Eker, Türkiye'nin 2010 yılında tarım sektörü hasılasının 62 milyar dolara çıktığını ve dünyada 3 basamak atlayarak 8. sıraya yükseldiğini belirterek, bunun, Türkiye'deki tarım sektörünün gelişmesinin en önemli göstergesi olduğunu söyledi. Eker, İstanbul Ticaret Borsası'nda 2010 yılında en çok tescil ücreti ile stopaj ödeyen 20 firmaya ödüllerinin verilmesi nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tarımla ilgili tarihsel ihmalinin söz konusu olduğunu, tarımın iktisadi faaliyet olarak değil, köylülerin iştigal ettiği, karınlarını doyurduğu bir sektör olarak görüldüğünü söyledi. Dolayısıyla da göreve gelirken bu yanlış paradigmayı düzeltmeyi kendilerine misyon edindiklerini ifade eden Eker, bu kapsamda tarımla ilgili 13 kanun çıkardıklarını, Türkiye'nin tarım strateji planını hazırladıklarını anlattı. Eker, 8 yıl önce yüzde 59 faizle çiftçilere kredi verildiğini ve o dönemde verilen 529 milyon liralık kredinin ancak yüzde 38'inin geri döndüğünü, bugün ise tarımda havancılık ile damla ve yağmurlama sistemleri için talep edilen kredilerin faizinin sıfır olduğunu söyledi. Türkiye'de 2004 yılına kadar havadan ilaçlama yapıldığını, havaya enjekte edilen binlerce ton ilacın başka canlıların da zarar görmesine neden olarak doğadaki dengeyi bozduğunu anlatan Eker, kendilerinin havadan ilaçlamayı yasakladıklarını, yılda kullanılan 901 bin ton ilacı 183 tona düşürdüklerini belirtti. Eker, daha önce 900 ton ilaç kullanılırken buğdayın yüzde 4,5'unun süneden zarar gördüğünü, ancak ilaç miktarını 183 tona indirdiklerinde zarar oranının yüzde 0,7, 0,8'e düştüğünü vurguladı. Bu şekilde birtakım köklü tedbirler aldıklarını, tarım sigortasını getirdiklerini ve sigorta poliçe bedelinin yarısını da kendilerinin hibe verdiğini anlatan Eker, ''Verimliliği artırmazsak, rekabet yeteneğini kazanmamız mümkün değil. O zaman başkalarının pazarına mal satmak bir yana, başkalarının pazarı olmaktan öteye geçemeyiz. Köklü değişiklikler yapmak gerekiyordu. O değişiklikleri yaptık'' dedi. -''2012 SONUNDA 3 MİLYON HEKTARDA TOPLULAŞTIRMA BİTECEK'' Eker, Türkiye'nin 3 milyon 100 bin tarım işletmesine sahip bir ülke olduğunu, ortalama işletme büyüklüğünün 55 dönüme düştüğünü ve her bir işletmenin de ortalama 7 parça olduğunu belirterek, ''22 milyon tarım parseli, 3 milyon 100 bin tarım işletmesi... Ne yolu ne altyapısı var. Biz 20 dönümün altına olan tarım arazilerinin bölünemeyeceğine dair bir düzenleme getirdik. Sessiz sedasız yaptık, kimse duymadı. Şimdi ikinci ve daha büyük bir adımın hazırlıklarını yaptık, bekliyoruz. Seçimden sonra o gelecek. Türkiye artık bu yapıyı sürdüremez'' dedi. Ölçeği büyütürken, tüm bölünmüş arazileri de bir araya getirerek toplulaştırma çalışması da yaptıklarını anlatan Eker, 2003'e kadar 450 bin hektar alanda toplulaştırma yapılmasına karşın kendilerinin 2003-2009 arasında 556 bin hektar alanda toplulaştırma yaptıklarını, şu anda 2 milyon 500 bin hektar alanda çalışmanın sürdüğünü, 2012 yılı sonunda 3 milyon hektar alandan fazlasını toplulaştırmış olacaklarını söyledi. Eker, bütün parsellerin yola kavuştuğunu, modern üretim alanına dönüştüğünü ve alınan tedbirlerle Türkiye'de tarımsal üretimin arttığını kaydetti. -''TÜRKİYE TARIMSAL HASILADA DÜNYADA 8. SIRADA''- Türkiye'nin 2002'de 23 milyar dolar tarımsal hasılası bulunduğunu ve sıralamada dünyada 11. sırada