İlaç ve
gübre kullanmadan yaklaşık 2 kiloluk domates yetiştiren Gürkan,
tohumları
İsrail'in gen teknolojisine karşı dünyaya pazarlamaya hazırlanıyor.
Eskişehir'de bir vatandaş,
babasının sandığında bulduğu tohumları ekerek yaklaşık iki kilogram ağırlığında dev domatesler yetiştirdi. 'Yürek' adını verdiği domatesleri
tescil ettiren vatandaş, şimdi İsrail'in gen teknolojisine karşı Türk domates tohumunu piyasaya sürmeye hazırlanıyor.
Eskişehir'de turşuculuk yapan Mustafa
İhsan Gürkan, 3,5 yıl önce ölen babasına ait sandığın içinde domates tohumu buldu. Fide haline getirdiği tohumları tarlaya diken Gürkan, yetişen domateslerin normalin çok üstünde bir büyüklüğe sahip olduğunu gördü. En küçüğü 1,5, en büyüğü ise 1,8 kilogram ağırlığındaki domateslere 'yürek' ismini veren Gürkan, dev domateslerden tohum elde etmek için çalışmalarını hızlandırdı.
Yıllardır baba mesleği turşuculukla uğraşan Gürkan, hayatında ilk kez bu büyüklük ve şekilde domates gördüğünü söyledi. Yaşadıkları karşısında hayrete düşen ve 1 dönüm
arazi üzerine ektiği domatesleri ilaç ve gübre kullanmadan
doğal ortamda yetiştirdiğini belirten Gürkan, "Yıllardır
sebze meyve yetiştiriyorum. Bir fidenin bu ağırlıktaki domatesleri nasıl taşıdığına hayret ettim. Hatta eşimi dostumu çağırıp gösterdim, onlar da gördükleri karşısında çok şaşırdı." şeklinde konuştu.
Domateslerin renginin
pembe olduğunu ve bir tanesiyle 6 kişinin doyduğunu kaydeden Gürkan, "Domateslerin çekirdeği çok az ve
dana yüreğine benziyor. Bu sebeple domateslere 'yürek' ismini verdim. Domateslerin içi tamamen dolu ve tadı çok güzel. Yiyenler tadını çok beğeniyor." ifadesini kullandı. Babasından kalan tohumları bir mücevher gibi saklayan ve tescil ettiren Gürkan, İsrail'e karşı dünyaya Türk domates markasını yaygınlaştırmak istediklerini vurguladı.
Proje üzerinde çalıştıklarını anlatan Gürkan, "İsrail nasıl
Türkiye ve dünya ülkelerine kendi adıyla domates tohumu satıyorsa biz de dünyaya Türk adıyla domates tohumu satacağız. Önümüzdeki yıl hayata geçireceğimiz çalışma ile hazırladığımız tohumları Türk ve dünya çiftçisine vermek istiyoruz. Bu nesil kaybolmasın istiyoruz." diye konuştu.