TUSKON'dan yeni bir ihracat penceresi

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu(TUSKON), şirketlere yeni bir ihracat penceresi daha açtı.

TUSKON'dan yeni bir ihracat penceresi

Konfederasyon, Afrika, Avrasya ve Pasifik zirveleri zincirine Orta-Doğu Avrupa Ticaret Köprüsü'nü de ekledi. Bu sayede küresel kriz yüzünden ihracat pazarı daralan şirketlere alternatif imkanı sunuluyor. TUSKON'un düzenlediği Orta-Doğu Avrupa Ticaret Köprüsü Cevahir Kongre ve Kültür Merkezi'nde başladı. Programa, 16 Avrupa ülkesinden 255 iş adamı ve üst düzey devlet yöneticisi ile Türkiye'den bin iş adamı katılıyor. Arnavutluk, Bosna-Hersek, Kosova, Makedonya, Moldova, Romanya, Yunanistan, Sırbistan, Hırvatistan, Karadağ, Slovenya, Slovakya, Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Bulgaristan'dan işadamlarının Türkiye'deki meslektaşlarıyla buluştuğu programda, gıda, doğal taşlar, müteahhitlik, tekstil ve konfeksiyon, makine, tarım ürünleri, otomotiv yan sanayi ve inşaat malzemeleri alanında işbirliği imkanları bulunuyor. İki gün sürecek işbirliği platformunda, 1 milyar dolarlık ticaret hacminin yakalanması hedefleniyor. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Balkan, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleriyle ticaret haciminde, önümüzdeki 4 yılın sonunda 100 milyar dolara ulaşacaklarını bildirdi. Tüzmen, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından düzenlenen "Türkiye-Orta ve Doğu Avrupa Dış Ticaret Köprüsü" toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, ABD'nin eskiden mal ve hizmet, şimdi de kriz ihraç etmeye başladığını ifade ederek, bir ülkenin küreselleştiği oranda bu krizi ithal ettiğini söyledi. Bu ithalat yapılırken, bu krizlerle baş etmenin yolunun ülkede tekrar sanayi, üretim ve ihracat üçgenini çok iyi bir şekilde çalıştırmak, ülkeler arası bağlantıları kuvvetlendirmek ve mümkün olduğu kadar ülkeler arasındaki ticaret imkanlarını artırmak olduğunu vurgulayan Tüzmen, "Esas iş burada tehdit unsurlarını fırsat unsuru haline getirebilmektir. Başka da çıkış yolu yok" dedi. Türkiye'nin bir başarı hikayesi yazdığını ve ihracatta "altın" çağlarını yaşadığını belirten Tüzmen, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ben rekortmen ve birinci olmayı çok seviyorum. OECD ülkeleri arasında son 5 yılda en hızlı ihracat artışı sağlayan ülke Türkiye oldu. Bu dönemde ne olacak? Şimdi yine birinciliğe oynayacağız. Fakat o eski rekorları aynı şekilde kıramayacağız. Bu kriz hepimizin ihracat, ithalat ve dış ticaret rakamlarımızı aşağı doğru çekiyor. Ama bütün ülkeler arasında, özellikle Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri arasındaki ticaretimizi yine en iyi şekilde artırarak kendimizi çok daha iyi günlere ulaştırabiliriz. Buna çalışacağız." -ORTA AVRUPA VE BALKANLARI KAPSAYAN İŞBİRLİĞİ MODELİ- Kürşad Tüzmen, Orta Avrupa ve Balkanlar'ı kapsayan işbirliği modelinin bir hayal olmaktan çıkıp gerçekleşme yoluna girdiğini, bölge ülkeleri arasında 32 tane serbest ticaret anlaşması imzalanmasının bu ortak geleceğin bir yansıması olduğunu vurguladı. Tüzmen, 2008 yılında iş yapma kolaylığı bakımından Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin ilk sıralarda yer aldığını, Orta Avrupa ve Balkan ülkelerinin ekonomik olarak son yılların en iyi dönemine geçirdiğini, ekonomilerinin hızla büyüdüğünü, gelirlerinin arttığını ve yabancı yatırımların hızlandığını anlattı. Bölgenin tümüyle AB sınırları içerisinde yer almaya her gün daha da yaklaştığını, orta ve uzun vadeli hedefin artık tüm açıklığıyla ortaya çıktığını kaydeden Tüzmen, Türkiye'nin Güney Doğu Avrupa coğrafyasının önemli bir parçası olduğunu vurguladı. Tüzmen, ticari ve ekonomik ilişkilerin artırılması anlamında en çok güvendikleri aktörlerin iş adamları olduğunu belirterek, "Önümüzdeki dönemde bizlere düşen bu ivmeyi korumak ve bölgede kişi başına düşen geliri batı Avrupa'nın gelir seviyelerine yükseltmektir. Krizden çıkmanın, daha müreffeh yarınlara ulaşmanın tek yolu daha fazla ticaret yatırım ve iştir" diye konuştu. Ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi yönünde bölgede güçlü bir niyet bulunduğunu ifade eden Tüzmen, "Eksiklik de var. Bölgede farklı mevzuat ve yönetmelikler söz konusu. Gümrük geçişleri kolaylaştırılmalı, kontroller ve vize işlemleri basitleştirilmelidir" dedi. Bakan Tüzmen kriz döneminde en önemli şeyin iş adamlarının yapacağı anlaşmalar olduğunu, var güçleriyle ticaret anlaşmaları yaparak bu krizleri en az hasarla atlatacaklarını söyledi. -"HEDEF Mİ İSTİYORSUNUZ?" Devlet Bakanı Tüzmen, 2007 yılı sonu itibariyle Türkiye'nin Orta Avrupa ve Balkan ülkeleriyle ticaret hacminin 24 milyar dolara ulaştığını hatırlatarak, "24 milyar dolar güzel bir rakam. Ama 350 milyar doların içinde az bir rakam olarak kalıyor. Hedef mi istiyorsunuz? Balkan, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleriyle ticaret hacminde önümüzdeki 4 yılın sonunda 100 milyar dolar rakamına ulaşacağız. Bunu beraberce gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu. Türkiye'nin gerek Gümrük Birliği gerek serbest ticaret anlaşmaları nedeniyle bölge ülkeleri ile serbest ticaret ağınını kurulmuş durumda olduğunu, Sırbistan ve Kosova ile bazı eksiklikler bulunduğunu ve bunları hızla tamamlamaya çalıştıklarını anlatan Tüzmen, önümüzdeki hafta Karadağ ile bir serbest ticaret anlaşması yapmayı umduklarını söyledi. Tüzmen, yatırımların Bosna Hersek ve Makedonya gibi ülkelere yönlendirilmesini sağlamak konusunda bir eksiklikleri bulunduğunu ve bunu da gidermeye çalıştıklarını sözlerine ekledi. CİHAN-AA
<< Önceki Haber TUSKON'dan yeni bir ihracat penceresi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER