Küresel krizi önceden tahmin etmesi nedeniyle ''kriz kahini'' olarak anılan ABD'li ekonomist
Nouriel Roubini, dünyada
ekonomik büyüme, canlanmanın başladığını, ancak yavaş seyredeceğini,
Türkiye'nin da aralarında bulunduğu yeni gelişen piyasalarda iyileşmenin daha hızlı olacağını söyledi.
Roubini,
Otomotiv Endüstrisi
İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından Holiday Inn'de düzenlenen ''Otomotiv Endüstrisi
Vizyon Toplantıları''nın ilkinde verdiği konferansta, Türkiye ekonomisinin güçlü ve parlak olduğunu, gelecekte dünyayla daha da bütünleşeceğini belirtti.
Son 2-3 yılın dünya için çok zor geçtiğini, ABD'de patlak veren krizin önce
Avrupa, sonra da tüm dünyada etkisini şiddetli şekilde gösterdiğini anlatan Roubini, nihayet ABD, AB ve yeni gelişen piyasalardan iyi haberlerin gelmeye başladığını, ancak bunun ne kadar sağlam ve sürdürülebilir olduğunun önemli olduğunu vurguladı.
Konuşmasının bazı bölümlerinde ekonomik tahminlerine de yer veren Roubini, ''
Ekonomik büyüme, canlanma başladı. Ancak yavaş seyredecek. Yeni gelişen piyasalarda iyileşme daha hızlı olacak. Türkiye de bu
ülkelerden biri. Özellikle gelişmiş ülkelerde canlanma yavaş olacak. 'U' şeklinde gerçekleşecek'' dedi.
Roubini, bundan sonraki süreçte krizden çıkış stratejilerinin önem kazandığını, özellikle parasal ve mali teşviklerin ön plana çıktığını belirterek,
politika yapıcıların kriz döneminde verdikleri teşvikleri ne zaman durduracaklarının stratejik kararlar olduğunu, teşviklere devam edilmesinin da
bütçe açıkları
doğurabileceğini belirtti.
Yeni gelişen piyasaların dinamiklerinin daha güçlü olduğunu dile getiren Roubini, dünya ekonomisinin ağırlığının gelişmiş
batı ülkelerinden yeni gelişen ülkelere doğru kaydığını, ABD ve AB'den Asya'ya ve Bric ülkeleri olarak bilinen Çin,
Hindistan,
Rusya ve Brezilya'ya yöneldiğini kaydetti.
Roubini, bu eğilimin devam edeceğini vurgulayarak, ABD'de yılın ilk yarısında büyümenin yüzde 3 olacağını, yılın ikinci yarısında yüzde 2'ye gerileyeceğini, AB'de de büyüme tahmininin yüzde 2'yi geçmediğini belirterek, Türkiye'de büyüme oranının yüzde 4-6 olarak gerçekleşeceğini beklediğini, Çin'de ise bu oranın yüzde 9'lara tırmanacağını bildirdi.
Küresel krizi önceden tahmin etmesi nedeniyle ''kriz kahini'' olarak anılan ABD'li ekonomist Nouriel Roubini, ''Türkiye, kriz şokunu iyi absorbe etti. Kendisini bu küresel krizden uzak tuttu.
Yunanistan ve diğer bazı AB ülkeleri Türkiye'ye baksaydı,
ders alsaydı, bu noktada olmazdı'' dedi.
Roubini, Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından Holiday Inn'de düzenlenen ''Otomotiv Endüstrisi Vizyon Toplantıları''nın ilkinde verdiği konferansta, yeni gelişen ülkelerde, piyasa yapıcıların krizlerden iyi dersler çıkardıklarını, bunun olumlu sonuçlarını da gördüklerini söyledi.
Türkiye'de 2001 yılında finansal kriz yaşandığını hatırlatan Roubini, kriz sonrasında, bankalar ve finansal kuruluşlar başta olmak üzere ekonominin iyi yapılandırıldığını, mali disiplinin sağlandığını, bu sayede ABD ve AB'deki büyük sarsıntıların Türkiye'de yaşanmadığını ifade etti.
Roubini, yeni gelişen piyasaların, bütçe açığı gibi sorunları fazla yaşamadıklarını, ancak bu konunun ABD ve AB için sorun olduğunu dile getirerek, bu tür piyasaların,
yabancı yatırımcıya kapılarını kapatmaması ve sonuna kadar açmasının da rekabetçi yapılarını güçlendirdiğini ve dünya ekonomisinden daha fazla pay almasına olanak sağladığını vurguladı.
Türkiye'de geçen yıl büyük bir düşüş yaşandığını, ancak bu yıl hızlı bir çıkışın başladığını belirten Roubini, Türkiye'nin krizlerden doğru dersler çıkardığını, içe kapanmak yerine olabildiğince dışa açıldığını ve ihracat odaklı bir ekonomi yarattığını anlattı.
''Ben Türkiye'deki ekonomik canlanmanın devam edeceğini bekliyorum önümüzdeki yıllarda da'' diyen Roubini, oysa ABD ve AB'de ekonomik büyümenin bu yılın ikinci yarısından itibaren yavaşlayacağını belirtti.
Roubini, ekonomik canlanmaya rağmen, istihdamın aynı düzeyde olmayacağını, işsizliğin Türkiye'de de sorun olmaya devam edeceğini vurguladı.
-''YUNANİSTAN'IN SORUNLARI CİDDİ''-
Yunanistan'daki krize de değinen Roubini, bu ülkenin sorunlarının ciddi olduğunu belirtti.
Roubini, Yunanistan'ın çöküşüne engel olmak gerektiğine değinerek, şöyle devam etti:
''Yoksa Avrupa için felakete yol açabilir. Kriz, diğer Avrupa ülkelerine sıçrar ve para birliğinden çıkış başlar. Türkiye, kriz şokunu iyi absorbe etti. Kendisini bu küresel krizden uzak tuttu. Yunanistan ve diğer bazı AB ülkeleri Türkiye'ye baksaydı, ders alsaydı, bu noktada olmazdı.''
Türkiye'nin, daha verimli ve rekabetçi bir ülke olduğunu, dünya ülkeleriyle güçlü ticari bağlantılarının bulunduğunu anlatan Roubini, ''Ancak, Türkiye için bazı paradokslar da var. AB'de büyüme sınırlı olacak, dolayısıyla durgunluk var. Türkiye'nin ticaretinin büyük bölümünü büyümenin sınırlı olacağı AB'ye yaptığı düşünüldüğünde, ihracatta sorun olabilir'' diye konuştu.
Roubini, Türkiye için orta ve uzun vadede iyimser olduğunu, önümüzdeki yıllarda da ekonomik büyümenin devam etmesini beklediğini, krizlerden ders çıkarmasını bilen ülkenin bu konuda da çözüm üretmesi gerektiğini dile getirerek, Türkiye'nin
pazar çeşitlendirmesine gitmesi, mevcut ticari partnerlerinin yanı sıra
Orta Doğu, Yakın Doğu gibi bölgelerde yeni pazarlar keşfetmesinin önemine işaret etti.
Merkez Bankası'nın bağımsız hale getirilmesi, mali disiplinin uygulanması gibi ekonomik önlemlerin, Türkiye'nin kaydettiği büyüme trendinde büyük katkısının olduğunu ifade eden Roubini, bütün bunlara rağmen Türkiye ekonomisinin hala birçok reforma ihtiyacı olduğunu belirtti.
-''AB TÜRKİYE'Yİ FARK EDECEK''-
Roubini, Türkiye'nin AB üyelik sürecine de değinerek, şunları söyledi:
''Bence bu ülkenin (Türkiye) AB üyesi olması lazım. Önümüzdeki yıllarda
müzakereler devam edecek ve AB Türkiye'yi fark edecek. Türkiye
genç ve dinamik bir ülke. Türkiye'nin AB'ye üyeliği sadece Türkiye için değil, AB için de önemlidir. Çünkü, yeni gelişen ülke ekonomileri daha hızlı gelişecek. Oysa Avrupa'da büyüme yavaşlayacak. AB Türkiye'nin dinamizminden yararlanmalıdır.''
Çin'in tek başına dünya ekonomisinin lokomotifi olamayacağına da değinen Roubini, Avrupa ve ABD ekonomilerinin önemini sürdüreceğini vurguladı.
Roubini, ekonomiler üzerinde enflasyonist değil ama deflasyonist bir
baskı beklediğini ifade ederek, Asya'nın hızlı büyüdüğünü, ekonomilerin ısınmaya başladığını, bu nedenle parasal piyasaların sıkılaştırılabileceğini kaydetti.
Nouriel Roubini, petrol fiyatlarında artış olabileceğine de dikkati çekerek, Türkiye gibi enerji ihtiyacı ithalata dayalı ülkelerin bu durumdan olumsuz etkilenebileceğini sözlerine ekledi.
Roubini'nin gecikmeli katıldığı konferansı, 350 kişi izledi.