Türkiye'nin
seçim süreciyle birlikte içine girdiği belirsizliğin
Cumhuriyet altını
satışlarını artırdığını söyleyen Dünya Altın Konseyi Başkanı Murat Akman, "
Nisan ayında 4 ton olan
Cumhuriyet altını satışı mayıs ayında 7 tona çıktı" dedi.
Cumhuriyet altınının gram fiyatının her iki ayda da 30 YTL olduğu düşünülürse, nisan ayında 120 milyon YTL, mayıs ayında da 210 milyon YTL'lik Cumhuriyet altını alındığı ortaya çıkıyor. Akman'a göre,
kriz olarak nitelendirilemeyecek, ama krize dönüşme ihtimali olan süreçlerde paranın değer kaybetme riskine karşı değer koruma amaçlı altın satışları artıyor. "Genel olarak altın piyasasında en az yüzde 40'ı paranın değerini koruma amaçlı altın satışı oluşturur" diyen Akman, güzellik amaçlı altın, yani takı satışlarının da yaz sezonunda arttığına işaret ediyor.
Akman, Türkiye'nin dünyada altın talebi sıralamasında 3'üncü olduğunu vurgulayarak, ilk sırada
Hindistan, ikinci sırada ABD'nin yer aldığını, üçüncülükte ise Türkiye ile Çin'in yarıştığını belirtiyor. Altın ihracatına bakıldığında ise, Türkiye'nin 2'nci sırada bulunduğunu dile getiren Akman, altının kriz dönemlerinde ihracata etkisini şöyle anlatıyor: "Kriz, altın sattırır. Türkiye'nin en büyük krizlerinde, piyasaya ciddi bir
hurda altın satışı oldu. Yurtdışından gelen
hammadde altın azaldı, iç pazardaki hurdayla karşılandı hammadde ihtiyacı.
İhracat arttı. Sektör krizden çıkmak için bir
emniyet supabı görevi yaptı."
11 EYLÜL'LE ALTINA DÖNÜŞ
Dünyada 11
Eylül olaylarının ardından yaşanan belirsizlik süreci sonucunda son 15 yılda yatırım aracı olarak rağbet görmeyen altının yeniden
tercih edilmeye başlandığını belirten Akman, "Başkasının borcu olmayan tek yatırım aracı olan altın, çeşitli yatırım araçlarından oluşan portföyün tatlandırıcısıdır" diyor ve şöyle devam ediyor: "Diğer yatırım araçlarında bir düşüş varsa, altının fiyatı artar. Tam tersi durumda da, altının fiyatı düşse de portföyün dalgalanma katsayısını dengeler. Altını barındıran bir 0portföyün salınımları daha dengeli olur."
Sabah