2002’de dev şirketlerin son dakika manevrası ile değiştirilen
anlaşma sonucunda
Türkiye’nin kasasına 382 milyon dolar yerine 7 milyon dolar girdi...
1990’lı yılların ortalarından itibaren uğrunda mücadele verilen, yapımı için her türlü fedakarlığa katlanılan ve sonucunda hem stratejik
kazanç hem de maddi kazanç beklenen
Bakü-Tiflis-
Ceyhan (BTC) petrol
boru hattı projesinde ortaya çıkan rakamlar şok yarattı.
Proje, bir skandal olma yolunda ilerliyor. Çünkü 3 yılda Türkiye’nin kasasına giren para sadece 8 milyon dolar. Rakamlar netleştiğinde toplam kârın zarara dönüşmesi olasılığı da büyük.
ÖNCE SEVİNDİK
Socar, BP, Statoil, Unocal, TPAO, Itochu, Ramco ve Delta Hess şirketlerinin oluşturduğu BTC Co. (MEP) şirketinin sahibi olduğu bin 700 kilometrelik BTC petrol
boru hattının bin 74 kilometrelik bölümü Türkiye topraklarından geçirildi. BP gibi şirketler dünyanın her yerinde bu tür hatların hem sahibi hem
işletmecisi olurken, Türkiye’de farklı bir uygulamaya giderek bin 74 kilometrelik bölümün işletmeciliğini Türkiye’ye verdiler.
Bu durum o dönemde, “İşletmeci oluyoruz. Artık biz de bu oyunun bir parçasıyız” diye sevince yol açtı. Ancak asıl tablo sonradan ortaya çıkmaya başladı. Türkiye BTC projesinin en önemli destekçilerinden birisi olurken, bu hattın Türkiye’ye stratejik üstünlük getireceği ve hattan elde edilecek gelirlerin de
ekonomik girdi olarak katkı yapacağı hesaplandı. Bu çerçevede önce hatla ilgili işlemleri yürütmek üzere bir BTC direktörlüğü oluşturuldu, ardından da ünlü Jersey adalarına kayıtlı, yani
vergi avantajlarından yararlanan
Botaş International Limited (BIL) bu projeden sorumlu oldu.
BIL yöneticileri sık sık aldıkları öne sürülen 25 bin TL
maaş ve özerk çalışma koşulları sebebiyle “Jersey Bürokratları” eleştirileriyle gündeme geldiler. Ancak Türkiye’nin başına gelen skandal, kısa zaman önce rakamların netleşmeye başlamasıyla anlaşıldı.
RAKAMLAR ŞOK YARATTI
BTC, petrol sevkıyatına 2006 yılı başından itibaren başladı. Hattın özellikle Türkiye bölümünün yapım maliyetleri ve yapılan ihaleler büyük
tartışma konusu olmuştu. Ancak tartışmalar geride bırakıldı ve bu hattan Türkiye’nin neler kazanacağına odaklanıldı. Kısa bir süre sonra, kazancımız konusundaki tahminlerin hayalden öteye geçmediği, hatta borudan her varil petrol aktıkça Türkiye’nin hanesine de zarar yazmaya başladığı anlaşıldı. Hattın çalışmaya başladığı günden bu güne kadar Türkiye’nin kasasına 382 milyon dolar girdi.
Bu rakam, 21
Mayıs 2009 tarihine kadar olan tüm gelirleri kapsadı. Türkiye’nin
Mart 2008 sonu itibariyle işletme ve
faiz zararı ise tam 375 milyon dolar oldu. Yani iki rakam karşılaştırıldığında Türkiye’nin kasasına sadece 7 milyon dolar girdiği anlaşıldı. Gelirlerin cari, giderlerin ise 1 yıl öncenin rakamı olduğu dikkate alındığında, ortaya çıkan rakamın net zarar olacağı anlaşıldı. Yani Türkiye yıllık 200- 300 milyon dolar gelir beklediği bir hattan önemli miktarda zarar etmeye ve bu zararı bütçeden finanse etmeye doğru yol aldı.
ZARARIN KAYNAĞI: ALİ CENGİZ OYUNU
Türkiye’nin giderek büyük oranda projeden zarar etmesine yol açan ise, gerek anlaşmada yer alan, gerekse süreç içinde Türkiye’ye dayatılan bazı maddeler oldu. İşletme anlaşmasında benzer projelerde olan throughput (hattan geçecek petrol) garantisi ve eskalasyon uygulaması bulunmuyor.
Bu nedenle sabit işletme gelirine karşılık giderler sürekli değişiyor ve gelirler giderleri karşılayamıyor. Ayrıca garanti olmadığı için eksik petrol sevkıyatı olduğunda, gelirlerde olağanüstü düşüşler yaşanıyor.
AZERBAYCAN’A RAĞMEN
Zararın asıl kaynağı ise, Türkiye’ye oynanan pompa oyunu oldu.
Azerbaycan hükümeti dışında gelişen ve dev şirketler ile BOTAŞ arasında imzalanan yeni anlaşmalar skandalı başlattı. İlk anlaşmada, hattın Türkiye bölümünde bulunan ve petrolün aktarılmasını sağlayan pompa istasyonlarında
yakıt olarak petrolün kullanılması ve işletme süresi boyunca Türkiye’ye varil başına 18 dolarlık fiyatla verilmesi yer aldı.
Ancak 2002 yılında büyük şirketler bir manevra ile Türkiye’ye yakıtın petrol yerine doğalgaz olması koşulunu kabul ettirdiler. Botaş yönetiminde de kabul edilen bu değişiklik ile, pompa istasyonlarında doğalgaz kullanılması benimsendi. Süreç içinde doğalgaz fiyatlarının 450-500 dolarlara ulaştığı düşünüldüğünde, yapılan bu değişikliğin yarattığı zarar dehşet verdi. Bu değişiklik, BTC’yi Türkiye için kabusa dönüştürdü.
BUGÜN