İşadamları, basın özgürlüğüne darbe vuran girişimlerin, yabancı yatırımcıyı ürküteceği uyarısında bulundu. TUSKON’dan yapılan açıklamada, yeni Türkiye’nin ilk sivil darbesinin dün gerçekleştiği ifade edildi.
Medyaya darbe, demokrasi ve hukuk devletine darbedir
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral: Televizyon ve gazete yöneticileri, dizi senaristleri, yapımcıları ve polislere yönelik gözaltı işlemlerinin başlamasını esef ve hayretle takip etmekteyiz. 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının ardından başlayan süreçte yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını unutturmak, sun’i gündemlerle halkı meşgul etmek üzere defalarca farklı algı operasyonları yapılmış, masum insanlar siyasilerin keyfî isteği üzerine gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. ‘Makul şüphe’ yasası olarak bilinen yeni hukuki düzenlemenin yasalaşmasının hemen ardından operasyon için düğmeye basılmış ve yeni Türkiye’nin ilk darbesi olan bir sivil darbe gerçekleşmiştir. Medyaya inen bu darbe hukuk devletine ve demokrasiye darbedir. Yıllardır kamuoyunun gözü önünde şeffaf hayatlar yaşayan, göz altı kararlarını öğrenmelerinin ardından dik duran medya yöneticilerini takdirle izleyerek desteklemekteyiz. Onların demokratik duruşlarını gördüğümüzde özgür basının susturulamayacağına inancımız artmaktadır.
Yaşananlar demokratik ülkeye yakışmıyor
Ege ve Batı Akdeniz Sanayici ve İşadamları Federasyonu (ESİDEF) Başkanı Mustafa Özkara: Basın özgürlüğü temel hak ve hürriyetlerin en başında gelen unsurlardandır. Bu ülke 5. sınıf bir demokrasiyi hak etmiyor. Yaşananlar demokratik bir ülkeye yakışmıyor. Basın üzerinde birtakım baskılar yapılarak, ablukaya alarak susturulmaya çalışılmasını her şeyden önce bu toplum ve millet hak etmiyor. Ülkenin itibarı kayboluyor. Uluslararası sahada itibar kaybediyoruz. Bunlar gerçekten üzüntü verici. Kabul edilebilir şeyler değil. İnşallah aklıselim hakim olacak. Operasyonlarla sadece medya değil, toplumun her kesimi korkutulmak isteniyor. Bunlardan iş dünyasının da etkilenmemesi mümkün değil. Yapılanlar ortada. Belli bir kesimin üzerinde Maliye’nin baskıları var. Artık bu tren nerede durur, nereye toslar bilemiyorum. Bütün kurumların demokratik hukuk çerçevesinde çalışması bütün toplumumuzun temennisidir. Artık çok klasik oldu ama adalet mülkün temeli, adalet herkese lazım.
Bu görüntüler yabancı yatırımcıyı olumsuz etkiler
Ankara İşadamları ve Sanayicileri Derneği (ANKİSAD) Başkanı Harun Akca: Ülkeye yatırım girmesi için güven ortamı şart. Ancak demokrasi ve hukukun üstünlüğünün güçlendiği ülkelerde o yatırımların sürmesi doğal. Avrupa’nın, Amerika’nın ve gelişmiş ülkelerin bize bakışlarının bu tür olaylarla olumsuz etkileneceği ortada. Bizim özümüze dönüp, daralan ekonomiyi güçlendirmek için tekrar ihracat, tekrar üretimi destekleme gibi konuların öne çıktığı bir Türkiye, özenilen bir Türkiye’dir. Hukukun üstünlüğünün olmadığı aşikar bu tür olaylarda. Hukuk sanki siyasilerin elinde bir görüntü arz ediyor. O şekilde olunca, gerçek gazetecilik yapmakla mükellef olan bir grup hedef haline gelmiş oluyor. Bunlar, kaygı verici. Ticaretin kolaylaştırıldığı, ülkelerin birbiriyle rekabet ettiği teknoloji alanında, katma değeri yüksek ürünler alanında ilerlememiz gerekirken maalesef farklı yönleriyle dünyaya görüntü arz eden bu tür olumsuz görüntüler bizleri üzüyor.
Basınyayın organlarına hepimizin ihtiyacı var
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Murat Akyüz: Tümüyle iddiadan ibaret bir tablo. Soruşturmadan sonra umarım kısa zaman sonra salıverilirler. Burada hiç kimse haksızlığa kurban gitmemeli. Herkes üstüne düşeni yapmalı. Durum üzücü. Yekvücut durmak lazım. Yıpratıcı her şeyden kaçınmak gerekir. Umarım sonuçları uzun vadeli olmaz. Çünkü basın-yayın organlarına hepimizin ihtiyacı var.
Yabancı yatırımcılara bunu nasıl anlatacağımızı düşünüyoruz
Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dumankaya: Sebebini bilmediğimiz bir şekilde bir genel yayın yönetmeni ve daha başkalarının da alınması Türkiye’ye hem yerli hem de yurtdışından gelip yatırım yapacak olanları tereddüde iter. Bu mutlaka problem oluşturacak. Mesela biz iş dünyası olarak yabancı yatırım getirmek için uğraşırken sebebini bilmediğimiz şekilde oluşmuş olan bu tabloyu açıkçası dışarıya, yurtiçine getirmeye çalıştığımız yabancılara nasıl anlatabileceğimizi düşünüyorum.