Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Türkiye Türkçesinin, özellikle de
İstanbul Türkçesinin, Türkiye'nin artan gücüne, büyüyen ekonomisine, artan dış ticaretine paralel olarak artık uluslararası bir boyut kazandığını belirterek, ''Yerli yatırımlarda Türkçe hassasiyetini ben özellikle yatırımcılarımızdan rica ediyorum. Uluslararası yatırımlarda, özellikle de iç tasarımda Türkçe hassasiyetini görmek istediğimizi burada özellikle vurgulamak istiyorum'' dedi.
Başbakan Erdoğan, eşi
Emine Erdoğan ile birlikte geldiği Şişli'deki
Trump Towers Mall'un açılışında yaptığı konuşmada, başta
Ortadoğu Otomotiv ve D YAPI olmak üzere, bu
mimari eserleri İstanbul'a ve Türkiye'ye kazandıran herkese
ülkesi ve milleti adına teşekkür ettiğini söyledi.
260 bin metrekarelik 39 katlı
rezidans kulesi ve 43 bin metrekarelik 37 katlı iş kulesinin İstanbul'a gerçekten çok farklı bir hava ve farklı bir
görünüm kazandırdığını dile getiren Erdoğan, gerek
alışveriş ve ticaret noktasında, gerek
yaşam alanı olarak, bu iki kulenin hem bulunduğu semtte, hem de İstanbul'un genelinde, özellikle mimari tarzı ve sunduğu hizmetlerle yeni bir dönemi, yeni bir süreci başlatacağına inandığını vurguladı.
Erdoğan, alışveriş merkezinde
aile ve çocuklara öncelik tanınmasından ayrıca memnuniyet duyduğunu, burada saçları okşanacak yavruların olmasının çok önemli olduğunu da belirtti.
Başbakan Erdoğan, burada 9 bin metrekare alan üzerinde tamamen çocuklara ayrılmış, tiyatroların, yeme-içme alanlarının, kitap ve
kırtasiye dükkanlarının bulunduğu bölümde çocuklar ve gençler için çok farklı bir heyecan oluşturulacağını kaydetti.
''Bir kez daha, bu büyük eseri Türkiye'ye, İstanbul'a kazandıranları
tebrik ediyor; ekonomiye, istihdama can katacak bu yatırımlardan dolayı emeği geçenleri kutluyorum'' diyen Erdoğan, daha önce bir alışveriş merkezinin açılışında yaptığı bir hatırlatmayı da burada bir kez daha yapmakta fayda gördüğünü bildirdi.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Son zamanlarda başta İstanbul olmak üzere, yeni inşa edilen konut ve
iş yeri projelerinde ne yazık ki farklı dillerde kelime ve kavramların, isimlerin çok sık kullanıldığına şahit oluyoruz. Towers gibi, mall gibi, kids ya da food court gibi kelime ve kavramların tamamının Türkçe'de çok güzel karşılıkları var. Türkçe, dünya üzerinde yüz milyonlarca insan tarafından konuşuluyor. Türkiye Türkçesi, özellikle de İstanbul Türkçesi ise, Türkiye'nin artan gücüne, büyüyen ekonomisine, artan dış ticaretine paralel olarak artık uluslararası bir boyut kazanıyor. Yerli yatırımlarda Türkçe hassasiyetini ben özellikle yatırımcılarımızdan rica ediyorum. Uluslararası yatırımlarda, özellikle de iç tasarımda Türkçe hassasiyetini görmek istediğimizi burada özellikle vurgulamak istiyorum. İstanbul, elbette küresel düzeyde önemli bir şehirdir, uluslararası bir markadır, yani biz kendi markalarımızı oluşturacaksak buna çok ihtiyacımız var, ama Türkçe de artık ülke sınırlarını aşan önemli bir dildir. Burada en zor hali ile Türkçeleşmiş Türkçeyi bile eğer benimsersek, bununla da çok önemli adımlar atmış oluruz. Bu yüzden Türkçe isim ve markaların dünya markasına dönüşmesi için gayret gösterilmesi gerektiğini de ayrıca vurgulamak istiyorum.''
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Boğazı'nı yeniden ele alacaklarını belirterek, ''Boğaz'ı yeniden ele almak suretiyle Boğaz'daki çirkin yapılanmayı ortadan kaldıracağız. Ve yapılması gereken müdahaleleri de yapacağız'' dedi.
Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile geldiği Şişli'deki Trump Towers Mall'ın açılış töreninde yaptığı konuşmada, İstanbul'un, eşsiz tarihi ve kültürel zenginliğinin yanı sıra son dönemde çok geniş bir coğrafyanın ticaret ve
finans merkezi olma yolunda kararlı adımlarla ilerlediğini söyledi.
Çok sayıda uluslararası
spor, kültür organizasyonuna İstanbul'da başarıyla ev sahipliği yaptıklarını, şu anda komşuların ''Benim
ekonomik sorunlarım var. Ben
Akdeniz oyunlarını yapamam bu organizasyonu başkaları yapsın' diyerek çekildiklerini dile getiren Erdoğan, Türkiye olarak Akdeniz Olimpiyatlarına Mersin'de hazırlandıklarını söyledi.
Erdoğan, uluslararası zirvelerle İstanbul'un adının dünyada çok daha fazla yankılanmasının önünü açtıklarını, İstanbul'un uluslararası bir finans merkezi olması konusunda yoğun şekilde çalıştıklarını dile getirdi.
Asya yakasında finans merkezin
e devlet bankaları ile SPK ve
BDDK gibi kuruluşların taşınacağını, finansla ilgili özel sektörün bir kısmının da
Anadolu yakasında yatırımlarına başladığını ifade eden Erdoğan, bunu da durup dururken rastgele yap anlayışıyla değil, İstanbul'da bir yerleşim planının olduğunu, İstanbul'un görünümünü, tabii, tarihi ve kültürel zenginliklerini muhafaza etmek için de çok büyük bir hassasiyet içinde olduklarını kaydetti.
Erdoğan, bu tarihi değerleri korumak, bunların restorasyonlarını yoğun bir şekilde yapmak suretiyle de turizmin en önemli destinasyonlarından biri olarak İstanbul'u dünyaya sunduklarını söyledi.
-''İstanbul'daki
otellerimiz ihtiyaca
cevap veremiyor''-
Başbakan Erdoğan, ''Şu anda İstanbul'daki otellerimiz ihtiyaca cevap veremiyor. Böyle bir konuma geldik. Onun için de ciddi bir şekilde otel yatırımları devam ediyor'' dedi.
Ulaşım yatırımlarını yaparken, konut üretirken, altyapı yatırımlarını hızla sürdürürken,
modern İstanbul ile tarihi İstanbul ayrımını çok büyük bir dikkatle gözettiklerini ifade eden Erdoğan, ''Asrın en büyük projelerinden biri olan Marmaray'ı inşa ederken, bir yandan kazılarda ortaya çıkan tarihi eserlerin muhafaza edilmesi ki biraz bizi geciktirmesi açısından üzdü. Bizim 4 yılımız gitti. Yoksa şu anda bitmiş olacaktı. Ama orada o kadar hassasiyet gösterildi ki tencere tavaya varıncaya kadar dikkat edildi ve bundan dolayı 3-4 yılımız gitti. Yoksa şu anda bitmiş olacaktı ve tüm ülkemiz halkının ve insanlığın hizmetinde olacaktı'' dedi.
Erdoğan, Boğaz'daki tabii yaşamın korunması için projeyi duyarlılıkla yürüttüklerini ikinci tüp geçidin de aynı şekilde başladığını ve inşasının devam ettiğini bildirdi.
-''Boğaz'da çirkin yapılaşmayı ortadan kaldıracağız''-
Bu dönemde
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı kurmalarının en önemli sebebinin yeni düzenlemelerle birlikte Türkiye'nin yeni nazım imar plan uygulanmasında artık rastgele bir yapılanma değil, kontrollü bir yapılanmayı sağlamanın adımlarını attıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Şimdi bu bakanlığımız bu adımları atıyor. Onun için de Boğaz'ı yeniden ele alacağız. Boğaz'ı yeniden ele almak suretiyle Boğaz'daki çirkin yapılanmayı ortadan kaldıracağız. Ve yapılması gereken müdahaleleri de yapacağız. Burada merkezi
yönetim, Büyükşehir, ilçe belediyeleri işi birlikte yürütmekte kararlıyız. En ufak bir geri adım atma burada söz konusu değil.
