Ünlü ekonomist uyardı, mutlaka kulak verin

Türkiye için 2014 kritik bir dönemeçti fakat 2015 hem kritik hem belirleyici bir rol oynayacak.

Ünlü ekonomist uyardı, mutlaka kulak verin

Gerilemeye devam eden ekonominin vatandaş kendilerine olan yansımalarını merak ederken aslında enflasyon karşısında eriyen ceplerin hiç farkında değil fakat 2015 içerisinde bunu biraz daha hissettmeye başlayacağımız muhakkak. Taraf gazetesi yazarı Süleyman Yaşar 'Bu yıl enflasyon yüzde 15'e ulaşabilir' başlıklı yazısında bu konuyu değerlendirdi.

İşte Süleyman Yaşar'ın o makalesinden ilgili bölüm:


"Önceki gün asgari ücret açıklandı. Yeni yılda asgari ücret ilk altı ay için net 949 lira, ikinci altı ay için net 1000 lira olacak. Hemen hatırlatalım, 2002 yılında asgari ücret net 184 lira tutarındaydı ve bu parayla 920 simit alınıyordu. Şimdi yeni asgari ücret 949 lira, ancak 632 simit alınabiliyor. Yani emekçiler son 13 yılda satın alma gücünü kaybetti. Anlayacağınız alın teriyle çalışan zorda kaldı.

Bu tespiti yaptıktan sonra şimdi konuyu bir de makro ekonomi mühendisliği açısından ele alalım.

Türkiye, enflasyonu düşürebilmek için enflasyon hedeflemesi rejimini uyguluyor. Bu rejimin başarıya ulaşabilmesi için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekiyor.

Nedir bu koşullar?

Hemen cevaplayalım; enflasyon hedeflemesi rejiminde koşul, hedeflenen enflasyon ve ücret artışlarının tutarlı olmasıdır.

Buna göre ücretler esnek olmalı, enflasyona endekslenmemeli, ücret tespitinde geçmiş yılın enflasyonu dikkate alınmamalı. Sadece beklenen enflasyon dikkate alınarak ücretler belirlenmeli. İşte bu nedenle önceki gün açıklanan asgari ücret hedeflenen enflasyonla tutarlı değil.

Şöyle ki; 2015 yılında hedeflenen enflasyon Orta Vadeli Program’da yüzde 6,3 olarak öngörüldü. Oysa asgari ücret artışı yıllık bileşik faiz hesabıyla yüzde 12,6’ya denk geliyor. Yani ücret artışı hedeflenen enflasyonun neredeyse iki katına yaklaşıyor. Dolayısıyla üretici bu ücret artışını ya fiyatlara yansıtacak ya da işçi çıkartarak karşılamaya çalışacak. Bu durumda karşımıza, ya yüksek enflasyon ya da yüksek oranlı işsizlik çıkacak. Ama, bu arada petrol fiyatları geriliyor diyebilirsiniz. Doğru, fakat Türkiye’de dolaylı vergiler nedeniyle petrol fiyatlarındaki gerileme iç fiyatlara yansımıyor. Çünkü bütçe finansmanı enerji tüketimi üzerindeki dolaylı vergilerle yapılıyor. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi bu avantajdan faydalanamıyor.

O hâlde bu koşullarda enflasyon artışı kaçınılmaz oluyor. Durum böyle olunca bu defa faizler yukarı doğru gideceğinden paranın maliyeti çoğalacak. Yatırımlar azalacak. Dolayısıyla bu yıl yüksek enflasyon, düşük büyüme hızı ve yüksek işsizlikle karşı karşıya kalacağız."
<< Önceki Haber Ünlü ekonomist uyardı, mutlaka kulak verin Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER