'Türkiye’yi yatırım merkezi yapın'

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, küresel ekonomik kriz sonrası Avrupa ve Amerika ekonomisinde yavaşlama yaşanırken, küresel güç dengelerinin Asya-Pasifik coğrafyasına kaydığını belirtti.

'Türkiye’yi yatırım merkezi yapın'

Türkiye'nin son dönemde yaptığı yapısal reformlarla küresel ekonomik krizden en çabuk çıkan ülkelerden birisi olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, Asyalı iş adamlarını Türkiye'ye yatırım yapmaya çağırdı. İstanbul'un jeopolitik konumu sayesinde 3 saatlik mesafede 1,5 milyar insana, 50'den fazla ülke ve 25 trilyonluk bir ekonomiye hitap ettiğini vurgulayan Gül, iş adamlarına batılı piyasalarla temaslarında Türkiye'yi kendilerine üst seçmeleri çağrısında bulundu. 25. Asya-Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konferansı'nın (CACCI) kapanışına katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, salonu dolduran yerli yabancı iş adamlarına hitap etti. Birbirini tanımayan ve karşılıklı bilgi sahibi olunmayan kişilerle iş yapılamayacağını belirten Cumhurbaşkanı Gül, her şeyin ilk adımının bir araya gelmekten, konuşmaktan ve birbirinin farkına varmaktan geçtiğini ifade etti. Gül, "Eğer karşılıklı konuşmuyorsanız, potansiyellerinizi, kabiliyetlerinizi bilmiyorsanız o zaman aranızda ticaret, ortaklık olmayacak ve büyük projeler gerçekleşmeyecektir." Dedi. Asya-Pasifik Coğrafyasının küresel ekonominin parlayan yıldızı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, 90'lı yılların başından itibaren küresel güç dengelerinin büyük bir değişim içinde olduğunu ve bütün dünyanın bu değişimi dikkatle izlediğini ifade etti. Küresel ekonomik kiriz nedeniyle Avrupa ve Amerika ekonomisinin büyümesinde önemli yavaşlamalar yaşandığını vurgulayan Gül, küresel güç dengelerinin Asya'ya kaydığı belirgin bir şekilde ortaya çıktığını söyledi. Asya'nın dünya üretimindeki payının henüz yüzde 30'larda olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, 2050'li yıllardan itibaren bu payın yüzde 60'lara çıkacağının bütün rapor ve hesaplamalarda otaya çıktığını ifade etti. Ekonomik manada yaşanan güç kaymasının siyasi, nüfus ve giderek askeri güç kaymasına dönüşmesinin kaçınılmaz bir gerçek olduğunu vurgulayan Gül, "Önce ekonomiler canlanır, önce ekonomiler kendini gösterir. Ardından siyasi güç getirir ve siyasi gücün olduğu yerde askeri güç var demektir." Şeklinde konuştu. Sanayi devriminden önce İngiltere ve Avrupa'nın yerinde yine Asya'nın bulunduğunu aktaran Cumhurbaşkanı gül, üretimin büyük bir bölümünün Asya kıtasında gerçekleşmekte olduğunu hatırlattı. BM'nin de aralarında bulunduğu bir çok uluslar arası kuruluşun raporlarının Asya'nın yeniden eski günlerine dönmeye başladığı gerçeğini ortaya koyduğunu belirten Gül, "Asya'nın ağırlığını yeniden kazanması kaçınılmazdır. Asya-Pasifik bölgesinde yaşanan bu ekonomik mucizenin iyi tahlil edilmesi gerektiğine inanmaktayım. Bu mucizenin altında yatan faktörlerin başında siyasi istikrarın sağlanması ve yabancı yatırımlara cazip bir iş imkanını oluşturulması gelmektedir." ifadelerini kullandı. Dünyanın artık küresel bir köy haline geldiğini vurgulayan Gül, sermaye ve insanların tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar hızlı hareket etmekte olduğunu söyledi. Küreselleşmenin nimetlerinin layıkıyla kullanılmadığı