Bal tebliğinde değişiklik öngören taslağa son şekli verilirken, değişiklikle balda tağşişi önlemek amacıyla, balın arılar tarafından yapıldığının ölçütü olan ”prolin” miktarı artırıldı.
Buna göre daha önce balda kilogramda en az 180 miligram belirlenen prolin miktarı ”en az 300 miligram”a çıkarıldı. Değişikle; tebliğe balın kontrollü koşullarda homojen kristalleşmesiyle elde edilen sıvı bala göre akışkanlığı azalmış, sürübelir kıvamdaki bal olarak ifade edilen ”
krem bal” tanımı da eklendi.
Ayrıca bala
gıda katkı maddeleri de dahil olmak üzere dışarıdan hiçbir madde katılamayacak. Bal
doğal bileşiminde bulunmayan organik ve/veya inorganik maddelerden ari olacak.
Bala hiç bir katkı maddesi ve aroma verici katılmayacak. Fırıncılık balı dışında bal, bala ait olmayan
yabancı tat ve
kokuda, fermantasyonu başlamış, asitliği yapay olarak değiştirilmiş veya içerdiği doğal enzimleri parçalayacak ya da önemli düzeyde inaktive edecek şekilde ısıtılmış olmayacak.
Filtre edilmiş bal ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, yabancı organik veya inorganik maddelerin ayrılması sırasında kaçınılmaz kayıplar dışında balda polen veya diğer bala özgü bileşenler uzaklaştırılamayacak.
Bal, Türk Gıda Kodeksi Şeker Tebliği'nde yer alan
şekerleri içermeyecek. Balın tadı ve aroması, balın kaynağına ve üretildiği bitkinin t
ürüne bağlı olarak değişmekle birlikte, bal kendine özgü koku ve tada sahip olacak. Balın rengi su beyazından koyu amber renge kadar değişebilecek.
Temel petekte balmumunun doğal yapısında bulunmayan, parafin, serezin, iç yağı, reçine, oksalik asit gibi organik maddeler ile ağartıcı maddeler gibi inorganik maddeler bulunmayacak. Etiketinde orijin aldığı
çiçek, bitki,
bölge veya coğrafya belirtilen ballara filtre bal ilave edilmeyecek. Petekli ballarda, peteğin en az yüzde 80'i sırlanmış olması gerekecek. Etiketinde botanik orijini belirtilen ballarda, balların bu özellikleri polen analizi ile uyumlu olacak.
Bal etiketlerinde olması gereken hususlar
Bal etiketlerinde de ”1 yaşından
küçük çocuklara bal yedirilmemelidir” ifadesi yer alacak. Çerçeveli balda net miktarda çerçeve ağırlığı dahil edilmeyecek. Çerçevelere arıcıların
işletme tescil numaraları yazılacak. Etikette balın orijini, salgı balı veya çiçek balı olduğu, bal ifadesinin yanında aynı punto ile belirtilecek. Etikette balın hasat yılı,
üretim tarihi balın ambalajlandığı tarih, dolum/paketleme tarihi olarak ifade edilecek.
Filtre edilmiş bal, petekli bal, petekli süzme bal, krem bal ve fırıncılık balı haricindeki diğer ballar sadece ”bal” ifadesi ile satışa sunulabilecek.
Filtre edilmiş ballar ve fırıncılık balları hariç olmak üzere, balın botanik kaynağı belirli ise ve bal bu kaynağa ait duyusal fiziksel, kimyasal ve mikroskopik özellikleri belirgin şekilde taşıyorsa, ürün ismi, ”
ayçiçeği balı,
ıhlamur balı” gibi orijin aldığı çiçek veya bitkinin adı ile desteklenebilecek.
Filtre edilmiş ballar ve fırıncılık balları hariç olmak üzere, bala üretildiği bölgenin florasına ait özellikleri belirgin şekilde taşıdığı sürece o bölgenin bölgesel, coğrafi ve topografik adı ürün ismi ile birlikte kullanılabilecek.
Fırıncılık ballarının etiketinde ”sadece pişirme amaçlı” ifadesi ürün ismine yakın ve kolayca görülebilir bir şekilde yer alacak.
Hammadde ambalajı üstünde Arıcılık Kayıt Sistemi'ne
kayıtlı işletme
hammaddenin kaynağına işaret edecek ”Türk-Vet sistemi”nden alınan işletme numarası bulundurulacak. Ballar paketleme, dolum noktasından tüketiciye ulaştırılana kadar tüm aşamalarda
temiz ve kuru yerlerde kokulardan ari biçimde, doğrudan güneş ışığından korunacak ve 25 dereceyi aşmayacak şekilde muhafaza edilecek.
Uyum süreci 3 ay
Halen faaliyet gösteren ve tebliğ kapsamındaki ürünleri üreten ve satan işyerlerine tebliğin yayımı tarihinden itibaren 3 aylık uyum süreci tanındı, buna göre üretici ve işyerleri tebliğin yayımından 3 ay sonra söz konusu hükümlere uymak zorunda olacak.
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz da konuya ilişkin değerlendirmesinde, bal tebliğinde, balın arılar tarafından yapıldığının ölçüsü olan ”prolin” miktarını artırarak balda tağşişi bir noktada önlemiş olacaklarını söyledi.
Türkiye'de balda sahtekarlığı önlemek amacıyla prolin limitinin konulduğunu anlatan Yılmaz, son günlerde balda tağşiş olaylarının artması üzerine, balda bulunması gereken asgari prolin miktarını arttırdıklarını ifade etti.
Yılmaz, tebliğe daha önceki düzenlemede bulunmayan krem bal tanımının da eklendiğine işaret etti.
Granül olmuş balla ilgili de zaman zaman sıkıntı yaşadıklarını ve tüketicinin katılaşan balı ”şekerli bal” algılayıp satın almaktan vazgeçtiğini anlatan,”Bal çiçekten gelen granülle oluyor, katılaşıyor, kendini korumak için form değiştiriyor. Avrupa'da krem bal akışkan baldan yüzde 40 daha pahalı, Avrupa'da bu cins bala (yaşayan bal) diyorlar, krem balı satan şu anda 2
firma var, kodeks değişikliği sonrasında bunun artması bekleniyor” dedi.