Sanayi ve
Ticaret Bakanı Nihat
Ergün, yılın ilk iki çeyreğinde yakalanan çift haneli
büyüme ivmesi sayesinde 2010'un, tamamı için ortalama yüzde 7 büyümenin elde edilebileceğini söyledi.
Katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin soruları cevaplayan Bakan Ergün, ekonominin çok hızlı bir şekilde küresel krizin etkilerini üzerinden attığını ve şimdiden Orta Vadeli Program'daki hedeflerin aşıldığını kaydetti. Programda yıl sonu büyüme hedefinin yüzde 3,5 olarak belirlendiğini hatırlatan Ergün, ancak şimdi bunun çok üzerinde bir noktaya ulaşıldığını belirtti. Ergün, "Yakaladığımız büyüme, istihdam kayıplarımızı da ortadan kaldıran nitelikte bir büyümedir. İyi olan taraflarından bir tanesi de bu büyümenin içerideki
tüketim harcamalarından ve yatırım harcamalarından kaynaklanıyor olmasıdır. İçeride de büyük bir
ekonomik canlanmanın var olduğunu görüyoruz." açıklamasını yaptı.
Önümüzdeki süreçte
Türkiye'nin
kredi notunun daha da yükseleceğini ifade eden Bakan Ergün, bunun hem iç hem de dış yatırımları artıracağını, yatırımların da ekonominin büyümesine, istihdamın artışına önemli katkı sağlayacağını kaydetti. Çalışmaları devam eden yeni Orta Vadeli Program'da hedeflenen rakamların nasıl olacağına ilişkin soru üzerine de, bu rakamların önümüzdeki siyasal süreçlerin de dikkate alındığında pekişmiş olacağını ve bu rakamların üzerine daha güçlü rakamlar inşa etme imkanına sahip olacaklarını bildirdi. Orta Vadeli Program'daki hedeflerin
uçuk değil gerçekleştirilebilir olacağını da vurgularken, "
Güven veren rakamlar olacak. Ayağı yere basan temkinli rakamlar olacak. Dünyadaki ekonomik gelişmeler dikkate alınarak hazırlanacak bu rakamlar." dedi.
Bakan
Nihat Ergün, 12
Eylül'de yapılan referandumun ekonomik anlamda Türkiye'ye getirisinin ne olacağına ilişkin soru üzerine de, "
Yatırımcıların siyasi istikrarla ilgili kaygılar taşıdığını, 'acaba parti
kapatma davaları olur mu, yeniden koalisyonlar dönemine gidilir mi acaba
darbe olur mu?' gibi siyasi riskleri Türkiye ekonomisi üzerinde taşımaya devam ediyordu.
Anayasa değişikliği Türkiye ekonomisi üzerindeki siyasi riskleri de ortadan kaldıran bir süreci başlatmış oldu. Bu, önümüzdeki süreçte
faiz oranlarında düşüş olarak, hem yatırım harcamalarında artış olarak hem de borçlanma vadelerinde uzama olarak karşımıza müspet sonuçlar çıkarmış olacak." diye konuştu.
ZAMAN