Alınan bilgiye göre, Genel Başkan Kılıç'ın listesinde
Petrol-İş, Basisen, Yol-İş ve
Türkiye Haber-İş, Genel Sekreter Kumlu'nun listesinde
Tes-İş, Demiryol-İş, Türk Metal, Tekgıda-İş ve Belediye-İş
sendikaları temsil edilecek. Sendikaların
yönetici ve temsilcilerinin listelerdeki görev dağılımının ise henüz netlik kazanmadığı öğrenildi.
Mustafa Kumlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''kendisinin ve kendisini destekleyen bazı sendikacıların, AK Partili oldukları ve adaylığının AK Parti'nin
Türk-İş'i ele geçirme operasyonu olarak değerlendirildiği'' eleştirileriyle karşı karşıya kaldığını belirtti.
Türk-İş'in kurulduğundan bu yana kurum olarak hiçbir siyasi partiyi destekleme kararı almadığını belirten Kumlu, buna karşın Türk-İş yönetiminde her siyasi partiden kişilerin yer aldığını ifade etti. Yönetimde A partisinden, B partisinden, C partisinden insanlar bulunabildiğini ama ortak paydanın
işçilerin hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek olduğunu ifade eden Kumlu, ''Kişisel olarak hangi siyasi eğilime sahip olursak olalım, yapacağımız bellidir; emekten yana politikaların hayata geçmesi için mücadele vermek. Bu mücadele Türkiye koşullarında çoğu zaman 'bıçağın keskin tarafında yürümek' ile eşdeğer bir anlam içerir. Yapılması gereken, Türk-İş'i bıçağın keskin tarafı haline getirmek ve Türk-İş'i değil, iktidarı o tarafa yürütmektir'' diye konuştu.
''Türk-İş'in,
Salih Kılıç başkanlığında yola devam etmesinde bir yarar göremiyorum '' diyen Kumlu, ''Sayın Kılıç'la ilgili en büyük problem belki de herhangi bir sendikanın genel başkanlığını yapmamış olması, o deneyime ve birikime sahip olmamasıdır. Kılıç'a kadar Türk-İş genel başkanlarının hepsi bir sendikanın genel başkanıydı. Türk-İş genel başkanı, bir teşkilatın da başkanı olmalı, teşkilatının gücünü de yönetimine taşımalıdır'' dedi.
Halen yönetimde olan ve birlikte hareket ettiği sendikalarla Kılıç arasında bir
ekip ruhu yaratılamadığını savunan Kumlu, ''İstifa edebilirdik, bu da Türk-İş'i yıpratırdı. Bizim istemeyeceğimiz tek şey, Türk-iş'in yıpratılmasıdır'' diye konuştu.
Mustafa Kumlu, amaçlarının Türkiye'nin en büyük işçi kuruluşu olan Türk-İş'in gücünün farkına varılmasını sağlamak olduğunu kaydetti.
''KONFEDERASYON BAŞKANLIĞI, GENEL BAŞKANLARIN İPOTEĞİ ALTINDA DEĞİL''
Salih Kılıç da Türk-İş'e, tarihinde en parlak dönemleri yaşatan
Seyfi Demirsoy ve Halil Tunç'un da sendikalarda genel başkan olmadan konfederasyon başkanlığına geldiklerini söyledi.
Bu konuda ''bir rol
model'' sunduğunu ifade eden Kılıç, ''Çağa uygun bir sendikacı olduğumu, konfederasyon başkanının taşıması gereken özellikleri taşıdığımı düşünüyorum. Takdiri
genel kurul delegeleri ve sendika yöneticileri yapacaktır'' diye konuştu.
Genel başkanların konfederasyon başkanı olması anlayışının 1980 sonrasında yerleştiğine işaret eden Kılıç, ''Konfederasyon başkanlığı yalnızca genel başkanların ipoteği altında değildir'' dedi.
'Genel kurula, politikanın gölgesi siyasilerden değil,
başkan adayı arkadaşımızın hal ve hareketlerinden dolayı düşmektedir'' diyen Kılıç, siyasetçilerin gönlünden bir başkanın geçmesinin
doğal olduğunu, esas olanın bu göreve talip olan kişinin hal ve hareketleriyle bu yönde izlenim vermemesi olduğunu kaydetti.
Listesini yeni bir heyecan yaratacak, ortaya yeni bir ufuk koyan isimlerden oluşturduğunu dile getiren Kılıç, özel
sektör ağırlıklı bir liste yaptığını belirtti. Kılıç, ''Hazırladığım liste işçi hareketinin beklentilerine, değişen
endüstri ilişkilerinde ortaya çıkan yeni yapıya ihtiyaç verecek özeliktedir'' dedi.
Türk işçisine ve onu temsil eden delegelere sonsuz güven duyduğunu ifade eden Kılıç, ''4 yıldan bu yana gece gündüz demeden, hiçbir art niyet düşünmeden tüm sendikalara objektif davranarak görev ve sorumluluğumun gereklerini yerine getirdiğime inanıyorum'' şeklinde konuştu.
Türk-İş Genel
Kurulu,
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)
Şura Salonu'nda yarın başlayacak ve 4 gün sürecek.
AA