İktidar partisinin bir an önce çıkarmak isteği anayasa değişikliği, önemli devrimlerinden birini de "devlet memurluğu" nda getiriyor...
Hazırlanan
taslak, mevcut anayasadaki "...kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer
kamu görevlileri eliyle yürütülür" ifadesini kaldırıyor.
Yerine, bu işlerin "
Kamu hizmeti görevlilerince" yürütüleceği ibaresi geliyor.
Anayasa taslağının hazırlayıcılarından Prof. Dr.
Ergun Özbudun'a dün değişikliğin nedeni sorulduğunda şu yanıtı verdi:
"Sivil, demokratik; bireyi temel kabul eden bir anayasa öngörüyoruz ondan..."
Bu çerçevede "
devlet memuru" ibaresini metinden çıkardıklarını açıklayan Prof. Dr. Özbudun, sözlerine devam etti:
"Anayasada devlet memuru tanımı yapılmamakta; Kamu Hizmeti Görevlileri kavramıyla yetinilmekte. Kamu hizmetlerinin kimler eliyle yürütüleceği de anayasadan çıkarılıp,
kanun konusu haline getirilmekte."
Böylece, kimlerin "devlet memuru" olarak görev yapacağı, kimlerin de "kamu hizmetlisi" statüsünde olacağı kanunla belirlenecek.
Reform gerekli
Aslında,
AK Parti hükümeti geçen dönem de Kamu Personel Reform Taslağı ile bunun ilk adımını atmıştı.
Kanun taslağına göre memur statüsünde kalacaklar şöyle tanımlanmıştı:
"...yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri kamu gücünü kullanarak yerine getirenler veya bu kurumlarda genel
politika ve strateji tespiti ile planlama işlerinde görevli ve yetkili olanlar..."
Böylece, vali,
kaymakam, genel müdür veya asker gibi kamu gücünü kullananlar "memur" statüsünde kalıp, diğer kamu görevlileri "
sözleşmeli, geçici
personel veya
işçi" olarak sınıflanmıştı.
Ancak, tasarı anayasadaki "kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar aracılığıyla yürütülür" ibaresine takılmıştı.
Nitekim tasarıyı hazırlayan dönemin
Başbakanlık Müsteşarı,
İstanbul Milletvekili Ömer
Dinçer de dünkü sohbetimizde bunu doğrulayıp, anayasa değişikliğine
destek verdi:
"Kişisel görüşüm, devlet memuru tanımı yeniden yapılmalı;
ücret adaleti ile performans sistemi getirilmeli. 'Devlet memuru ne kadar çalışırsa çalışsın, aynı maaşı alır' anlayışına son verilmeli..."
Tapu memuru yok
Anayasa tasarısında "devlet memuru" kavramının hangi çerçeveye oturacağını da AK Parti Genel Başkan Vekili ve partideki Anayasa Değişiklik Komisyonu Başkanı Mir Dengir
Fırat açıkladı:
"Çaycı, odacı da devlet memuru sayılıyor. Oysa sadec
e devleti nizam edecek kararların altına
imza koyanlar devlet memuru sayılmalı. Gerisi İngiltere'deki gibi public servant;
toplum hizmetkarı olmalı..."
Fırat, 2.5 milyona yakın devlet memuru olduğunu da belirtip ekledi:
" Tapu memuru, sağlık,
vergi, orman memuru gibi birçok memur var.
Sağlık memuru yanlış
iğne yapıp birini sakatlıyor; yargılanması izne tabi oluyor. İdare edenler ve edilenler anlayışı bitecek. Hizmette statü farklılığı kalkacak. 2.5 milyon memur olmaz, sayı oldukça azalacak."
Zaten hükümet, kamu toplu sözleşmelerinin başladığı bu günlerdeki sıkıntıyı bir daha yaşamamak; Sosyal
Güvenlik Reformu'nu da gerçekleştirmek için anayasa değişikliğine ihtiyaç duyuyordu.
Değişiklik gerçekleşirse, hükümetin öteden beri hedeflediği tapu, sağlık, vergi, orman, kıyı emniyeti, bayındırlık gibi bazı alanlardaki hizmetlerin özel sektöre devrinin yolu da açılacak.
Sosyal güvenlik sistemi de böylece önemli bir yükü omzundan atacak.
Anlaşılıyor ki, Başbakan Erdoğan bu konularda gelebilecek tepkileri ve engellemeleri tahmin ettiği için anayasa değişikliğini referanduma götürmek istiyor.