Alman basının neredeyse tamamının borç
krizinin daha da derinleşebileceği yönünde haberlere yer vermesi bilhassa
finans çevrelerinde yaşanan paniğin boyutlarını gözler önüne serdi. Gelinen
son durum itibariyle
İspanya'daki bankacılık krizinin artık
kontrol altına alamadığı netlik kazanırken,
Yunanistan'ın iflasın eşiğine biraz daha yaklaştığı ve
İtalya'nın da borç almada zorlanmaya başladığı gözleniyor. Yaşanan endişenin temelindeki en önemli etkenlerden birini de
İspanyol ve İtalyan devlet tahvillerine uygulanan risk primlerinin yüzde 7'nin üzerine çıkması oldu.
Yatırımcılar İspanyol bankacılık sektörünün yaşanmakta olan belirsizlik nedeniyle kriz sürecindeki en riskli döneme girdiği konusunda hemfikir görünüyor. Bu da İspanya'nın devlet tahvillerine uygulanan risk primlerin
Euro'ya geçilmesinden bu yana görülen en yüksek seviyeye çıkmasından kaynaklanıyor.
Tahvil faizlerinin yükselmesi bilhassa borç bulmakta zorlanan İtalya açısından sorun oluşturuyor. Çünkü bu artışlar alınan borçları normalde olduğundan daha da masraflı hale getiriyor. Buna paralel olarak önceki gün
Avrupa'da birçok
hisse senedi yükselişe geçerken, İspanya ve
Yunanistan borsalarında ise düşüş yaşandığı gözlendi. AB genelinde zayıflayan
ekonomik konjonktür ise krizdeki ülkelerin bütçesini toparlamak için atılacak yeni adımları neredeyse imkansız hale getiriyor.
BORSALAR SERT TEPKİ VERDİ
Finans piyasalarının panik halinde verdiği reaksiyonlar neticesinde Euro dolar karşısında son iki yılın en büyük değer kaybına uğrayarak yeniden 1,24 dolar sınırının altına indi. En büyük Alman şirketlerinin yer aldığı Alman Birleşik
Borsa Endeksi'nin (DAX) yüzde 2 değer kaybına uğraması ise son gelişmelerin
Almanya'daki olumsuz yansıması hakkında ciddi bir gösterge oldu.
Bunu takiben Euro bölgesinde önde gelen 50 firmanın hisselerinden oluşan EuroStoxx 50 endeksinin dün yüzde 0,73 oranında toparlanarak 2131,69 puana yükselmesi ise ekonomi çevrelerindeki sisli havayı dağıtmaya yetmedi.
PİYASALAR YUNAN SANDIKLARINA KİLİTLENDİ
Ekonomi uzmanlar geçen hafta belirginleşen bütün bu olumsuz gelişmelere bağlı olarak yaz aylarında krizin daha da derinleşebileceği uyarısında bulundu. Diğer yandan ise piyasaların büründüğü kriz perdesini Yunanistan'da seçmenlerin yeniden
sandık başına gideceği 1
7 Haziran tarihinden önce aralaması mümkün görünmüyor. Çünkü AB Komisyonu'nun hala iflasın eşiğinde olduğunu belirttiği Yunanistan'a verilecek yardımların akmaya devam etmesi için bu ülkede seçimleri takiben iktidara gelecek olan hükümetin belirleyeceği somut
yol haritası ve tasarruf hedefleri hayati önem taşıyor.