2010-
2020 yılları arasında 5 bin megavat gücünde üç
nükleer santral kurmayı hedefleyen
iktidar partisinin hazırladığı
yasa,
TBMM Genel Kurulu'nda iki gün iki gece süren sert tartışmalar sonucu kabul edildi.
Önceki gün başlayıp dün sabah saat 02.00'ye kadar süren 11 saatlik ikinci maratonda muhalefetle AKP'liler ve AKP'li TBMM
Başkanvekili Eyüp Cenap
Gürpınar arasında zaman zaman hakaretlere varan tartışmalar yaşanırken,
elektronik yoklamada salonda olmayan dokuz AKP'linin
pusula gönderdiği anlaşılınca sahte pusula kavgası koptu. Yasa üzerindeki görüşmelerde nükleer santrallarla ilgili endişeler 'güvenlik' konusunda yoğunlaştı.
CHP: Önce güvenlik
TBMM Genel Kurulu'nda önceki gün saat 15'te başlayan
Nükleer Santral Yasası'nın görüşmeleri, 11 saatlik maratonun ardından sabaha karşı saat 02.00'de tamamlanabildi. Görüşmelerde AKP'li TBMM Başkanvekili Eyüp Cenap Gürpınar ve AKP milletvekilleriyle muhalefet partilerine mensup milletvekilleri arasında zaman zaman sert tartışmalar yaşandı. Tartışmalar kimi zaman milletvekillerinin birbirinin üzerine yürümesine ve hakaretlere vardı.
CHP'li Tacidar
Seyhan, nükleer santral yasası çıkarılmadan önce bu santralın güvenli olup olmadığını denetleyecek kurumla ilgili yasal
düzenlemenin gerçekleştirilmemiş olmasını eleştirdi. MHP'li
Tunca Toskay da ABD'de Three Mile Island nükleer santralında Çernobil'e benzer bir
kaza yaşandığını ama bunun çevre felaketine yol açmadığını, çünkü toplam maliyetin yüzde 40'ına ulaşan gerekli güvenlik önlemlerini aldıklarını belirterek, bu maliyetten kaçınılmaması gerektiğini söyledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Hilmi Güler ise güvenlikle ilgili endişe duyan milletvekillerini "Gayet tabii ki,
makarna fabrikası kurmuyoruz" diyerek rahatlattı.
Türkiye'nin şu anda komşularında bulunan nükleer santralları bile sürekli
kontrol ettiklerini, ölçümler yaptıklarını vurgulayan Güler, "Sadece biz orayı kontrol etmiyoruz, herkes birbirini kontrol ediyor. Nükleer enerji öyle kolay bir iş değil. Kazmayı vurmadan önce projeler incelenecek. Vurduğumuz andan itibaren de her adım milimetrik olarak kontrol altında olacak, denetim altında olacak" dedi. Bakan, nükleer santralı denetleyecek kuruma ilişkin 50 maddelik bir
kanun taslağı hazırladıklarını belirtti.
Atık: 24 milyon dolar
Enerji Bakanı, nükleer santral atıklarının bertaraf edilmesinde kullanılacak
Ulusal Radyoaktif Atık Hesabı (URAH) ile
ekonomik ömrünü tamamlayan santralların sökümünde kullanılacak İşletmeden Çıkarma Hesabı (İRH) için satılan elektrikten alınacak 0.15'er cent'lik paylarla yılda yaklaşık 24 milyon dolar birikeceğini söyledi. Yasada şirketin gerekirse 0.15 cent'i tüketiciden alabileceği belirtilmişti. Öte yandan bu hesabın, 1500 megavatlık bir santral üzerinden yapıldığı, santral sayısının üçe, kurulu gücün de 5 bine ulaşmasıyla, bu fonlarda yılda ortalama 80 milyon dolar birikeceği öğrenildi.
Komşu ülkelerde 51 santral faaliyette
Dünyada halihazırda 33 ülkede 439 nükleer santral faaliyet gösteriyor. Yapım aşamasında da 33 santral bulunuyor. İşletmedeki nükleer santrallarda yıllık 2.7 trilyon kilovatsaat elektrik üretiliyor.
Dünya Nükleer Birliği'nin (
World Nuclear Associated) verilerine göre nükleer santral sayısında ilk sırayı 104 adet santralla ABD alırken, onu 59'la
Fransa, 55 santralla da
Japonya izliyor. Nükleer enerji
üretiminin toplam üretimdeki payı açısındansa dünyada ilk sırayı Fransa alıyor. Fransa nükleer santrallardan, toplam elektrik üretiminin yüzde 78'ini oluşturan 428.7 milyar kilovatsaat elektrik üretiyor.
Türkiye'nin çevresindeki ülkelerde şu anda 51 nükleer santral faaliyette bulunuyor. Ayrıca sekiz santralın inşası sürerken, 14 santralın daha yapımı planlanıyor. İşletmedeki santralların 31'i Rusya'da, 15'i Ukrayna'da, ikişer tanesi
Bulgaristan ve Romanya'da, bir tanesi de Ermenistan'da yer alıyor. Yapımı süren santrallardan ise yedisi Rusya'da, biri İran'da bulunuyor. Ayrıca İran'da iki, Rusya'da sekiz, Bulgaristan'da iki, Romanya'da iki santralın yapımı da kesinleşmiş durumda.
