Türkiye'de bazı otomobillerin yüzde 80'e varan
yerlilik oranlarıyla üretildiğine işaret eden Bakan
Ergün, bunun yüzde 100 de olabileceğini kaydetti. Türkiye'nin iç
pazarının, yerli bir otomobil
markasına çok müsait olduğunu vurgulayan Ergün, "Bu ülkede 1 milyonluk bir pazar ortaya çıkıyor. Ben eminim ki bu pazardan, rekabetçi iyi bir
tasarım ve rekabetçi bir fiyatla ilk çıkışta bu otomobil yüzde 20 pay alır. Böyle bir arzunun
toplumda var olduğunu görüyoruz." dedi. Markalaşma konusunda Türkiye'nin Çin'e ve Hindistan'a göre çok iyi pazarların ortasında olmak gibi bir avantajı olduğunu belirten
Nihat Ergün, yakın komşulara ve Avrupa'daki Türk vatandaşları sayesinde Avrupa'ya girme imkanı olduğunu ifade etti. Artık Türk ürünlerine de çok büyük ilgi olduğunun altını çizen Ergün, "Bugün yerli bir otomobili yapan insanlara karşı, girişimcilere karşı toplumda da büyük bir sevgi ve sempati olacağını görmemiz lazım. İsterse birisi tek başına yapsın isterse yan yana gelsinler, isterse
yabancı ortakla yapsınlar. Ama bu tasarımı yapanın eminim toplum heykelini
diker. Böyle bir arzu var. Bir otomobilin dünya pazarlarında dolaşması, bir marka olarak dolaşması, millete de ayrıca gurur veren bir hadisedir. Yani bu gururu yaşamanın zamanı geldi aslında. Fırsatlar var, her şey müsait." diye konuştu. Türkiye'nin otomotivi A'dan Z'ye yapabilecek kabiliyete sahip olduğunu ifade eden Ergün, ihtiyaç olanın sadece buna cesaret edecek birileri olduğunu ifade etti. Yerli otomobil
üretimi konusunda
Otomobil Sanayicileri Derneği'nin (OSD) hazırladığı
rapor konusunda da yorum yapan Bakan, OSD'nin raporunun 'neden olmaz'ın bir hazırlığı olmasının tersine 'nasıl olabilir'in hazırlığı olması gerektiğini dile getirdi.
Yerli üretime uluslararası anlaşmalara uygun ve maksimum sınırlarda
destek verileceğine dikkat çeken Ergün, elektrikli
araçların vergilendirilmesi konusunun da bu yıl içinde tamamlanacağını kaydetti. Temmuz, ağustos gibi elektrikli
Renault Fluence seri üretime başlamış olacağını bildiren Sanayi Bakanı, "Bizim sözümüz var, kamu olarak ilk alanlardan birisi biz olacağız. Teşvik olarak ilk alanlardan biri biz olacağız. Mevzuatımızı o zamana kadar bitirmek istiyoruz." şeklinde konuştu. Şarj istasyonlarının kurulumu ve geliştirilmesi konusunda da otomobil firmalarının belediyelerle anlaşmalar yaptığını, otoparklarda, evlerde ve işyerlerinde
şarj istasyonlarının olabileceğini, bu konuda da hükümet olarak bazı destekler verebileceklerini de sözlerine ekledi.
TOYOTA VE HYUNDAI'den YENİ YATIRIMLAR geliyor
Dünyanın dev otomobil üreticileri coğrafi avantajı sebebiyle Türkiye'ye yatırımlarını yoğunlaştırıyor. Uzakdoğu'nun uluslararası markaları
Japon Toyota ve Hyundai'nin de Türkiye'de yatırımları bulunuyor. Türkiye'de birçok otomobil firmasının yatırımı bulunduğunu hatırlatan Ergün, önümüzdeki dönemde Toyota ve Hyundai'nin Türkiye'deki üretimini artırma planları olduğunu aktardı. Bugün itibarıyla Türkiye'de toplamda yıllık 100 bin civarında araç üreten Toyota ve Hyundai'nin bu sayıyı 250 bine çıkarmayı planladıklarını belirten Nihat Ergün, "Bu istikamette bir yatırım planları var.
Ford Gölcük'teki tesislerine 650 milyon dolarlık yeni bir yatırımla ilave bir üretim planlaması içerisinde. O da kapasitesini artırmayı planlıyor. Ayrıca Ford'un yeni segmentlerde, başka ürünlerde de yatırım planladıklarını biliyoruz. Onlar da yakın bir gelecekte netleşecek. Renault'un da çalışmaları var. Yani Türkiye'de otomotiv yatırımı yapmak isteyen, yeni ürünler üretmek isteyen mevcut markalar da var." dedi.
ZAMAN