Mortgage veya Türk Dil Kurumu'nun ifadesiyle "Tut-sat" yani İpotekli
Konut Finansmanı Yasası önceki gün Meclis'te kabul edildi. Faiz ödemesinin gelir
vergisi matrahından düşürülmesi olanağının yer almadığı Yasa, "
Kira öder gibi ev sahibi" olma hayali kuran
tüketicilere yeni bir olanak sunmuyor. Aksine bugün
kredisini
erken kapatmak isteyen tüketici herhangi bir ceza ödemeden kapatma imkanına sahipken, yeni
yasayla yüzde 2 erken kapama
komisyonu ödemekle yükümlü kılınıyor. Bunun yanı sıra yeni yasa
bankalara değişken
faizli kredi kullandırma olanağı veriyor. Özellikle sabit gelirli tüketiciler açısından çok fazla anlamı olmayan değişken faizli kredi, daha çok bankalar risklerini tüketicilere yansıtabilmelerinin önünü açıyor. Değişken faizli kredilerin Türkiye'de çok fazla
tercih edilmediğini belirten uzmanlar, değişken faizin kabul görmesinin 3-5 yıl alabileceğinin altını çiziyor.
Sistemin tüketicilere bir fayda sağlayabilmesi için faizlerin yüzde 1'lerin altına düşmesi lazım. Bunun da beklentilerin aksine yasayla bir ilgisi yok. Bankacılar, kamuoyunda "yasa çıkacak faiz düşecek" gibi yanlış bir algılamanın olduğunu faizlerin yasayla bir ilgisinin olmadığını, enflasyon ve
Merkez Bankası politikalarına bağlı olarak faizlerin düşebileceğini belirtti. Bankacılara göre, global likiditede bir sorun yaşanmadığı, içeride ise seçimler nedeniyle bir riskin yaşanmaması gibi iyimser senaryonun hakim olacağı bir ortamda dahi faizlerin ancak gelecek yıl ciddi oranlarda düşecek.
Yasa esas itibarıyla krediyi veren banka ve
finans kuruluşlarının fonlama imkanlarını artırıyor. Ayrıca yasa ile getirilen değişken faiz, erken kapatmalarda yüzde 2 ceza gibi olanaklarla bankaların riskleri düşürülüyor.
Değişken faizin kabulü 3-5 yıl alır
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ali Fuat
Erbil, yasanın çıkarılmasının faydalı olduğunu ancak
sistemin kısa vadede tüketicilere bir
takım imkanlar sunacağını düşünmediğini söyledi. Erbil, "Vergi istisnası kaldırıldı. Öte yandan konut kredilerinde vade anlamında bir problem yoktu ve bu yasa ayrıca bir cazibe getirmiyor. Bunun yanı sıra
kanun çıkacak faiz düşecek gibi yanlış bir beklenti var. Öyle bir dünya kısa vadede görünmüyor. Çünkü piyasanın faizleri, memleketteki reel faiz, enflasyon beklentisi belli. Bir istikrar sağlanır enflasyona paralel reel faiz düşerse bu iş vatandaş için daha cazip hale gelecek. Ancak bu yasa hemen bugünden yarına faizleri düşürmeyecek" dedi. Değişken faizli mortgage kredilerinin kabul görmesinin 3-5 yıl alacağını belirten Erbil, "Vatandaş cebinden kaç para çıkacağına bakıyor. Türkiye'nin 10-15 yıl önce verilen endeksli krediler vardı. Bunlardan vatandaşın ağzı yandı. Dolayısıyla enflasyon gibi birtakım şeylere endeksli kredilerin kabul görmesi zaman alacak" diye konuştu. "Kira öder gibi ev sahibi olunacak" vatandaşın bu sloganla yanlış bilgilendirildiğini belirten Erbil, sadece bu varsayımdan hareket edilerek yasanın ölü doğduğu yorumlarının yapıldığını, bunun doğru olmadığını belirtti.