Galataport,
Haydarpaşa Port, bunun yanında
Yassıada... Orası inşallah Yassıada olmaktan çıkacak ve bir
özgürlük adası haline gelecek. Onun da projesi bitti.
Kanal İstanbul sözüm vardı. Onun proje çalışmaları devam ediyor. İnşallah proje biter bitmez
Kanal İstanbul da sahibini bulacak ve Kanal İstanbul ile birlikte ikinci bir alternatif boğazı İstanbul'a kazandırmış olacağız. İki yakada iki birer milyonluk şehir ve bunun yanında kapasitesi 100 milyon olan İstanbul Havaalanını yapacağız. Onun da çalışmaları devam ediyor. En kısa zamanda bu yıl içinde bunların ihaleleri yapılacak ve inşaat çalışmaları başlayacak.''
-İstanbul Modern yerinde duracak-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da tarihin yağmalanmasına, kültürün bozulmasına tabii hayatın yok edilmesine asla bundan böyle
Kültür Bakanlığı vasıtasıyla rıza göstermediklerini, göstermeyeceklerini söyledi.
Bir dünya kenti olan İstanbul'un, eski ile yeninin kaynaştığı, uyum içinde varlığını idame ettirdiği, yeninin eskiye saygı gösterdiği bir düzlemde büyümesi için, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Erdoğan, ''Hem tarihi İstanbul'u koruyacak, hazinelerini daha görünür hale getirmek için güzelleştirecek, hem de modern İstanbul'u
estetik ve mimari kaygılardan taviz vermeksizin inşa edeceğiz'' dedi.
Erdoğan, bazı gazetelerde ''İstanbul modernin yıkılması veya kaldırılması'' gibi haberlere üzüldüğünü, böyle bir şeyden haberi olmadığını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Nereden çıktı şaşırdım. Meğer bu işin de spekülatörleri varmış. Onlar bu tür bir haberi uydurarak, orada olumsuz bir gelişmeye vesile olsun diye böyle bir adımı atıyorlar. Ben bu ülkede Başbakan olduğum sürece İstanbul Modern yerinde duracaktır. Çünkü bu sözü veren biziz. İstanbul müzeleri ve sergileri itibariyle fakirken yavaş yavaş zenginleşiyor. Bu zenginliği durduramayız. Bu zenginleşme süreci devam edecektir. Aynı şekilde yan tarafındaki bir antrepoyu da Mimar
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ne vermek suretiyle orayı da büyük bir sergi alanına dönüştürüyoruz.
Mimar Sinan Üniversitesi'nin elinde ciddi sayıda obje ve eser var. Orada bu eserleri sergileme imkanı bulacak. Güzel bir mimari çalışma yapmışlar. İnşallah kısa zamanda o da hizmete girdiğinde Galataport çok daha zengin bir görünümü sergilemiş olacak. Bu yeni dönemde İstanbul için ürettiğimiz büyük ölçekli projeler de böyle bir anlayışın ürünüdür.''
-Erdoğan, alışveriş merkezini gezerek kitap satın aldı-
Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından
Başbakan Yardımcısı Beşir
Atalay,
İstanbul Valisi Hüseyin
Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş, Şişli Belediye Başkanı
Mustafa Sarıgül, iş adamı
Aydın Doğan ile birlikte kurdele keserek alışveriş merkezinin açılışını yaptı.
Daha sonra eşi Emine Erdoğan ile birlikte alışveriş merkezinin 3 katını da gezen Erdoğan, DNR'den Taha Akyol'un yazdığı ''Atatürk'ün İhtilal Hukuku'' ile başka bir yazara ait ''Son Darbe 28
Şubat'' kitabının da aralarında olduğu 5-6 kitap aldı.
Erdoğan ''Son Darbe 28 Şubat'' kitabını alırken, ''Eskisi bende var ama yeni baskısını da alalım'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, alışveriş merkezinde Kığılı, Mudo, İpekyol,
Sarar ve DNR mağazalarının da açılışını yaptı.
Başbakan Erdoğan'a Başbakan Yardımcısı
Beşir Atalay ile Aydın Doğan, eşi Sema Doğan, kızları ve damatları da eşlik etti.
AA