Kültür ve
Turizm Bakanı
Ertuğrul Günay,
İzmir'in
EXPO 2020 adaylığına ilişkin, ''Bizim bu sefer Paris'te yapılacak bu oylamayı kaybetmeye hakkımız yoktur. 2013 yılı bunun için, bizler için önemli ama asıl İzmir'de daha on yıllar yaşayacak olan gençler için, İzmir'in toplumsal, sosyal yaşamı için, bir dünya kenti olması için bizim önümüze değerinde bir fırsat geçti'' dedi.
Günay, Ege
Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği'nin (ETİK),
Hilton Oteli'nde düzenlenen genel kurulunda yaptığı konuşmada, önceki gün EXPO ile ilgili önemli bir
düzenleme yaptıklarını söyledi.
EXPO'nun İzmir özelinde bir
Türkiye projesi olduğunu vurgulayan Günay, şöyle devam etti:
''
Antalya 2016 yılında Dünya Botanik EXPO'sunu aldı. Bu da çok önemli. İzmir de dünya EXPO'suna aday. Planlama çalışmalarını kazaya uğratmadan yürütmek için
yasaya ihtiyacımız oldu. Valimiz, özel idare tarafından idare edilmişti. Son derece güzel bir
komisyon çalışması ile çıkardık. Temmuz ortasında
TBMM kapanmadan önce İnciraltı için yaptığımız yasal düzenlemeyi parlamentodan çıkaracağız ve EXPO konusunda bizden beklenen her şeyi yapmış olacağız.
Ne olursunuz iş yapmaya çalışalım İzmir'de. Bizim bu sefer Paris'te yapılacak bu oylamayı kaybetmeye hakkımız yoktur. 2013 yılı bunun için bizler için önemli ama asıl İzmir'de daha on yıllar yaşayacak olan gençler için, İzmir'in toplumsal, sosyal yaşamı için, bir dünya kenti olması için bizim önümüze
altın değerinde bir fırsat geçti. Bunu
tartışma konusu yapmadık. İzmir'in bu top ayağına geldi. Ege Bölgesi'nin ayağına geldi. Bu bölgenin dünyaya açılması için inanılmaz bir fırsat geldi. Kendi aramızdaki tartışmanın lüksü ile bu işi sekteye uğratmaya hakkımız yoktur. Hangi anda bizim yapmamız gereken ne varsa eksiksiz yerine getirmeye çalışıyoruz ama bütün İzmir kamuoyundan da aynı dikkati ve dirayeti bekliyorum.''
-''Butik bir destinasyon yaratalım diye titizlik gösteriyoruz''-
Bir başka güzel haberinin daha olduğunu belirten Bakan Günay, İnciraltı'nda planlanan alanın 600 hektarın üzerinde olduğunu, lagün çevresinde yeşil alanların, toplam 200 hektarda EXPO için kalıcı olmayan yapıların yapılacağını bildirdi.
Bakan Günay, bazılarının ''İnciraltı'nı yapılaşmaya açıyorsunuz'' diye
eleştiri getirdiğini kaydederek, ''Bu kalıcı olmayan yapıların içinde simgesel değeri olan, kalmasında yarar görülürse yüzde 3'ü geçmemek kaydıyla birkaç eseri koruyacağız. Bütün bu alan İzmir'e yeşil alan olarak armağan edilmiş olacak. Komisyondan geçirdiğimiz yasada bu yazıyor'' dedi.
İnciraltı bölgesinde 7 bin 500
yataklık bir termal turizm planladıklarını dile getiren Bakan Günay, şöyle devam etti:
''Toplam yatak 60-65 bin seviyesine çıkacaktır. Bu, İzmir turizmi için çok önemlidir. Havaalanı çok önemli ama yatak da çok önemli. Antalya'nın 400 bin yatağı var 10 milyon turist geliyor. İzmir'in 40 bin yatağı var 1 milyon turist geliyor. Demek ki bununla da alakalı. Marinalar, limanlar devreye giriyor,
kruvaziyer turizmi gelişiyor o zaman nitelikli yatak kapasitesini artıracağız. Biz Türkiye'nin öbür bölgelerde yapılmış yanlışlardan
ders alarak doğanın içinde daha butik bir destinasyon yaratalım diye özel bir titizlik gösteriyoruz.''
-
Foça Tatil Köyü-
Foça Tatil Köyü'ne de değinen Bakan Günay, şu bilgileri verdi:
''Foça Tatil Köyü bir kangrene dönüşmüştü. Metruk kalmış, kapalı kalmış ve Özelleştirme İdaresine verilmişti. O da özelleştiremiyor veya herhangi bir işe yarar hale getiremiyordu. Tahsis bizim
bakanlığımıza verildi. Haziran ayı içinde tahsis paketimize Foça Tatil Köyü'nü de dahil edeceğiz. Bu yasayı komisyondan geçirdik. Tahsisler yönetmeliğimizi de Resmi Gazete'de çıkardık.