Sistemin finansal oyuncular anlamında ciddi düzenlemeler getirdiğini vurgulayan Erbil, yasayla birlikte
gayrimenkul sektörünün kendine bir takım çeki düzen vereceğini ifade etti. Erbil, "Bankalara seküritize etme, bir takım
sermaye piyasası enstrümanları çıkarma kapısını açtı. Ancak bankalar bugünden yarına ellerindeki stokları seküritize edemezler. Çünkü verilen kredilerin çoğu yüzde 1'ler civarında verilmişti. Faizlerin yüzde 19 olduğu bir ortamda yüzde 14-15 getirili kağıtların kimse yüzüne bakmaz. Dolayısıyla bu noktada da bir adım oluşturmayacak. Ancak kapının açılmış olması önemli" dedi.
Faizler yasayla düşmez
Türk
Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Varol Civil ise, konut finansmanı sistemiyle ilgili yasanın çıkmasıyla faizlerin düşmesini beklemenin doğru olmadığını bildirdi.
Konut kredilerinde büyük bir potansiyelin bulunduğu Türkiye'de bu yasal düzenlemenin etkisinin mutlaka görüleceğini belirten Civil, "Ama yasanın çıkmasıyla faizlerin düşmesini beklemek doğru değil. Çünkü faizlerin düşmesinin yasa ile birebir bir ilişkisi yok. Birtakım pazarlama ve reklam amaçlı faizlerde belki böyle bir şey olabilir, ama ciddi bir faiz düşüşü beklemek şu an için bence çok gerçekçi bir bekleyiş olmaz. Faizlerin düşmesinin esas temel nedenleri,
Merkez Bankasının politikalarıyla ilgili. Merkez Bankası, kendi enflasyon hedeflemesi açısından uygun gördüğü anda faizleri düşürdüğünde ancak bu kredilerinin faizlerinde düşüş görebiliriz" dedi. Genel olarak kredi kullananlara, her zaman gelirleriyle doğru orantılı olarak borçlanmaları tavsiyesinde bulunan Civil, "Gelir, tasarruf edebilecek tutar dikkate alınmadan yapılan borçlanmanın sonu hüsrandır. Bu, ev kredilerinde daha önemli. Çünkü 10 yıllık bir periyottan bahsediliyor. Dolayısıyla çok iyi düşünülmesi gerekir" diye konuştu.
Tüketici açısından bir yenilik yok
Dar gelirli insanların bir anda ev sahibi olabileceği yönünde abartılı bir beklenti yaratıldığına dikkat çeken Eski
Denizbank Genel Müdür Yardımcısı
Dinçer Alpman, bu anlamda Mortgage Yasası'nın hiçbir faydasının olmayacağını söyledi. Alpman, "Dar gelirli insanların bu sistemden yararlanabilmesi için faizlerin aylık yüzde 1'in çok altına inmesi lazım. Aksi taktirde insanların ortalama gelirleri göz önünde bulundurulduğunda aylık 2-3 bin YTL
taksit ödemesi mümkün değil. Şu anda sadece orta ve üst gelir seviyesindeki insanlara yarar. Zaten bankalar bu insanlara uygun vadede
konut kredisi veriyorlar. Bugün herhangi bir bankaya gittiğinizde anında 15 yıllık kredi veriyor. Hatta konutun tutarının yüzde 100'üne kredi kullandırılmasının yanı sıra, emlakçı komisyonunu dahi dahil eden banka var" dedi.
Yasa'nın bankalara getirdiği bazı avantajların olduğuna dikkat çeken Alpman, "Bankalar bu ipotekli konutları
havuz oluşturarak kağıt çıkarabilirler. İkincisi bu gayrimenkulleri paraya çevirmede kanunlarda değişiklik yapılıyor. Bugün ipotekli bir konutu 2.5-3 yıl içerisinde ancak paraya çevrilebilirken, bu kanunla yapılan değişiklikler bunun hemen paraya çevrilmesini mümkün hale getirdi. Dolayısıyla bankaların tahsilat hızını artırıyor. Bunun yanı sıra değişken faizli kredi olanağı ve erken kapatmada yüzde 2 ceza getiriliyor. Dolayısıyla sistem bankalara bir takım faydalar getiriyor" diye konuştu. Bugün bankaların kullandırdığı dövize endeksli kredilerin biranlamda değişken faizli olduğunu ancak tercih edilmediğini belirten Alpman, sabit gelirli tüketicilerin değişken faizi tercih edeceklerini pek sanmadığını söyledi.
İpotekli konut kredilerinin GSMH'ye oranı
Hollanda 97,1
Danimarka 94
İzlanda 82,9
ABD 65
Portekiz 53,9
İspanya 52,6
Almanya 51,7
Kanada 40
Lüksemburg 34,1
Malta 33,8
AB-15 48,9
AB-25 47,5
Yunanistan 25,1
Malezya 22
Şili 17
Meksika 11,5
Çek Cumhuriyeti 6,1
Polonya 6
Kaynak: European
Mortgage Federation, International Finance Corparation
Potansiyel
iştah kabartıyor
Mayıs-haziran dalgalanmasına kadar hızlı bir artışın gözlendiği konut kredileri hala dünya ortalamalarının çok gerisinde. 2006 yılı sonu itibariyle Türkiye'de kullandırılan konut kredilerinin Gayri Safi Milli Hasıla'ya (GSMH) oranı yüzde 3'lere yükseldi. Ancak son yıllardaki artışa rağmen bu oran diğer bir çok ülkeye göre oldukça düşük seviyede. Konut kredilerinin GSMH'ye oranı 2005 yılı itibariyle Hollanda'da yüzde 97,1, Danimarka'da yüzde 94,0, ABD'de yüzde 65, Portekiz'de 53,9, Almanya'da yüzde 51,7, Kanada'da ise yüzde 40 civarında. Sözkonusu oranlar 2005 yılı sonu itibariyle Yunanistan'da yüzde 25,1, Malezya'da yüzde 22, Şili'de yüzde 17, Meksika'da yüzde 11,5, Macaristan'da 9,6, Çek Cumhuriyeti'nde yüzde 6,1, Polonya'da yüzde 6. En yakın ülkenin oranı bile Türkiye'nin iki katından fazla olduğu gözönünde bulundurulduğunda konut kredisi piyasasının ne kadar sığ olduğu görülüyor.
Yasa ne getiriyor
* Uzun vadeli taksitlerle ev sahibi olma koşulları düzenleniyor.
* İstenilen her ev alınamayacak.
Deprem yönetmeliğine uygun yapılmış ve iskan alınmış konutlar mortgage sistemi için uygun olacak.
* Kredi verenlerin müteahhitlerle birlikte düzenledikleri kampanyalarda evin teslim edilmemesi ve evdeki ayıplar karşısında tüketiciye karşı müteahhit ile birlikte olan sorumluluğu, teslim tarihinden itibaren 1 yıl ve verdiği kredi miktarı ile sınırlı olacak.
* Halen konut kredilerinden yapılan Banka Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) kesintisi olmayacak.
* Tüketici kredi kullanırken, sabit veya değişken faizi tercih edebilecek.
* Borcunu erken kapatmak isteyene ana para üzerinden yüzde 2 oranında erken kapatma cezası uygulanacak.
* Banka, 2 ay kredi taksitini ödeyemeyenin evini satma hakkına sahip olacak.
* Kendi arsasına konut yapacak olanlar da sistemden yararlanabilecek.
* Mevcut konut kredilerinden yararlananlar, yasa çıktıktan sonra 3 ay içinde
itiraz etmezlerse mortgage sistemine dahil edilecekler.
* Konut kredisi alan kişilerin hayat
sigortası yaptırması zorunlu tutulacak.
* Kredi alan kişilerin
vefat etmesi durumunda vefat edenin yakınları sisteme devam etmek zorunda olmayacak.
REFERANS GAZETESİ