Üreticiler, hijyenik olmayan koşullarda gerçekleşen ve denetlenmeyen süt
üretimi ve bu üretimin
kayıt dışı olmasını
ülkemizdeki süt üretim zincirinin en temel sorunu olarak görüyor. Üretimin kayıt altına alınması için mutlaka ambalajlı üretim yapılması gerekiyor zira ambalajlı üretim kayıtlı üretim anlamına geliyor.
Yörsan’dan yapılan açıklamaya göre, Türkiye’de üretilen sütün %40’ı herhangi bir işleme tabi tutulmadan çiğ süt olarak tüketiciye ulaşırken, %60’ı ambalajlı süt olarak satılıyor. Gelişmis ülkelerde ise, üretilen sütün % 0.5-0.6’sı işlem görmeden tüketiciye ulaşırken, %99.5’i
modern isletmelerde işleniyor.
Süt ve süt
ürünleri
sektörünün sorunları
Yine Yörsan’ın yaptığı araştırmalara göre; sağlıklı
süt üretimi için altyapı ve teknoloji eksikliği, sağlıklı koşullarda
hayvan yetiştiricliğinin yapılamaması nedeniyle yaşanan hayvan kaybı, süt hayvanlarının veriminin düşük olması, üreticilerin çok az bir bölümünün birlik veya
kooperatif çatısı altında örgütlenmiş olması, sektörde
küçük aile işletmelerinin yer alması,
sokak sütçülüğünün halen var olması, süt sanayiinde kapasite ve kaynak kullanımının yetersizliği; pazarlama sorunları, AR-GE faaliyetleri için yeterince kaynak ayrılamaması, kaliteli
hammadde temin edilememesi, hammadde temini ve pazarlamasındaki mevsimsel dalgalanmalar gibi nedenlerle yetersiz olması, nitelikli işgücünün sektörde az yer alması süt ve süt ürünleri sektörünün en önemli sorunları arasında yer alıyor.
Sorunlarının çözümü için hem
özel sektör hem d
e devlet neler yapmalı?
Hayvancılık gıda sanayinin temelini oluşturuyor. Üreticiler ülkemiz hayvancılığının en önemli sorununun kaliteli kaba yesil yem teminindeki eksiklik olduğunu söylüyorlar. Bu temel sorun özellikle kış mevsiminde et ve süt veriminde düşüslere neden oluyor. Uzmanlar diğer mevsimlerde bol bulunan yeşil yem bitkilerinin silaj yapılarak kış mevsiminde hayvanlarımıza yedirilmesinin bu durumu önleyeceğini söylüyorlar.
Gıda devi Yörsan’ın sektörün sorunlarının çözümü için önerileri!
• Türkiye’ye ait uygun üretim bölgelerini gösteren tarım ürünleri haritası hazırlanmalı.
•
Tarım ve hayvancılık sektöründe çalışan herkes doğru ve kaliteli üretim için eğitilmeli ya da eğitilmiş kişiler bu konuda görevlendirilmeli.
• Çiftçilik müessesinin iyi bir tanımı yapılmalı ve seviyeli bir konuma getirilmeli.
• Desteklemeler gelişigüzel değil, ürün verimliliği ve kalitesi göz önüne alınarak gerçekleştirilmeli.
• Kaba ve kesif
yemin miktar ve kalitesini artırıcı tedbirle alınmalı, çiftçiler planlı yem bitkisi yetiştirmeli.
• İşletmelerde hayvan sayısının artırılması, işletme sahiplerinin kendi emeklerini katarak üretimde rol almaları sağlanmalı.
• Köy bazında toplu
ahır, sağım üniteleri ve süt toplama merkezleri kurulmalı, gerekli
teşvikler sağlanmalı.
• Hayvan sağlığı ve koruyucu hekimlik ön plana çıkarılmalı.
• Türkiye'nin yem, et ve süt üretim miktarlarını ve fiyatlarını takip edebilecek bir
sistem oluşturulmalı.
• Çiğ sütün çeşitli kalite özelliklerine göre (asitlik, yağ, kuru madde, protein, antibiyotik, bakteri yükü, somatik hücre sayısı) teşvik bedelleri düzenlenmeli.
• Süt ve et tüketimini özendirecek stratejiler ve projeler geliştirilmeli.