Kamu taşınmazlarının turizme tahsis edilmesine ilişkin yönetmelikte kış, termal turizmi gibi alanların kiralanması ile ilgili bedelleri düşürdük ve tescilli yapıların yine tahsisi konusundaki bedelleri düşürdük. Kış turizmi ve termal turizm yatırımlarının da hızlanmasının önünü açan yeni düzenlemeyi hayata geçirmiş olduk.''
Bakan Günay,
teşvik paketinde kültür turizmi geliştirme koruma bölgelerinin olduğunu, bunun Antalya'da da Van'da da, Erzurum'da da, İzmir'de de bulunduğunu, bu bölgelere yatırım yapanların geri kalmış bölgelerdeki yatırıma hangi teşviki alıyorsa onu alacaklarını söyledi.
Türkiye turizminin geçen yıl coğrafyanın yardımıyla beklediklerinin üstüne çıktığını dile getiren Bakan Günay, ''30 milyonu geçeriz diyordum 31 milyonu geçtik.
Avrupa pazarı hala daralıyor. Bizim yeni pazarlara açılma gayretlerimiz var. Burada dikkatli bir süreç yaşayacağız. Hepinizden rica ediyorum başarının sahibi turizmci arkadaşlarım. Biz bu işte sadece moderatörlük yapıyoruz'' diye konuştu.
Bakan Günay, turizm
sektörünün öteki sektörlerden farklı olduğunu vurgulayarak, sektörde çalışanların ellerini yüzlerini yıkaması, giyimlerine dikkat etmesi, konuştukları dili mutlaka geliştirmesi ve başka insanlarla tanışması, dünyaya açılmasının işin doğasından kaynaklandığını ifade etti.
Günay şöyle dedi:
''Turizm sektörü insanımızı, toplumumuzu dünyaya açan,
ülke içinde ve dünyada barışı kuran 21. yüzyılın kurucu sektörüdür. O yüzden ben bu sektörün gelişmesini çok önemsiyorum. İçinin doldurulmasını geleneksel el sanatları,
sivil mimarlık örnekleriyle, arkeolojik değerleriyle, gastronomisiyle içinin doldurulmasını çok önemsiyorum. Son zamanlarda bununla ilgili güzel adımlar attık.
Ecrimisil ile ilgili sorunlarımız var, denetlemelerle ilgili,
yurt dışından gelen işçilerin çalışması ile ilgili sorunlarımız var. Biz bu sorunları öteki ilgili bakanlıklarla paylaşıyoruz ama sizden rica ediyorum. Trafik ve
gıda güvenliği ile ilgili hepimiz birbirimize daha fazla yardımcı olalım. Geçen yıllarda yaşadığımız birkaç kazanın getireceği tartışmalara bizim bu yıl tahammülümüz yok. Çünkü 2012 çok önemli bir yıl.''
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (
TÜRSAB) Başkanı Başaran
Ulusoy'un konuşmasında birleşmenin altını çizdiğini belirten Bakan Günay, şunları kaydetti:
''Bu ihtiyacı herkes biliyor. Bunu yasa çerçevesinde halledemedik şu ana kadar. Türkiye'nin otelcileri ve sektörün tüm bileşenleri bir
işbirliği sağlayamaz mı? Bunu sağlamamız çok büyük bir ihtiyaca dönüştü. Türkiye turizmi 23 milyar dolar açıklandı ama
Maliye Bakanı diyor ki piyasadaki 11,5 milyar dolarlık döviz kaynağın en az yarısı turizmdendir. Hangi sektör bu kadar büyük bir katkı yapıyor?
Turizmden başka böyle bir sektörün temsilcisi varsa ayağa kalksın. İstihdama, yan sektörlere yaptığımız katkıyı, ekonomiye ve sosyal yaşama yaptığımız katkıyı lütfen önemseyelim. Biz kurumsal çatının altında buluşabilmeliyiz. Bu çatının en saygın unsurlarından biri de rehberlerdir. Onların da hangi mesleğe mensup olduğu belli değildi. Rehberler yasamızı da komisyonumuzdan çıkardık. Gündemimizde önce EXPO yasası, sonra rehberler yasası var. Sektörün önündeki güncel konuları aşmak için işbirliğimizi sürdürüyoruz.''
-Diğer konuşmalar-
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, 2011 yılının turizm sektörü açısından iyi geçtiğini ifade ederek, bunun sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
ETİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İşler, sit alanı olan Ege Bölgesi'nde turizm yapmanın kendileri için biraz daha zor olduğunu belirterek, ''Değişim Projesi'' hakkında bilgi verdi. İşler, Ege ve İzmir'in destinasyon olarak markalaşmasını hedeflediklerini dile getirdi.
TÜRSAB Başkanı
Başaran Ulusoy da sektörde birlik olunması gerektiğini vurguladı.