Uzun yıllar bütçenin karadeliği olarak nitelendirilen kamu
bankaları, bu imajını yıktı. Aslî görevleri
çiftçi ve esnafa
destek vermek olan
Ziraat Bankası ve
Halkbank kâr etmeye başladı.
Bugüne kadar
tütün,
pamuk, fındık gibi ürünlere piyasanın çok üzerinde
fiyat verip ortaya çıkan zararın yükünü karşılamaya çalışan
kamu bankaları, popülist yaklaşımlardan kurtulunca,
sektörün en kârlı bankaları haline geldi. 2001 krizinde yaklaşık 23 milyar Yeni Türk
Lirası görev zararı yazan Ziraat ve Halkbank, son üç yılda
Hazine'ye kâr payı ve
vergi olarak toplam 10 milyar yeni lira kaynak aktardı. Özel sektör mantığıyla yönetilen Ziraat'ın çiftçiye verdiği
krediler ise üç yılda 12 kat artış gösterdi. Siyasî baskıların azaltılmasının yanı sıra
özel sektör mantığının kamu bankalarında işletilmesi söz konusu iyileşmeyi getirirken, temel bazı noktalarda köklü değişiklikler yapıldı. Verimsiz şubeler kapatıldı.
Emlak Bankası çalışanlarıyla birlikte 62 bini bulan
personel sayısı 33 bine kadar geriledi. Eleman alımlarında ise
Kamu Personeli
Seçme Sınavı (
KPSS) ve mülakatların dışına çıkılmadı. Hazine'den sorumlu
Devlet Bakanı Ali
Babacan, özerk yapıyı korumak için 4 yıldır söz konusu bankalarda kendisi için tahsis edilen makam odalarına hiç gitmediğinin altını çizdi. Babacan, kimse için banka
yönetimlerine
telefon açılmadığına dikkat çekti.
Ziraat Bankası Genel Müdürü
Can Akın Çağlar da göreve geldiği günden beri
bakan veya üyelerden "şu firmaya kredi verelim" şeklinde bir yönlendirme olmadığını söyledi. "Hiçbir bakan veya siyasetçiden bir telefon dahi almadık." diyen
Halk Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Cebeci ise uygun şartları taşımayan hiçbir esnaf veya kuruluşa kredi vermediklerini vurguladı.
2001 yılında 12 milyar YTL'lik görev zararı yazan Ziraat Bankası, 2003, 2004 ve 2005 yıllarında Hazine'ye toplamda temettü ve
Kurumlar Vergisi olarak 8 milyar yeni lira kaynak aktardı. 2001'de 10,7 milyar yeni liralık görev zararı yazan Halkbank ise aynı dönemde Hazine'ye 1,2 milyar YTL'lik temettü, 1 milyar YTL'lik de vergi geliri aktardı. Son yıllarda bu kuruluşların kârlılıkları da artış gösterdi. 2006'nın ilk 9 aylık rakamlarına göre Ziraat Bankası 1,4 milyar yeni lira, Halkbank ise 650 milyon yeni lira net kâr elde etti. Kârlılık artarken atıl istihdamda iyileşme sağlandı. Ziraat'in çalışan sayısı aynı dönemde 45 binden 22 bine, Halkbank'ınki ise 17 binden 11 bine indi. Ziraat Bankası Genel Müdürü Çağlar, 2002'de 38 milyar yeni lira olan aktiflerin
Eylül 2006 sonu itibarıyla 69 milyar YTL'ye çıktığını, aynı dönemde kredilerin de 1,4 milyardan 12,6 milyar yeni liraya yükseldiğini bildirdi. Tarımsal kredilerde de 12 kat artış sağlandığını vurgulayan Çağlar, 2002'de yüzde 0,5'lere kadar inen
milli gelir içindeki tarımsal kredilerin payının eylül sonu itibarıyla yüzde 5,6'ya çıktığını, önümüzdeki dönemde yüzde 10'lar seviyesine yükseltmeyi amaçladıklarını kaydetti. Kaydedilen gelişmeyi değerlendiren Devlet Bakanı Babacan, kendi dönemlerinde kamu bankalarının görev zararı veren kuruluşlar olmaktan çıktığını ve gerçek anlamda bankacılık yapıldığını söyledi. Her iki banka üzerinde herhangi bir siyasi baskının oluşmadığını ifade eden Babacan, "Bankaların özerk yapısının korunması ve siyasetle iç içe bir yapının sergilenmemesi için, Ziraat Bankası'nın tarihi Genel Müdürlük binasında yer alan bakan odasına ve 29. katı
bakanlık katı olarak tahsis edilmesine rağmen Halk Bankası'na 4 yıldan bu yana hiç gitmedim." dedi. Son dönemlerde kullandırılan tarımsal kredilerdeki geri dönüş oranının yüksekliğine dikkat çeken Babacan, hiç kimse için banka yönetimine telefon açılmadığını dile getirdi: "Tek bir kişi için 'bunun işini neden yapmadınız?' diye telefon edilmedi. Çünkü artık kriterler var. Ve bu kriterler aynen uygulanıyor. İşe alımlar,
Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ve mülakatlarla yapılıyor. Farklı anlayışla alınan tek örnek gösteremezsiniz."
Göreve geldiği günden beri bakan veya üyelerden "şu firmaya kredi verelim" şeklinde bir yönlendirme olmadığını anlatan Ziraat Bankası Genel Müdürü Çağlar ise banka üzerinde geçmişteki gibi siyasi bir baskının olmadığını vurguladı. Kredi açma işleminin tamamıyla
teknik heyetin kararı sonrasında gerçekleştiğini aktaran Çağlar, görev zararı yazmamalarında 2001'de çıkarılan 4603 sayılı yasal
düzenlemenin de etkili olduğunu ifade etti. Düzenleme ile sübvansiyonlu kredilerin karşılığı için bankaya Hazine tarafından kaynak aktarılıyor. Halk Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Cebeci de kamu bankalarının özel sektör gibi çalıştığı için kârlılık oranının arttığını söyledi. Son 3 yılda yaklaşık 900 milyon YTL'lik
batık tahsilatı yapıldığını bildiren Cebeci, "Göreve geldiğimiz 2003 Mart'ından bugüne hiçbir bakan veya siyasetçiden bir telefon dahi almadık." ifadesini kullandı. Son 3 yılda elde edilen kâr payını Hazine'ye aktardıklarını belirten Cebeci, uygun şartları taşımayan hiçbir esnafa veya kuruluşa kredi vermediklerini dile getirdi.
Zaman