Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu üyesi ve Makine Tanıtım Grubu (MTG) Başkanı Adnan Dalgakıran'ın '
TOBB ikiye bölünerek sembolik hale gelsin' sözleriyle başlayan
tartışma yeni bir boyut kazandı. Dalgakıran'ı eleştiren
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı
Murat Yalçıntaş,
iş dünyasının sesinin gür çıkmasının Türkiye
Odalar ve
Borsalar Birliği'nin (TOBB) etkin ve verimli bir kuruluş olmasından kaynaklandığını ifade etti. Ancak Dalgakıran'ın önerisine İstanbul İhracatçılar Birliği (İİB) Başkanı
Zekeriya Mete ve İTO Meclis üyesi Fatih Mehmet
Oruç'tan
destek geldi. Yalçıntaş'ın Dalgakıran'ın önerisini daha yumuşak karşılaması gerektiğini belirten Oruç, "Medeni
toplumlarda, eleştirilmeyen hiçbir kurum olmamalı." dedi. TOBB'un artık kendisini 'çek' etmesi gerektiğini belirten İİB Başkanı Mete ise özellikle
kriz döneminde birliğin esnafın yanında yer almamasını eleştirdi.
Referandum sürecinde TOBB'un sessizliğini sürdürmesi iş dünyasında eleştirileri de beraberinde getirdi. Bu noktada
ilk adım Makine Tanıtım Grubu (MTG) Başkanı Adnan Dalgakıran'dan gelmişti. Birliğin iş dünyası ve
sivil toplum kuruluşlarının gelişmesini engellediğini öne süren Dalgakıran,
çatı örgütünün sembolik bir yapıya kavuşturularak devam etmesi teklifinde bulundu. İş dünyasının menfaatleri adına yapılacak en son şeyin TOBB'un varlığını tartışmak olduğunu kaydeden İTO Başkanı Murat Yalçıntaş ise böyle bir açıklamayı 'talihsizlik' olarak değerlendirdi. Ancak bu açıklamanın ardından iş dünyasının birçok temsilcisi de Dalgakıran'a destek verdi. Her kurum gibi TOBB'un da artık denetlenmesi gerektiğini belirten İİB Başkanı
Zekeriya Mete, "Burada ve ticaret odalarında toplanan paraların haddi hesabı yok. Bunları ne için kullanıyorsunuz? Açıklayın." çağrısını yaptı.
Odalar ve Borsalar Birliği'nin mevcut dönemdeki ihtiyaçlardan kaynaklandığını hatırlatan Mete, "Ancak bu kuruluşun artık yapısını değiştirmesi gerekiyor. Çünkü
ekonomik olarak büyük bir güç oldu. Ama işadamlarının yararına ciddi adımlar atılmıyor." eleştirisinde bulundu. TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu'nun
referandum sürecinde sessiz kalmasını da eleştiren Başkan Mete, "Başkan inisiyatif alarak bu ülkenin menfaatini ve üyelerinin duygularını aktarmalıydı." diye konuştu.
Anayasa değişikliğinin Türkiye'nin dünyaya açılması noktasında önemli bir adım olduğuna vurgu yapan Mete, 12
Eylül Anayasası'nın iş dünyasının ihtiyaçlarını karşılayamadığını bildirdi. Mete, referandumdan '
evet' çıkması halinde başta yargıda olmak üzere bazı güçlerin hegemonyasının son bulacağına dikkat çekti.
İTO Meclis üyesi Fatih Oruç ise "Kurumlar yalnız yaptıklarıyla değil, yapması gerektiği halde yapmadıklarından da sorumludur." diyerek, TOBB Başkanı ve
yönetiminin siyasete müdahalelere tepki göstermemesinin kabul edilemez olduğunu kaydetti. TOBB'un askerî harcamalarla birlikte vatandaşın vergilerinin nereye gittiğini takip etmek zorunda olduğunu aktaran Oruç, "TOBB bu paraların hesabını şimdiye kadar siyasi iktidarlardan ve TSK'dan sordu mu? Bir ihtilal kurumu olan ve
serbest piyasa kurallarıyla örtüşmeyen OYAK'ı hiç gündeme getirdi mi?" diye sordu.
'ELEŞTİRELİM, AMA YOK SAYMAYALIM'
İş dünyasında tartışma devam ederken TOBB'a
Devlet Bakanı Zafer
Çağlayan'dan destek geldi. Çağlayan, "Eleştiriler, övgüler ne varsa, kendi içinde konuşulması gereken şeylerdir. Bir kurumu yok saymak, bir kurumun hizmetlerini yok saymak, bir kurumun yapısını yok saymak doğru değil. Kendi içinde, kendi bünyesinde konuşmak bu işin en doğrusudur." ifadelerini kullandı. Çağlayan, Adnan Dalgakıran'ın 'TOBB sembolik hale getirilsin' sözlerine de "Maksadını aşan bir ifade. Herkes fikrini söyleyebilir, herkes özgürdür ama bir başkasının alanına girmeye başlayınca
özgürlük biter." karşılığını verdi.
ZAMAN