Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF),
Türkiye'ye 2006'da geleceğini tahmin ettiği 22 milyar dolarlık net doğrudan
yabancı yatırım toplamının, bu yıl biraz daha artarak 22.5 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini duyurdu. IIF'ye göre gelişen
Avrupa içinde değerlendirilen Türkiye, bu yıl gelecek 9 milyar dolarlık net portföy yatırımlarından
aslan payını alacak ve Rusya'yı geride bırakıp ilk sıraya yerleşecek. Dünyanın 60 ülkesinden 360
banka ve
finans hizmet kurumunun olusturduğu IIF'nin yeni "Gelişmekte Olan Piyasalara Sermaye Akışları" raporu, Washington'da düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Raporda Türkiye'ye dönük tespitler şöyle:
* Türkiye'de doğrudan yatırımların 22 milyar dolardan 22.5 milyar dolara çıkması bekleniyor. Bunun içinde en önemli pay 2006'da olduğu gibi bu yılda
özelleştirme olacak. Başlangıçta bankacılık sektöründe satın alma ve
birleşme ile doğrudan yabancılara satışların yapılacağı emlak sektörü de en önemli kaynağı olacak.
* Gelişmekte olan Avrupa'ya yönelik portföy yatırımları (
hisse senedi ve
bono-tahvil yatırımları) 7 milyar dolardan 9 milyar dolara çıkacak ve pastadan en önemli payı Türkiye ve
Çek Cumhuriyeti alacak. Net portföy yatırımı konusunda Türkiye en çok yatırımı alarak Rusya'yı geçecek. Verilere göre 2006'da net portföy pastasından 2.5 milyar dolar pay alan Türkiye'nin aldığı pay bu yıl 3.7 milyar dolara çıkacak. Rusya'da ise ekonomiye olan güvenin azalması nedeniyle portföy yatırımları 6 milyar dolardan 3.5 milyar dolara inerek Türkiye'nin altında kalacak.
ENFLASYON TEHDİDİ
* Türkiye'nin özelleştirme alanında elde edeceği ilerleme ve
AB süreci net portöy akışının daha da hızlandıracak. Politik belirsizlik ve oynak enflasyon YTL cinsi
Hazine bonolarının getirisini belirleyecek. Bu belirsizliklere karşın yabancıların bono alımları yine de 3 milyar dolar civarında seyredecek.
*
Mayıs ve hazirandaki dalgalanma gelişmekte olan Avrupa'da güvenin sorgulanmasına neden oldu. Ancak piyasaların tekrar toparlanmasının ardından piyasalar rayına girdi ve
bütçe politikaları güçlendi. Bu dalgalanmadan etkilenenler arasında olan Türkiye'de faizler artırıldı ve enflasyon tehdidi yeniden gündeme geldi. Bu dalgalanmadan çıkan sonuç; borçlanma politikalarının gözden geçirilmesi, yabancı yatırımcıları çekebilmek için yerel pazarın dayanıklı hale getirilmesi, yerel yatırımcıların güçlü hale getirilmesi oldu.
*
Yatırımcı güveninin artmasından dolayı, Türkiye'nin yabancı ticari bankalardan yaptığı borçlanma 15 milyar dolardan 11 milyar dolara gerileyecek.