Vincent Boland imzalı yazıda
gazete,
Mayıs ve Haziran aylarında ekonomideki dalgalanma ve istikrarsızlığı atlatan
Türkiye'nin bu 'mini krizin' ardından toparlanmaya başladığını belirtiyor.
Gazete, "
Amerika Birleşik Devletleri'nde,
faiz oranları ve enflasyon değerlerindeki belirsizlik,
yabancı yatırımcının Mayıs ve Haziran aylarında daha güvenli piyasalara yönelmesine neden olmuştu. Bu dönemde Türkiye
piyasalarındaki
satış eğiliminin etkileri henüz tam olarak ortaya çıkmadı" diye yazıyor ve "İki iç sorun da piyasalar üzerinde olumsuz etki yaptı. İlki
Tayyip Erdoğan hükümetinin
Merkez Bankası Başkanı'nın atanması konusundaki tutumu, ikincisi ise enflasyonun etkisiyle
Merkez Bankası'nın para politikasında değişime giderek
faiz oranlarını arttırması" yorumunu yapıyor.
"İç ve dış etkenlerin birleşmesi, Türkiye için tam bir
fırtına ortamı yarattı" diye yazan Boland yazısını şöyle sürdürüyor.
"
Hisse senetleri dolar cinsinden yüzde 40 değer yitirdi. Şimdi ise yatırımcıların yavaş yavaş Türkiye'ye dönmeye başladığının işaretleri var. Son iki üç haftada
hisse senedi piyasalarına 300 milyon dolar taze para girdiği tahmin ediliyor. Ancak enflasyondaki artış, yatırımcılar için tedirginlik yaratan bir konu. İktisatçılara, bankacılara göre Türkiye önemli ve gelişmekte olan bir
pazar. Ancak son dalgalanmalar, yatırımcılara, iç koşullar ne kadar iyileşirse iyileşsin, Türkiye'deki piyasa dengelerinin dış faktörlere bağlı olduğunu bir kez daha hatırlattı."