederlerdi.
* Babanızın size özel bir vasiyeti var mıydı?
Babam öyle çok vasiyet eden bir adam değildi. Bir şeyi isterse hemen yapardı.
'Bırak o hacı-hoca şirketini'
* Ülker'de ne zaman çalışmaya başladınız?
Çok
erken yaşlarda başladım. Abim (
Ali Ülker) 8 yaşında iken
vefat etti. Böylelikle ben de erken yaşlarda Ülker Grubu'nda işlerin içine dalmış oldum.
* Babanızın yanında değil de başka bir işte çalışmayı hiç düşündünüz mü?
İlginç bir anım var bu konuda.
Boğaziçi Üniversitesi'nde Master eğitimim sırasında çift A notu almıştım. Hocamız bana iş
teklif etti. Ona, "Çalıştığım bir işim var" deyip, teşekkür ettim. Buna rağmen ısrarla kendi
tavsiye ettiği şirkete geçmemi söyledi ve "Söyle bakalım, nerede çalışıyorsun?" diye sordu.
* Ne cevap verdiniz?
Ülker'de çalıştığımı belirttim. Hoca, "Bırak o hacı, hoca şirketini" dedi.
* Buna yanıtınız ne oldu?
Efendim, "
Hacı amcam (Asım Ülker), hoca da babam (Sabri Ülker), ben Ülker'i bırakamam" cevabı verdim.
5 yıl içinde halka açılabiliriz
* Yıldız Holding'in ortaklık yapısı nasıldır?
Holding'de ablam Ahsen Özokur ve ben iki büyük ortağız. İkimiz de birer
aile şirketi kurduk. Benim şirketimin adı "Üs", ablamın şirketi de "Kökler". Bu şirketler üzerinden Yıldız Holding'e ortağız.
* Yıldız Holding'i halka açmayı düşünüyor musunuz?
Kurumsallaşmaya dönük çalışmalarımız sürüyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde halka açılabilecek noktaya gelebilir...
Migros ve CarrefourSA'ya talip olur mu?
*Perakendenin iki önemli markası Migros ve CarrefourSA, vitrine çıkarsa, talip olacak mısınız?
(Yemek masasındaydı ve böyle bir soru beklemiyordu) Ağzımızda büyük lokma var.
* Migros'tan aldığınız Şok'u mu kastediyorsunuz?
Evet
* Şok'u almış olmaktan memnun musunuz?
Biz memnunuz, önemli olan müşterilerin memnuniyeti...
Koç, "Pendik Marina"yı niye aldığımızı sordu?
* Gıda dışında yeni sektörlere de girmeyi planlıyor musunuz?
Çok farklı sektörlere girmeyi düşünmüyoruz.
* Pendik'te marinanız var. Bu sektörde büyüyecek misiniz?
Düşünmüyoruz. O işe niye girdik, ben de bilmiyorum.
* Grubunuz o işe sizden habersiz mi girdi?
Değil ama o zaman öyle denk geldi.
Rahmi Koç da bana, "Marina işine neden girdiniz?" diye soruyor. Ona da, "Bilmiyorum" cevabı veriyorum.
* Öyleyse Pendik Marina'yı satmayı mı düşünüyorsunuz?
Bizden kimse şirket almaya yanaşmaz. Fiyat vermeye çekinirler.
* Siz hep şirket mi alırsınız? Sattığınız olmaz mı?
Bir süre önce
Tire Kutsan'ı sattık. Bizim de sattığımız oluyor. Tire Kutsan'ı EBİTTA (Faiz ve
vergi öncesi kâr) çarpı 18'e varan
fiyatla sattım. EBİTTA'sı zaten küçüktü.
İhaleye "otoyol yapımı" konulursa girmeyiz
* Otoyol işletme ihalelerine girmek üzere Koç Grubu ve bir yabancı ortakla konsorsiyum oluşturdunuz, nasıl çalışmayı düşünüyorsunuz?
Otoyol işletme ihalesinin ne şekilde yapılacağı henüz belli değil. Netleşince karar vereceğiz.
* Neyin netleşmesini bekliyorsunuz?
İşletme ihalesinin içine bir de otoyol yapımının konulacağı konuşuluyor. O zaman biz girmeyebiliriz. Çünkü, otoyol yapmak bizim işimiz değil. Biz inşaatı finanse edemeyiz.
Makine Takım'ı aldık iki kat büyüteceğiz
* Gözde adlı risk sermayesi şirketiniz var. Bununla, farklı alanlara girmeyi düşünüyor musunuz?
Gözde'nin içinde benim hissem dışında Ülker veya Yıldız Holding adı geçmez. Amacımız orada büyüyebilecek şirketlere girmek, onları geliştirmek.
* Süren Ailesi'ne ait Makine Takım'ı aldınız, onu başka hangi şirketler izleyebilir?
