‘
Fenerbahçe’nin gollerini gösteriyor mu?’ diye sormayın. Kafalarının üzerinde taşıdıkları
ekranda reklam gösteriliyor. Onların adı Pixman; yürüyen televizyon da diyebilirsiniz.
Eğer başınızın üzerinde bir televizyon ekranı ve sırtınızda da bir çantayla
sokaklarda dolaşırsanız bu sorulara
yanıt vermek zorunda kalabilirsiniz. ‘Kim dolaşır?’ demeyin... Artık
İstanbul sokaklarında sırtlarında çanta, başlarının üzerinde televizyon gibi
plazma ekranlarla dolaşan
gençlere her an rastlayabilirsiniz. Ne yaptıklarını merak ettiğiniz bu kişilerin adı Pixman taşıyıcısı. Pixman ise başlarının üzerinde reklam gösterilen ekranlara verilen ad. Nasıl televizyonda reklam izliyoruz, işte onun gibi.
Pixman’i
Türkiye’ye getiren kurumsal
iletişim ve eğlence danışmanlığı yapan Zoom Kurumsal İletişim’in Genel Müdürü Engin Akıncı. Ama bu aleti bulan
Kanadalı Daniel Langlois
Harry Potter’dan Yüzüklerin Efendisi’ne kadar pek çok filmi keyifli hale getiren üç boyutlu animasyonların mucidi. 2003 yılında Langlois tarafından
icat edilen Pixman bugün dünyanın 30 ülkesinde kullanılıyor.
SIRRI ÇANTANIN İÇİNDE
Engin Akıncı Pixman ile bir arkadaşının kendisine gönderdiği e-
mail sayesinde tanıştığını söylüyor: ‘Bir arkadaşım yıllardır çalıştığı şirketten ayrıldığını e-maille bildirdi. O e-mailde Pixman’den bahsediyordu. Türkiye’de mutlaka birisi bunu yapıyordur diye düşündüm. Araştırdım ve yapılmadığını gördüm. Hemen kolları sıvadım ve Pixman’i icat eden şirket ile bağlantıya geçtim. Geçen
ocak ayında bütün anlaşmaları tamamladık.’
Çanta ve ekrandan oluşan Pixman 12 kilo ağırlığında. Ergonomik tasarımı, ağırlığı tüm vücuda eşit şekilde dağıtıyor. 17 inch LCD ekran çantaya kablolarla bağlı. Ama çantanın içinde ne olduğu konusunda Engin Akıncı ser veriyor, sır vermiyor, ‘Çantanın içinde ne olduğunu gizli tutmak zorundayız, Kanada’daki şirketin prensibi bu’ diyor. Pixman böyle çok parçalı bir alet olunca Türkiye gümrüğünden içeri sokmak da tam üç buçuk ay sürmüş. Akıncı ‘Çünkü hiçbir şeye uymuyor ki. Bugüne kadar böyle bir şey girmemiş ülkeye. Ekranı televizyon ekranı diye sokuldu, sırt çantası sırt çantası olarak sokuldu’ diyor.
Pixman bir ürünün reklamı için kullanılıyor. Ama bunun yanı sıra DVD üstünden istediğiniz reklamı 17 inch ekrandan gösterebiliyor, güneş ışınlarını kesiyor, yağmurlu havada bile zarar görmüyor. Çantadaki hopörler sistemi 2x20 watt sesi dışarıya verebiliyor. PlayStation gibi oyun
makinesine dönüşebiliyor. Mikrofonu takıp ekrandan şarkının sözleri takip edilebiliyor yani karaoke yapılabiliyor.
