Türkiye ekonomisi, 2001-2010 yılları arasında geçen 10 yılda reel olarak, yani enflasyondan arındırılmış şekilde yüzde 53.9 büyüdü. İTO Müşaviri Dr.
Nevzat Eren'in hesaplamalarına göre, 2001 yılında
ülke 100 birim
üretim yapıyorsa, bugün 154 birim üretiyor. Bunu şöyle de anlatabiliriz: Bir işletmenin 10 yıl önce 10 tane fabrikası varsa, şimdi 16 tane fabrikası var. Türkiye'nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYİH) tarihinde ilk kez 1.3 trilyon liraya ulaştı.
AB'NİN KAMU BORCU ARTARKEN
2011'de AB'nin brüt kamu borcunun GSYİH'ye oram yüzde 61 iken, 2010'da yüzde 80'e yükseldi. Türkiye'nin kamu borç oranı 2001'de yüzde 78 iken, 2011'de yüzde 42'ye düştü. AB, borç yükü nedeniyle maliye politikalarında gerekli esnekliği sağlayamadı. Türkiye ise gerekli gördüğünde mali genişlemeye gidebilecek sağlam ve esnek bir kamu maliyesinin avantajım yaşadı. Üstelik bu oranlar 2011'de AB için daha kötüye, Türkiye içinse daha da iyiye gidecek.
İTALYA'YI 77'YE KATLADIK
Milli gelirleri Türkiye'den çok daha yüksek ama 10 yıllık
büyümede Fransa'yı 5'e, Almanya'yı 7'ye, italya'yı ise tam 77'ye katladık.
Avrupa dört yıldır krizde.
Japonya ve ABD'de de işler parlak değil. Türkiye ise 2009'un ilk yarısında global krizden etkilendi, ancak çıkışı da çok hızlı oldu. Dahası, Türkiye'nin 2011'deki 'çift haneli' büyüme performansıyla gelişmiş ülke ekonomileri arasındaki fark daha da küçülecek.
İstanbul Ticaret Gazetesi