taktirde büyük riskler oluşturduğunu anlatan Gül, "Yeni küresel şartları doğru okumayan, bu süreçte kendini tecrit eden ülkeler kalkınma ve özgürlük yarışında geri kalmakta, gelecek nesillerin istikbalini şimdiden ipotek altın almaktadırlar." şeklinde konuştu. Her şeyin başının siyasi istikrardan geçtiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, siyasi istikrarla birlikte her ülkenin sadece kendi sermayesini değil, başkalarını da sermaye ve tasarruflarını kendi ülkesinde yatırıma çevirebilecek hukuki düzeni sağlaması gerektiğini aktardı. Asya kıtasında büyük nüfuslarına rağmen bu değişimi doğru tahlil eden, siyasi istikrarı ekonomik kalkınmayla taçlandıran Çin, Hindistan, Endonezya gibi ülkelerin bu gün dünyanın lokomotifleri arasına girdiğini belirten Gül şöyle konuştu: "Maalesef aynı kıtada yaşamalarına rağmen kendilerini bu sürecin dışında bırakan bazı ülkeler ise, iç siyasi istikrarsızlıklarının kurbanı olmaktadırlar ve büyük zaman kaybetmektedirler. Başkalarının birikimlerini, tasarruflarını kendi ülkenize çekebiliyorsanız büyük başarılısınız demektir. Onun için de hukuk nizamınız, şeffaflık, siyasi istikrar kaçınılmaz şartlardır." Türkiye'nin Avrupa, Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'dan oluşan geniş bir coğrafyanın merkezinde bulunduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle sürdürdü: "İki kıtayı birleştiren, köprüler yada alt tünellerin olduğu başka coğrafyaları, şehirleri göstermek oldukça zordur. Eğer Türkiye'de yatırım yapan bir iş adamıysanız 3 saatlik bir sürede 50'den fazla ülkeye, 1,5 milyar nüfusa ve 25 trilyonluk bir ekonomiye ulaşmanız mümkündür. İstanbul günümüzde uluslararası ticaret ve finansın merkezi haline gelmektedir." dedi . İş adamlarına "Bazılarınız çevremizdeki siyasi istikrarsızlık ve belirsizliklerden tereddüt edebilir" diyen Gül, bütün bunlar aslında İstanbul'un için avantaj haline geldiğini ve çevredeki bütün büyük şirketlerin ve ailelerin İstanbul'da bölgesel ofislerini açtıklarını işaret etti. Türkiye'nin ekonomisinin büyük bir dinamizm içinde olduğunu vurgulayan Gül, son 10 sene içinde yürütülen köklü siyasi ve hukuki reformların Türkiye'yi çok daha güçlü yaptığını söyledi. Türkiye'nin son ekonomik krizden en az etkilenen ülkelerin başında geldiğini yineleyen Gül, Türkiye'nin 16 yıldır Gümrük Birliği içinde kendine güvenerek rekabet etmesinin de ekonomisinin bu süreçte çok güçlendirdiğini ve yeni pazarlar açtığını ifade etti . Konuşmasını Asyalı iş adamlarına çağrı yaparak bitiren Gül, Türkiye'nin hem doğu hem de batı için büyük fırsatlar sunduğunu söyledi. Gül sözlerini şöyle tamamladı: "Bir taraftan hızlı büyümesi hala büyüme potansiyelinin büyük olmasıyla çok büyük fırsatları sunarken. Öte yandan da Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde olması, öte yandan Maastricht kriterlerinin tamamına yakınını gerçekleştiriyor olması, Türkiye'deki riskleri minimum seviyeye indirmiştir. Büyümenin yarattığı fırsatlar ve riskleri minimum olan nadir ülkelerden birisidir. O açıdan Uzak Doğu'dan gelen dostlarımızın Türkiye'yi daha iyi tanımaları, Avrupa, batı piyasalarıyla temaslarında Türkiye'yi üst seçmeleri, Türkiye'yi değerlendirmeleri inanıyorum ki doğru olacaktır." CİHAN
<< Önceki Haber 'Türkiye’yi yatırım merkezi yapın' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER