Merkez Bankasının davetlisi olarak gelen Trichet,
Merkez Bankasının 75.
Kuruluş yıl dönümü çerçevesinde,
Ankara Swiss Otel'de ''Yeni Görünüm Çizmek: Gelişmekte olan
Piyasaların Dünya
Ekonomisine Artan Etkisi'' konulu konferans verdi.
Trichet, Merkez Bankasının 75. yılını kutlarken, aynı zamanda
Avrupa Merkez Bankasının 9. kuruluş yıl dönümü olduğunu hatırlattı.
Küresel ekonomide çok hızlı değişiklikler yaşandığını belirten Trichtet, bunun dünya ekonomisine nasıl etki edeceği, gelişmekte olan
ülkelerin bunu nasıl etkileneceği konularının tümüyle anlaşılamadığını söyledi.
Gelişmekte olan ülke kavramının
Dünya Bankası tarafından çeyrek yüzyıl önce oluşturulmasına karşın 1990'lı yıllarda popüler hale geldiğini ifade eden Trichet, ''
Türkiye; en önemli gelişmekte olan ülke
piyasalarından, aynı zamanda gelişmekte olan finansal piyasalar içinde ana oyunculardan biri konumunda. Yabancı
sermaye için cazip konumunda olan Türkiye'ye 2000 yılından bu yana yaklaşık 100 milyar dolar gibi sermaye girişi oldu'' dedi.
Konuşmasında
gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisi üzerinde artan ağırlığı ve önemi ile
avro ülkeleri ekonomine etkisi üzerinde duran Trichet, gelişmekte olan ülkelerin dünya nüfusunun yarısından fazlasını temsil ettiğini, Çin ve
Hindistan'nın sadece dünya nüfusunun üçte birini oluşturduğunu kaydetti.
-''GELİŞMEKTE OLAN ÜLEKLERDE ŞEHİRLEŞME ÖNEMLİ BİR OLGU''-
Trichet, gelişmekte olan ülkelerin bir çoğunda şehirleşmenin önemli bir olgu olduğunu, küresel düzeyde mevcut 10 büyük metropoliten şehrin 7'sinin gelişmekte olan ülkelerde bulunduğuna dikkati çekti.
Gelişmekte olan ülkelerin dünye ekonomisi üzerinde ağırlığının hissedildiğini ifade eden Trichet, bu ülkelerin şimdiden büyük olduğunu, yılda yüzde 7 gibi hızlı bir
büyüme sergilediğini bildirdi.
Gelişmekte olan ülkelerde ekonominin bu hızlı artışının, gelişmekte olan piyasaları dünya ekonomisinin ana motorlarından birisi haline getirdiğine işaret eden Trichet, gelişmekte olan piyasa ekonomilerinde bu artış sonucunda kişi başına milli gelirin 9 bin dolara çıktığını belirtti. Trichet, bu süreçte gelişmekte olan ülkelerde
yoksulluk ile mücadele sorunun önemli olduğunu bildirdi.
Forbes dergisine göre küresel düzeyde 20 en zengin işadamının 7'sinin gelişmekle olan ülkelerden olduğunu, bunun sadece 3'nün Hindistan uyruklu olduğunu ifade eden Trichet, 2005 yılı verilerine göre Çin'de 300 binden fazla milyoner olduğunu kaydetti.
-''GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN GELECEĞİ PARLAK''
Gelişmekte olan ülkelerin geleceğinin parlak olduğunu, bu ülkelerin ağırlığının gelecekte daha fazla olacağını bildiren Trichet, bir çalışmaya göre 2025 yılında Çin,
Rusya, Hindistan ve
Brezilya ekonomisinin dünyanın en büyük 6 ekonomilerinin yarısından fazlasına sahip olacağını gösterdiğini ifade etti.
Gelişmekte olan ülkelerin sadece ekonomilerinin dünya üzerinde etkili olmadığını, kültürel ağırlığının hissedildiğini söyleyen Trichet, 2005 yılında Hindistan'da 900 film, Avrupa Birliğinde 800, ABD'de 700 film çevrildiği, Türkiye'nin de 27 film ile dünyanın en fazla film çevrilen ülke sıralamasında ilk 20'de yer aldığını kaydetti.
Türkiye'de nüfusun beşte biri olan yaklaşık 16 milyon kişinin internet kullanıcısı konumunda olduğunu anlatan Trichet, Japonya'nın dışarda bırakılması konumunda Asya'de 310 milyon internet kullanıcısı olduğunu söyledi.
Gelişemekte olan ülkelerin
Nobel ödülleri üzerinde de etkisinin görüldüğünü kaydeden Trichet, bu ülkelerin dünyaya entegrasyonu çerçevesinde düşük maliyetli ücretler neticesinde
ürün fiyatlarının gerilediğini, enflasyon
baskısının azaldığını, buna karşın Çin ve Hindistan'da yaşanan gelişmelerin ham madde fiyatlarını artırdığı, bunun da enflasyonist baskı yarattığını belirtti.
-''GÜNEY YARIM KÜRE, KUZEYİ FİNANSE EDİYOR''-
Bu sürecin dikkatli izlenmesi gerektiğini ifade eden Trichet, gelişmekte olan ülke ekonomilerinde yaşanan büyüme neticesinde, artık güney yarım kürenin kuzeyi finanse ettiğini kaydetti.
Bunun, ekonomi teorisi açısından normal olmayan bir durum olduğuna işaret eden Trichet, konuşmasında bunun nedenleri üzerinde durdu.
Trichet, gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonomide oynadığı rolün bugün arttığını, buna bağlı olarak oyunun kurallarının da değiştiğini söyledi.
-G-20'NİN ÖNEMİ
1999 yılında oluşturulan ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkelerin oluşturduğu G-20 platformunun önemine de işaret eden Trichet, bu forumun, ülkeler arasındaki diyaloğun arttırılmasına katkı sağladığını kaydetti.