Bakan Çelik, memurlar ile hükümet arasında devam eden toplu sözleşme görüşmelerinden ayrılırken gazetecilere yaptığı açıklamada, 21 gündür sürdürülen toplu sözleşme görüşmelerinin son gününde olduklarını, son saatlerini yaşadıklarını söyledi. ''Kamu İşveren Heyeti olarak, Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti'ne nihai teklifimizi sunduk'' diyen Çelik, teklifin ve sürecin hayırlı olmasını temenni etti. Son yılda sürekli ve kalıcı bir büyümeyi hedeflediklerini anlatan Çelik, bu politikalar sayesinde tüm kesimlerin refah seviyesinin iyileştiğini, gelir dağılımında da pozitif gelişmeler yaşandığını ifade etti. Ülke ekonomisinin başarısının altında popülist yaklaşımlardan uzak mali disiplin çerçevesinde sürdürülebilir yaklaşımların etkili olduğunu dile getiren Çelik, ekonomide popülizmin ne gibi sorunlar açtığını geçmişte yaşanan acı tecrübeler ile görüldüğünü kaydetti. Ekonomide popülist yaklaşımların bütçeleri tahrip ettiğine, bütçe açıklarına neden olduğuna dikkati çeken Çelik,açıkları gidermek için vergi oranlarının artırıldığını veya daha yüksek faizle borçlanma yoluna gidildiğini hatırlattı. -''Bütçemizin yüzde 28'ini personel giderleri oluşturmaktadır''- İstikrar bozulduğu zaman, zararın en büyüğünü kamu çalışanları dahil olmak üzere sabit gelirlilerin ödediğini vurgulayan Çelik, ''Biz emeklilerimizi, memurlarımızı, çalışanlarımızı bu 10 yıllık dönem içerisinde enflasyona ezdirmedik'' diye konuştu. 10 yıllık süreçte toplam enflasyon oranı yüzde 135,3 iken bu dönemde ortalama memur maaşındaki artışın yüzde 228 olarak gerçekleştiğini belirten Çelik, aynı dönemde en düşük memur maaşındaki artışın ise yüzde 316 oranında gerçekleştiğini ifade etti. Bakan Çelik, şöyle devam etti: ''2012 yılı bütçemiz 351 milyar TL'dir. Bu bütçe içerisinde personel giderimiz 100 milyar TL, yani bütçemizin yüzde 28'ini personel giderleri oluşturmaktadır. Oysa, 2012 bütçesindeki yatırım miktarına baktığımız zaman bunun 32 milyar TL olduğunu görüyoruz. Yatırım miktarının bütçe içindeki oranı ise yaklaşık yüzde 10 civarında. Bütçedeki personel gideri 2002 yılında yüzde 18, 2012 yılında ise yüzde 30'lara vardığı dikkate alındığında bizim çalışanlara, memurlara, emeklileri nasıl baktığımızın en canlı göstergesidir. Yani 2002 yılında yüzde 18 olan bütçe içindeki personel giderlerinin, 2012 yılında bütçe içindeki payı yüzde 30'a çıkmış bulunmaktadır. Bunu kamuoyunun, tüm çalışanların, memurlarımızın dikkatine sunuyorum.'' İktidar olarak memurların taleplerine her zaman kapılarının açık olduğunu, her zaman enflasyon üzerinde artışlar gerçekleştirdiklerini anlatan Çelik, dünya genelinde yaşanan ekonomik durgunluk ve sıkıntılar karşısında yönetim sorumluluğunun gereği olarak tedbirli ve dikkatli yürüyüşü sürdürmeye devam edeceklerini söyledi. -''Bütün çabamız, memurlara bütçe imkanlarını zorlayarak daha fazla imkan sağlamaya yönelik''- 2012 bütçesinde artış rakamlarının yüzde 3 3 öngörüldüğüne işaret eden Çelik, toplu sözleşme müzakereleri sürecinde 2012 için yüzde 3,5 4, 2013 içinse yüzde 3 3 nihai tekliflerini taraflara bildirdiklerini kaydetti. Enflasyonun yüksek çıkması halinde, enflasyon farkının ücretlere ilave edileceğinin toplu sözleşme metninde yer almaya devam edeceğini dile getiren Çelik, şunları söyledi: ''Bütün çabamız, memurlara bütçe imkanlarını zorlayarak daha fazla imkan sağlamaya yönelik. Netice itibariyle yüzde 3,5 4'lük artışın neticesinde bugün bin 633 TL en düşük devlet memurunun maaşı 1 Temmuz itibaren bin 757 TL'ye yükselmiş olacak. Yine bugün bin 894 TL olan ortalama devlet memuru maaşı, 1 Temmuz'dan itibaren 2 bin 39 TL'ye yükselmiş olacaktır. Devletimiz, milletimiz için vardır. Devletimiz, memurumuz için vardır, emeklimiz için vardır, çalışanımız için vardır. İmkanlarımızı gerçekten zorlayarak memurlarımıza ne verebiliriz konusundaki hassas çalışmalarımız neticesinde 74 milyonun taleplerini de dikkate alarak, bütün vatandaşlarımızın hakkını, hukukunu da koruma adına memurlarımıza planlanan 3 3'ün üzerinde yüzde 3,5 4'lük artışı gerçekleştirmiş bulunuyoruz.'' Hizmet kollarının talepleri doğrultusunda yapılan müzakereler neticesinde 56 hizmet kolundaki talebe de olumlu cevap verdiklerini dile getiren Çelik, 4-C'lilerin 11 aylık çalışma sürelerinin 11 ay 28 güne çıkarılması, sözleşmeli personelin yemek sorunun çözülmesi gibi bazı taleplerin de sonuçlandırılan konuların arasında bulunduğunu bildirdi. -Sorular- Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Çelik, ''Memur-Sen, saat 24.00'e kadar yeni bir teklif beklediğini söyledi. Yeni bir teklif bekleyelim mi?'' sorusunu yanıtlarken, ''Süreç itibariyle buna bir engel yok. 24.00'e kadar, bir başka yoruma göre sabah 08.00'e kadar süreç anlamında bir engel söz konusu değil ama çok yoğun bir değerlendirme neticesinde bu tekliflere geldiğimizi de belirtmek istiyorum'' ifadesini kullandı. Nihai tekliflerini sunduklarını yineleyen Çelik, ''Tekrar ediyorum, bizim yeni bir teklifimiz elimizin altında yok, dosyamızda yok ama 24.00'e kadar böyle bir sürecin olduğu doğru'' diye konuştu. Çelik, uyuşmazlık tutanağının imzalanıp imzalanmadığına ilişkin bir soruyu yanıtlarken sürecin devam ettiğini, bu süre içinde konfederasyonların temas talebi de olabileceğini belirtti. Çelik, ''Bu süre içinde resmi prosedürü de tamamlayacağız'' dedi. Çelik, bir gazetecinin uyuşmazlık durumunda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na gidileceğini söylemesi üzerine, ''İnşallah gitmez'' karşılığını verdi. Çelik, Kurul'un vereceği kararın kesin ve bağlayıcı olduğunu, herkesin uymak durumunda olduğunu ifade etti. Memur sendikalarının eylem kararı aldığının hatırlatılması üzerine Bakan Çelik, ''Bizim memurlarımız hukuka bağlıdır, devletine bağlıdır, milletine bağlıdır. Yaşanan bu süreçler ve bu süreçlerde taleplerin uyuşmazlığı da doğaldır'' dedi. Bakan Çelik, ''Saat 24.00'e kadar burada mısınız?'' sorusuna, ''Biz sürekli Ankara'dayız'' yanıtını verdi.