Türkiye İşadamları ve
Sanayiciler Konfederasyonu (
TUSKON) Dış
Ticaret Köprüsü programlarına
Avrasya ve Afrika'nın ardından
Pasifik ülkelerini de ekledi. Dış Ticaret Müsteşarlığının desteğiyle gerçekleştirilen ''Türkiye-Pasifik Dış Ticaret Köprüsü'' programının başlaması nedeniyle düzenlenen Pasifik Zirvesinde konuşan
Tüzmen,
Güney Doğu
Asya-Pasifik
bölgesinin son dönemde global ekonominin cazibe merkezi haline geldiğini bildirdi.
Tüzmen, 2006 yılı itibariyle dünya ticaretinin yaklaşık üçte birinin bu bölge üzerinden yapıldığını, bölgenin
dış ticaret hacminin 6 trilyon dolara yaklaştığını ifade ederek, önümüzdeki 25 yıllık dönemde dünya ticaretinin ilk iki sırasında Pasifik bölgesi ülkelerinin yer alacağı ve toplam ticaretin yarısının bu bölgede yoğunlaşacağının ön görüldüğünü kaydetti.
Güneşin
doğudan yükseldiğini, artık dünyanın
ekonomik merkezinin doğuya doğru kaymaya başladığını dile getiren Tüzmen, ''
Pasifik Okyanusu da giderek önem kazanıyor. Ekonomik merkezin kayması Atlas Okyanusu'ndan Pasifik Okyanusu'na oluyor. Batıdan doğuya kayış Türkiye'den geçiyor. Sizlerle beraber bunlardan daha fazla pay almak istiyoruz'' diye konuştu.
Türkiye ekonomisinde son yıllarda kaydedilen gelişmelere de değinen Tüzmen, bu yıl 250 milyar dolar dış ticaret ve 100 milyar dolar ihracat hedefi bulunduğunu, söylediklerini hep gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Tüzmen, Pasifik ülkeleriyle Türkiye arasındaki ticaret hacminin 23 milyar dolar olduğunu, Türkiye'nin bu ülkelere yaptığı ihracatının ise sadece 3 milyar dolar seviyesinde bulunduğunu ifade ederek, ''20 milyar dolar ithalat var. Bu dengeyi sağlamasız lazım. Onun için kendimizi size çok iyi anlatmamız gerekiyor'' dedi.
-''MÜTEAHHİTLERİMİZE DESTEK VERMENİZİ İSTİYORUM''-
Kürşad Tüzmen, Türkiye'nin çevre ülkeleriyle ticaretinin toplam ticaret içindeki payının yüzde 3'ten yüzde 30'a yükseldiğini, bunu ticaret anlaşmaları, bu tür toplantılar, fuarlar ve sergilerle gerçekleştirdiklerini, şimdi de Asya-Pasifik ülkeleriyle olan ticaretin geliştirilmesi için çalışıldığını anlattı.
Tüzmen, ''Bakan arkadaşlarımla görüştüğüm zaman şunu görüyorum; iş başlamış durumda. Amacımız
şarkı söylemek değil, sizlerle beraber dans etmek'' dedi.
Müteahhitlik hizmetleri açısından önemli pazarları barındıran bölgede hali hazırda Türk müteahhitlerinin üstlendikleri proje tutarının yaklaşık 3 milyar dolar olduğunu, bu rakamı daha yukarılara çekmek istediklerini ifade eden Tüzmen, ''Bundan sonra yapacağınız alt yapı ve üst yapı projelerinde çok hızlı çalışan müteahhitlerimize
destek vermenizi istiyorum'' diye konuştu.
Türkiye-Pasifik dış ticaret köprüsünün iş adamlarının desteğiyle çok daha kuvvetli olacağını vurgulayan Tüzmen, konuşmasını ''Çünkü bu köprüyü sevgiyle kurduk. 21. Yüzyılda güneş hep olduğu gibi doğudan doğuyor ama çok daha parlayarak...'' şeklinde tamamladı.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı
Murat Yalçıntaş da bu çalışmanın TUSKON ile Asya-Pasifik ülkeleri arasında çok önemli bir kilometre taşı olacağını ifade ederek, ''Eğer iki ülke arasında sürdürülebilir siyasi ve kültürel olacaksa bunun tabanı ancak sürdürülebilir ekonomiyle mümkündür'' dedi.
Yalçıntaş, ülkeler arasındaki fiziki uzaklığın hiçbir önemi bulunmadığını dile getirerek, iş adamlarına hitaben ''Gelin ülkelerimiz, güzel günler için adımlar atalım'' dedi.
-''KARŞILIKLI YATIRIMLAR YAPALIM''
Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı
Oğuz Satıcı ise 2023'te Türkiye'nin 500 milyar dolar ihracatı olacaksa bunun 1 trilyon doların üzerinde dış ticaret demek olduğunu belirterek, ''Gelin bu ticareti birlikte yapalım. Karşılıklı yatırımlar yapalım. Bu ülkenin geleceği çok parlak'' diye konuştu.
TUSKON Başkanı
Rızanur Meral de Pasifik bölgesindeki gelişmiş ülkelerde iş yapan dinamik ve teknoloji üreten KOBİ'leri Türkiye'ye getirmek istediklerini ifade ederek, ''Türk KOBİ'leri ile ortak yatırımlar yapmalarını sağlayacağız'' dedi.
Meral, Çin dahil bütün Pasifik coğrafyasının dış ticaret hacminin 5,4 trilyon dolar iken bunun 2,8 trilyon dolarının ihracat, 2,6 trilyon dolarının da ithalattan oluştuğunu, Türkiye'nin bu ülkelerden yaptığı mal alım tutarının 11 milyar doları aştığını ancak satışının 1 milyar dolar seviyesinde bulunduğunu kaydetti.
Zirvenin özellikle
demir çelik, inşaat malzemeleri, petrol ürünleri, hazır
giyim, konfeksiyon, madencilik ve
gıda sektörleri için bu ülkelerde Türk firmaları açısından önemli fırsatlar sunacağını belirten Meral, ''Her yıl yaklaşık dünyanın ortalama
büyüme hızının üç katı hızla büyüyen bu ülkelerin oluşturacağı pastadan pay almak için, yani 10 yıl sonra bölgede belirli bir yere gelebilmek için şimdiden bazı adımların atılması gerektiğine inanıyoruz'' diye konuştu.
14 Pasifik ülkesinden Bakan ve üst düzey bürokratlar ile
küçük ve orta ölçekli şirketlerin katıldığı zirve kapsamında gıda,
doğal taşlar, müteahhitlik,
tekstil ve konfeksiyon,
makine, tarım ürünleri, otomotiv yan sanayi ve inşaat malzemeleri alanında
işbirliği imkanları değerlendirilecek.
Baş
bakan Recep
Tayyip Erdoğan da zirveye bir telgraf gönderdi.