yer aldığını hatırlatan Eker, ''Aldığımız tedbirlerle Türkiye'nin 2010 yılında tarım sektörü hasılası 62 milyar dolara çıktı ve dünyada 3 basamak atlayarak 8. sıraya yükseldi. Bu arada tarım hasılasında Avrupa'da Fransa, İtalya ve İspanya'yı da geçtik. Bu Türkiye'deki tarım sektörünün gelişmesini gösteren en önemli göstergedir'' dedi. Eker, tarım alanındaki gelişmeyi gösteren bir başka göstergenin de 8 yıl önce Türkiye'nin yaklaşık 4 milyar dolarlık tarım ürünü ihraç ederken, bugün 12 milyar 700 milyon dolarlık ihracat yaptığını ve bunun yüzde 94'ünün de gıda ürünü olduğunu söyledi. -TARIM ENVANTERİ- Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, eskiden tarımla ilgili toplantılarda ''Türkiye'nin tarım envanteri yok. Türkiye'nin üretim planlaması yok. Türkiye'nin bir tarım politikası yok'' diye 3 sorunun ortaya konulduğunu ve bunların da doğru olduğunu vurgulayarak, bu üç sorunu çözecek bir çalışma yaptıklarını ve Cumhuriyet tarihinin tarımla ilgili en büyük projelerinden birini 200 uzmanın 2 yıldan fazla çalışmayla ve 528 milyon veri kullanarak ortaya koyduklarını söyledi. Eker, çalışma ile 24-25 milyon hektar tarım arazisini 2 bin 500 metrekarelik bölümlere ayırarak eldeki verileri uyguladıklarını ve böylece ''Türkiye'nin herhangi bir yerinde hangi ürünler hangi verimlilik düzeyiyle yetiştirilebilir'' bilgisine sahip olduklarını belirterek, ''Böylece Türkiye'nin tarım envanterini çıkardık. 20 yıl sonra benim hangi ürüne ne kadar talebim olacak ben bunu biliyorum. Bu bölgelerde hangi değişikliği yaparsam en az maliyetle üretirim bunları biliyoruz. Bu projenin adı Türkiye Tarımsal Üretim Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli. Bakanlar Kurulu'ndan kararnamesini çıkardık. Şu anda Türkiye için özel önemi olan 16 ürünün prim desteğini de bununla ilişkilendirdik'' dedi. Hayvancılık alanındaki gelişmelere de değinen Eker, Türkiye'de büyükbaş hayvancılık alanında büyük gelişme olduğunu ve ihtiyaç olan hayvansal ürünlerin küçükbaş hayvancılıktan değil, büyükbaş hayvancılıktan elde edilmeyle başlandığını ve buna yönelik de yeni bir sistem kurulduğunu söyledi. Eker, Türkiye'de 50'den fazla büyükbaş hayvan bulunan işletme sayısı 4.300 iken bu sayının 20 bine çıktığını, kültür ırkı oranı 8 yıl önce yüzde 19 iken bugün bu oranın 11 milyon popülasyonda yüzde 37-38'e çıktığını söyledi. Bu nedenle Türkiye'de süt üretiminin de 8,5 milyon tondan, 12,5 milyon tona çıktığını belirten Eker, ''Sığırcılık alanında muazzam bir sistem değişikliği, dönüşüm var. Ama biz bunu yeterli görmüyoruz, onun için küçükbaş hayvancılığı da destekleme kararı aldık'' dedi. -MURAT YALÇINTAŞ- TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş da, işadamı olarak ülkeye hizmet etme aşkı taşıdıklarını, bunu besleyecek tek şeyin kendilerine iltifat edilmesi ve sırtlarının sıvazlanması olduğunu söyledi. İyi bir şey yapıldığı zaman dile getirilmezken, hata yapıldığı zaman bunun büyütüldüğünü ifade eden Yalçıntaş, bugün marifetin iltifata tabi tutulduğunu, bunun için de İstanbul Ticaret Borsasını kutladığını söyledi. Törende konuşmaların ardından borsada 2010 yılında en çok tescil ücreti ve stopaj ödeyen 20 firmaya ödülleri, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Sümer ve İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı İslam Ali Kopuz tarafından verildi. AA