PIXMAN’İ TAŞIYANA 110 YTL
Şu an İstanbul sokaklarında ve
alışveriş merkezlerinde dört Pixman var. Bu aletlerle şimdiye kadar
Formula 1 yarışları kapsamında bir televizyon kanalının özel yayını,
CEBİT fuarında bir cep telefonu markasının reklamı, bir
spor markasının
Beyoğlu’ndaki
mağaza açılışının tanıtımı,
Antalya’da Uluslararası Kardiyoloji Kongresi ve Radyoloji Kongresi’nin tanıtımları yapıldı. Bir gün boyunca 12 kişilik bir
ekip dört Pixman ile sokağa çıkıyor ve 1.5 saatte bir Pixman’i taşıyan kişiler dinlendiriliyor. Günde sekiz saat çalışan gençler 110 YTL kazanıyorlar. Engin Akıncı ‘Teknolojiyle kişinin uyumu çok önemli. Çünkü sokakta interaktif bir süreç var. Mıknatıs etkisine sahibiz. Bizi gören ‘Ne oluyor?’ diye başınıza üşüşüyor. Mesajı seyrettikten sonra sizden bilgi almaya başlıyorlar. Pixman’i taşıyan kişi burada devreye giriyor.
Reklamla ilgili bilgi veriyor.’
Bu aleti getiren köşeyi dönmüştür!
Sokakta alınan tepkilerden biri de ‘Bu aleti Türkiye’ye getiren köşeyi dönmüştür’ yorumu.
Engin Akıncı’ya ‘Köşeyi döndünüz mü?’ diye soruyoruz, ‘Daha köşeyi dönmedik’ yanıtını vererek şöyle devam ediyor: ‘Bu makineleri Kanada’dan kiraladık.
Kira ve
lisans parası ödüyoruz. Pixman’in bir ürünün reklamını yapması için belediyeden izin alınması gerekiyor ya da alışveriş merkezinden. İzin almak için ödenen ücretler bin YTL’den başlayıp birkaç bin YTL’ye kadar çıkıyor.
Oğlum dizi başladı kanalı değiştirsene
Sokak aktivitelerinden sorumlu olan Övünç Ünlü 29 yaşında. Pixman ancak ilgi çekmekten rahatsız olmayan kişilerin taşıyabileceğini belirten Ünlü ‘Çünkü çok ilgi çeken bir şey. Makineler geldiğinde sokağa çıktık. Bir
belediye otobüsü hızla geliyordu karşıdan, bizi görünce bir
fren yaptı. İnsanlar cama yapışıp bize baktı. Bunu görünce ‘Bu iş tutar’ dedim. İnsanlar yolda otomobillerini durdurup, yanımıza koşuyorlar. Makine insanı çekiyor, mıknatıs gibi.’ Bazılarının Pixman’in ekranını televizyon zannettiğini belirten Ünlü
komik bir anısını şöyle anlatıyor: ‘Akşam Beyoğlu’nda çalışırken
yaşlı bir teyze yanımıza geldi ve ‘Oğlum takip ettiğim dizi başladı, kanalı çevirsene’ dedi. Bunun televizyon olmadığını anlattık ama ısrarcıydı: Açacaksınız. Geç kaldım zaten, eve yetişemeyeceğim.’
Biraz da biz taşıyalım kızlar hep sana bakıyor
Alp Üstündağ 24 yaşında.
Marmara Üniversitesi
Maliye Bölümü son
sınıf öğrencisi. Bir buçuk aydır Pixman’lik yapıyor. Sokağa omzunda çanta başının üstünde ekranla çıktığında o kadar ilgi gördüğünü söylüyor ki: ‘Kızların ilgisi Pixman’i taşımazken çok yok ama taşırken hepsi benimle tanışmak istiyor.
Taksim’de
akşamüstü genç bir grup erkek geldi yanıma, ‘Biraz da biz taşıyalım bütün kızlar sana bakıyor’ dediler. El ilanı dağıtan birisi olsam ilgi çekmezdim. Genelde ‘Uzaylı mısın, hayalet avcısı mısın?’ diyorlar. Bir kere
küçük bir çocuk gelip yanıma ‘Abi sen uçabiliyor musun?’ diye sordu. Herkes benimle hatıra fotoğrafı çektiriyorlar.’
STAR