Artırılan Özel Tüketim Vergisi'nin otomobil ve hafif ticarî araç pazarını nasıl etkilediğine yönelik izleme sürecinin devam ettiğini belirten Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, sırf vergiden dolayı daralma olması halinde bunun gözden geçirilebileceğini söylediklerini hatırlattı. Nihat Ergün ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, bakanlıkları ve TÜBİTAK arasında 'Yükseköğretim Kurumları Araştırma Merkezlerinin İzlenmesi ve Yeterlilik Değerlendirmesi Hakkında İşbirliği Protokolü'nün imzalanmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Ergün'e otomotiv satışlarında yaşanan düşüşte geçen yıl yapılan ÖTV zammının etkisinin olup olmadığı soruldu. Geçtiğimiz yıl kredi hacmindeki aşırı artışın önüne geçmek için bazı tedbirlerin alındığını hatırlatan Nihat Ergün, bunların sonuçlarını da gördüklerini kaydetti. Ergün, satışlardaki düşüşle konuyu şöyle değerlendirdi: "Otomobil ile ilgili alana baktığımızda Türkiye'de üretilen otomobillerin talebin yarısını karşıladığını görüyoruz. Demek ki içeride de üretimin mahiyetini değiştirmek lazım. Yeni modellerle markalarla takviye edilmesi lazım. Hatta buna yerli markaların takviye edilmesi lazım. Vergi açısından 1600 cc üzeri araçlarda gündeme gelmişti. Bir de hafif ticarî araçlarda gündeme gelmişti. Sırf bu vergi artışlarından dolayı, üretimde ve iç pazardaki satışlarda bir gerileme söz konusu olduğunu görürsek tabiî ki bu durumu gözden geçireceğimizi söyledik. İzleme süreci devam ediyor. Ancak üretilen araçların büyük bölümü ihraç ediliyor. Otomotiv sektöründeki daralmanın boyutu nedir? Buna bakmak lazım. Bu daralma global daralma mıdır? Yoksa vergi artışlarından mı gelmektedir? Buna bakmamız lazım. Bu analizler çerçevesinde değerlendirme yapmak gerekiyor. Bugün itibarıyla otomotiv sektörü açısından endişe verici gelişme olduğunu düşünmüyorum. Endişe verici bir gelişme olursa hem para politikaları, hem malî politikalar ve hem de yeni destek argümanları geliştirilmesi açısından harekete geçireceğimiz mekanizmalar olacaktır." Otomotivde 2011'den önceki 5 yıl boyunca ihracatçı konumda olan Türkiye'nin 2011 yılında ithalatçı konuma düştüğünü anlatan Ergün, yurtiçinde üretilen otomobilin toplam talebin yüzde 30'unu karşıladığını, kalan yüzde 70'lik talebinse ithal otomobille giderildiğini kaydetti. Ergün, "Bu yeterince üretilmediği için değil, yeterli model, standart, esneklikte üretilmediği için." dedi. Sektör 4 ayda yüzde 23,5 daraldı Lüks sınıftaki otomobillere ve hafif ticarî araçlara geçtiğimiz ekim ayında getirilen ek Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), satışlarda gerilemeye sebep oldu. 13 Ekim 2011'de motor silindir hacmi 1600-2000 cc otomobillerde ÖTV oranı yüzde 60'tan yüzde 80'e, motor silindir hacmi 2000 cc'nin üzerinde olan otomobillerde ise yüzde 84'ten yüzde 130'a yükseltildi. Ayrıca taşıma kapasitesi 850 kilogramı geçmeyip motor silindir hacmi 2000 cc'nin altında olan, taşıma kapasitesi 850 kilogramı geçip motor silindir hacmi 2800 cc'nin altında olan ticarî araçların ve sürücü dahil 9 kişilik oturma yeri olup motor silindir hacmi 3200 cc'yi geçmeyen minibüslerin ÖTV oranları yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkarıldı. Böylece 1600 cc altındaki otomobillerin toplam satışlar içindeki payı arttı. Hafif ticarî araçların satışlarında ise düşüş yaşandı. Nisan ayında otomobil ve hafif ticarî araç satışları 62 bin 949 adet olurken 2011 yılı aynı ayına göre yüzde 19 daralma ortaya çıktı. Yılın dört ayında ise düşüş daha yüksek gerçekleşti. Ocak-nisan döneminde otomobil ve hafif ticarî araç toplam pazarı yüzde 23,5 azalarak 198,7 bin oldu. 2012 yılı Ocak ayında 29,5 bin Şubat'ta 41,3 bin, Mart'ta 64,9 bin adet araç satıldı. Nisan ayında pazarın 70 bine yaklaşması bekleniyordu. Pazar beklentilerin yüzde 10 altında kaldı.