TBMM Genel Kurulunda,
Çek Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin
yasa tasarısının iki maddesi daha kabul edildi.
Genel Kurulda grup önerilerinin ardından gündeme geçildi. Daha önce İçtüzük değişikliği teklifinin bugün görüşüleceği planlanmasına karşılık, görüşmeleri yarım kalan Çek Kanununda değişiklik yapan tasarıya geçildi.
Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz, tasarının 4. maddesi üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, şimdiye kadar adli
para cezası alınmış kişilere bu paraların geri iadesinin söz konusu olmadığını bildirdi.
MHP Denizli
Milletvekili Emin Haluk Ayhan, ''Tasarının yasalaşmaması halinde 100 bin kişinin cezaevine gireceği söylendi. Halen cezaevlerindeki sayı da bu kadar. Cezaevlerinin yeni girecekleri almayacağı için mi bu tasarı hazırlandı?'' diye sordu.
Kalkınma Bakanı Yılmaz, çekle ilgili çok sayıda
davanın söz konusu olduğunu belirterek, ''2010 yılı itibarıyla 405 bin 704 dava söz konusu. Çok kabarık bir rakam. Yargıtayda, dairelerde 53 bin 544, başsavcılıkta 163 bin 221 olmak üzere toplam 217 bin 165
dosya var. Fiilen hükümlü sayısı 1457, fakat Yargıtaydaki dosya sayısına baktığımızda, sürecin devamı halinde sayının daha üst noktalara gideceği görülüyor. Tedbir alınmaması durumunda ciddi sonuçları olduğu görünüyor. Düzenlemenin bir çok amacı var. Bu tabi bir sonuç, tek amacının bu olduğunu söylemek mümkün değil. Ama bir sonucu da bu dosyaların, adli yükün azalmasıdır'' diye konuştu.
MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak'ın ''
Ekonomik olarak karşılıksız çeklerin Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki oranı nedir?'' sorusuna karşılık Bakan Yılmaz, ''Karşılıksız çekin GSYİH içindeki oranı 2008'de 1.4, 2009'da 1.64, 2011'de 0.68 olmuş, oldukça gerilemiş. GSYİH hesaplanırken yurtiçinde bir yıl içinde üretilmiş toplam mal ve hizmetlerin bedeline bakılır. Ödeme sistemi içinde karşılığı olup olmadığı ve oradaki hukuksuzluklar toplam varlığın tutarını, mal ve hizmetin değerini değiştirmez. Milli geliri değiştirdiğini ifade edemeyiz'' dedi.
Yılmaz, ''düzenlemenin
ekonomik yönü'' ile ilgili soruyu yanıtlarken, işin ekonomik etkilerinin ayrıntılı şekilde
analiz edildiğini belirterek, ''Bir sakınca görülmeyerek, ekonomik gidişatımız açısından herhangi bir sıkıntı doğurmayacağı düşünülerek Meclise gönderildi'' karşılığını verdi.
-''Hanıma bacanak dedirtirmiş...''-
MHP'li Ali Uzunırmak, 5. madde üzerindeki önergesi üzerinde yaptığı konuşmada, ''
Allah şaşırttı mı kuluna, hanıma bacanak dedirtirmiş. Bu hükümetin ne yaptığı belli değil. 2003 yılı
Mart ayında bu yasa geçirtiyor, 9 yıl sonra bugün yine değişiyor. Dün niye yapıldı, bugün niye yapılıyor?
Hükümet yine bir hata yapıyor. Niyeti, yapmak istediği ve yapması gereken farklı olduğu için yapılıyor. 9 yılda bir çok
kanun aynı şekilde yapılmış'' diye konuştu.
Çek konusunda kimin
mağdur olduğunu soran Uzunırmak, şöyle konuştu:
''Çekte ödeyemeyen hapse düşen mi mağdur, ödemeyen hapse düşen mi mağdur, alacağını tahsil edemeyip borcunu ödeyemeyip hapse düşen mi mağdur, parasını tahsil edemeyen mi mağdur? Hükümet kimden yana? Bunun önlenmesinin bir tek yolu var; çek defterini veren
banka bunları kategorilendirir ve hepsini limit koyar. Banka,
kredi limitinin içine alır. Onun içinde teminatını almıştır. Banka her türlü teminatı alarak çeki güvenli evrak durumuna getirir. Ama böyle olmak yerine, 'o tarafı da bu tarafı da memnun edeyim' diye bir AKP klasiği yaşanıyor. Haklı ile haksızın arasında adaletli bir karar vermediğiniz zaman bu haklının mağdur olması anlamına gelir. AKP oy kaybetmemek uğruna iki tarafı da memnun etme gayreti içinde her türlü uygulamasında yeni mağdurlar meydana getiriyor. Bu mantık içinde ekonomi daha çok zaaflara uğrayacaktır.''
AA