Makine Takım, 50 milyon lira cirosu olan iyi bir şirket.
Yatırım yapmak gerekiyor. Kısa sürede Makine Takım'ı iki kat büyütmeyi planlıyoruz.
Yabancı bir ortakla anlaştık
Bundan bir süre önce grubun, Doğu
Avrupa'nın en önemli
şekerleme ve çikolata üreticisi olan Ukrayna'lı AVK'yı satın alacağına yönelik haberler çıktı. Ancak, bu iddia yalanlanırken, grubun sadece Doğu Avrupa değil, Orta
doğu ve Afrika'da da çeşitli fırsatları değerlendirmeye devam ettiği açıklandı. Murat Ülker'e bunu da sorduk:
* Gündeminizde yeni bir şirket veya marka alımı var mı?
Aslında var, imzasını attığımız, hatta mürekkebi bile kuruyan işler var.
* Bir değil, birkaç şirket mi? Bunlar, yabancı mı, yerli mi?
Henüz imzayı attığımız şirket açıklama yapmamıza izin vermiyor.
Nasıl bir şirket?
Büyütebileceğimizi düşündüğümüz bir şirket...
Aziz Yıldırım'a "Hakim ne derse olur" mesajı gönderdi
* Siz Fenerbahçelisiniz. Başkan Aziz Yıldırım, tahliye olsa da şike davası dahil toplam 6 yıl 3 ay hapis cezası aldı, bu duruma ne diyorsunuz?
Bizde güzel bir laf vardır, "Şeriatın kestiği
parmak acımaz" derler.
* Bundan sonra Yargıtay süreci var?
Oralardan çıkacak kararlara saygı duymak gerekir. Çünkü, neticede hakimin dediği oluyor.
* Şikeyle ilgili davalara nasıl bakıyorsunuz?
Şüpheden kaçmak lazım. Şüpheli ortamlar yaratmamak lazım. Futbolda, buralarda bile kamplaşma olursa, hiç birşey konuşamaz hale geliriz...
FB'ye başkan adayı değilim o iş bana göre değil
* Babanız Beşiktaşlı iken siz nasıl Fenerbahçeli oldunuz?
Beni dayım Fenerbahçeli yaptı.
* Fenerbahçe'de başkanlık için adınız sık sık geçiyor. Aday olmayı düşünüyor musunuz?
Ben
başkan adayı falan değilim. O iş bana göre değil zaten...
* Çocuklarınız da Fenerbahçe'yi mi tutuyor?
Büyük oğlum Yahya Fenerbahçeli. İkizlerden biri
Galatasaraylı. Galatasaray'ın renklerini çok sevdiğini söylüyor. Diğeri Beşiktaşlı gibi. Ona bir Beşiktaş forması
hediye etmişler. Epeyce sahiplenmiş görünüyordu. Galiba benim hatırıma Fenerliyiz diyorlar.
* Fenerbahçe şampiyon olmayınca kızıyor musunuz?
Hayır. Bakın Galatasaray şampiyon oldu,
holding binasına Galatasaray bayrağını astık. Bir hafta kaldı. Bir hafta sonra Fenerbahçe kupayı aldı, bu sefer onun bayrağını astık.
Ekonomiye, bisküviden, bakkaldan bakıyorum
* Türkiye'nin gündemi karışık. Sizin gündem anlayışınız nedir?
Ben işime bakarım. Gazetelerle bizimle ilgili kısımları kesip veriyorlar, onları okuyorum. Ama gün içinde diğer gazeteleri, ancak işim bittikten sonra okuyorum,
mesai saati içinde okumuyorum. Hızlı okuyorum.
Hani, hızlı
okuma kursları var ya, gençken gitmiştim.
* Türkiye ekonomisini nasıl görüyorsunuz?
Nokta-i nazara yani nereden baktığınıza bağlı. Ekonomiye, bisküviden, bakkaldan bakıyoruz. Ekonomi iyi gidiyor. Kendi işlerim açısından da Türkiye açısından da bir problem görmüyorum. Hükümetin de ekonomi
yönetiminin de bu konuda endişeli olmaları, bilhassa güvenimi artırıyor.
* Avrupa ise kötü gidiyor. Sizce nereye gider bu durum?
Evet, Avrupa kötü. Avrupalı olmadığımıza göre kötü gidiş onların problemi.
Suriye'ye Ürdün üzerinden ara ürün satıyoruz
* Suriye'deki gelişmeler, sizi nasıl etkiledi?
Suriye'ye biz mal satıyoruz. Şimdi via satıyoruz, indirekt yani. Ürdün üzerinden ürünler gidiyor. Markalı ürünler yok, ara mamüller satıyoruz.
* Peki, İran pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mal satıyoruz da İran'la iş yapmak kolay değil. Bürokrasi çok fazla.