Sosyal güvenlikte çiftçiye prim jesti
Sosyal güvenlik
reformu öncesinde tarım kesiminin sosyal güvencesi iki şekilde sağlanıyordu.
Kişi tarımda mevsimlik
işçi ise
Tarım SSK'lı, kendi adına çiftçilik yapıyorsa Tarım Bağ-Kur'lu oluyordu. 1
Ekim'le birlikte her iki uygulamaya da son verildi ve mevsimlik işçiler diğer işçilerle, çiftçiler de diğer bağımsız çalışanlarla aynı hükümlere tabi oldu. Bu durumun pek çok pratik sonucu var. Yeri geldikçe bunlardan bahsedeceğiz ancak bugün çiftçilerimizin yeni prim sisteminden bahsedeceğiz.
Eski adıyla Tarım Bağ-Kur'lu, yeni adıyla 4/a'lı olan çiftçilerimiz için en önemli yenilik, prim ödemelerinin yerine göre 270 YTL düşmüş olması. Evet, yeni sosyal güvenlik kanunundaki geçiş hükmü gereği, çiftçilerimiz ayda 15 gün üzerinden prim ödeyecekler ancak 30 gün
ödemiş gibi
hizmet alacaklar. Tabi ki emeklilik primleri de 30'ar gün yatmış gibi kabul edilecek.
Bu uygulamadaki amaç, çiftçilerimizi bir anda yüksek primle karşı karşıya bırakmamak. Bu 15 gün, bundan sonraki her yıl bir gün artırılacak ve nihayet 30 güne çıkmış olacak.
210 YTL yerine 105 YTL
1 Ekim'den önce bir Tarım Bağ-Kur'lu 1. ve 24. basamaklar arasında 91 ila 383 YTL arasında bir prim ödüyordu. 1 Ekim'le birlikte artık asgari ücreti esas alan prim sistemine geçildiğinden, çiftçiler bu tarih itibariyle en az asgari ücretin %31-36,5'i kadar prim ödeyecekler. Ancak çiftçilerimizin ödeme gücü dikkate alınmış olmalı ki, normalde 210 YTL civarında tutan bu primin 2008 yılında yarısını yani yaklaşık 105 YTL'sini ödeyecekler.
Örneğin 1 Ekim'den önce 14. basamaktan prim ödeyen bir çiftçimiz ayda 205 YTL ödüyordu. Aynı çifçi Ekim-
Aralık 2008 döneminde yaklaşık 105 YTL ödeyecek. Takip eden her yıl bu prim birer puan artırılacak ve çiftçilerimiz de nihayetinde diğer çalışanlarla aynı primi ödeyecekler.
Gelecekte çiftçimiz zorlanabilir!
Şu anki uygulamadan çiftçilerimiz oldukça memnun görünüyor.
Ancak 2020'li yıllarda çiftçilerimizin primleri diğer sigortalılarla (örneğin şirket ortaklarıyla) eşitleneceğinden, bu oranda yüksek primin çiftçilerimiz tarafından düzenli ödenmesi pek mümkün görünmüyor. Nitekim tarım nüfusu, gelir dağılımında son %20'lik dilim içerisinde yer alıyor. Hal böyle iken tarım kesiminin diğer kesimlerle aynı seviyede ve düzenli olarak prim ödemesi zor gibi.
Sadettin Orhan - Bugün