Çin 35 nükleer santral kuracak
11 nükleer santralda toplam elektriğinin yüzde 1.9'unu karşılayan Çin, inşa etmekte olduğu beş ve planlama aşamasındaki 30 santralla, elektrik ihtiyacının önemli kısmını nükleerden sağlamayı hedefliyor.
Yasa ne getirdi?
Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından bir ay içinde
TAEK kullanılacak
yakıt türü ve teknolojisi başta olmak üzere
teknik kriterleri belirleyecek. Ardından Türkiye
Elektrik Ticaret A.Ş. (
TETAŞ) santral yapımı için yarışma açacak. Teknik kriterleri taşıyan şirketler arasında en
ucuz elektriği veren
firma, nükleer santral işini kazanacak. Bakanlar Kurulu'nun onaylamasının ardından seçilecek teklifi veren şirketle
sözleşme imzalanacak.
TETAŞ, santralın işletmeye girmesini izleyen 15 yıl boyunca nükleer santralda üretilen elektriği satın alacak. TETAŞ satın aldığı elektriği her yıl elektrik dağıtım şirketleri ve toptan
satış şirketlerine,
pazar payları oranında dağıtarak satacak.
Santralın nükleer atıklarının bertaraf edilmesi ve ekonomik ömrünü dolduran santralın sökümü için iki ayrı
hesap açılacak. Nükleer santralı işletecek şirket bu iki hesaba her ay, sattığı elektriğe bağlı olarak kilovat saat başına 0.15'er cent para yatıracak. Biriken para santral sökümünü karşılamaya yetmezse,
Hazine, hesapta birikenin yüzde 25'i oranında katkıda bulunacak. Bu da yetmezse, kalan masraflar ilgili şirket tarafından üstlenilecek.
Genel Kurul'da CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu'nun önergesi üzerine, nükleer santral kuracak şirketlere üretim yetkisinin yanı sıra doğrudan satış yetkisi de sağlandı.
TAEK: Son teknoloji olur
"Nükleer santral kurulduktan sonra 20 yıl boyunca da atık sorunu gündemde olmayacak. Çünkü yakıt iki yıl boyunca kullanılacak. Atık kısımsa 15 sene havuzda soğumaya bırakılacak. Makul seviyede soğuduğunda da havuzlarda 200-300 sene saklanabiliyor" diyen Türkiye
Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı
Okay Çakıroğlu, yeni yasanın merak edilen yönleriyle ilgili bilgi verdi:
Santral ömrü ve sökümü: "Nükleer santralın ömrü 60 yıl. Bazı önemli malzemeler değiştirilerek ömrü 60 yıl daha uzatılıyor. 120 yıl sonrasını şimdiden konuşmak anlamsız. Artık yeni nesil santrallar söküm için uygun monte ediliyor. 1950'de yapılan santralların söküm maliyeti 250-300 milyon dolar. Milyar dolarlar doğru değil."
Yapım süresi: "ABD'de beceriksiz bir şirket bir santralı 26 yılda yapıyorsa bunun hesabını neden biz verelim. Koreli 36 ayda yapıyor. Ortada bilgi kirliliği var."
Risk: "TAEK'te 1000 yetişmiş
personel çalışıyor. Bizim kendi reaktörümüz var. Tüm riskler bizde zaten mevcut. Bu reaktörü yöneten insanlar diğerlerini de yönetebilir."
Yenilenebilir kaynaklar: "Keşke güneş panellerinden dünyadaki tüm enerji elde edilse. Maalesef hesaplar böyle olmayacağını gösteriyor. Benim ihtisas alanım
Güneş. Ben de Güneş'ten enerji isterim. neden daha karmaşık olan nükleer için bu kadar uğraşalım? Demek ki olmuyor."
Teknoloji: Tabiiki en son teknoloji ve denenmiş olanı kullanılacak. Bunun böyle olmadığını söylemek saçmalıktır."
'Kocaman bir sis perdesi'
Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü
öğretim üyesi ve Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı Doç. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, kategori olarak nükleer teknolojiye karşı olmasa da yasayı 'endişe verici' buldu.
Atıklar: "Nükleer atıkları depolamadan bertaraf edecek bir teknoloji mevcut değil. Yasada atıkların nasıl saklanacağına ilişkin herhangi bir bilgi olmamakla birlikte kanunun yürürlüğe girmesini izleyen bir ay içerisinde TAEK tarafından şirketlerin karşılaması gereken ölçütlerin yayınlanacağı belirtilmiş. Böylesine hassas bir konunun ikincil derecede yönetmeliklerle düzenlememesi gerekirdi."
Teknoloji: "Kurulum teknolojisi için yasada herhangi bir düzenleme bulunmuyor, eski teknolojilerin gelmesini önleyecek hususların TAEK tarafından yayımlanacak ölçütler arasında yer alacağını
ümit ediyorum. İlk kurulum teknolojisine yönelik bir düzenleme bulunsaydı nükleer teknoloji çöplüğüne giden yol yasada önlenmiş olurdu."
Kazalar: "Tedbir ve güvenlik konusunda yasada herhangi bir şey yok. Diğer ülkelerde bu şekilde hazırlanan başka bir
nükleer enerji yasası bulunduğunu zannetmiyorum. Kaza durumunda üçüncü şahıslara karşı sorumluluğa ilişkin olarak da
Paris Sözleşmesi'nin ve diğer ulusal ve uluslararası mevzuat hükümleri uygulanır deniliyor. Yani kocaman bir sis perdesi."