Madenleri kiralayan şirketler, çıkarma işlemini taşeron firmalara yaptırıyor. Aksiyon-İş Sendikası Başkanı Vedat Öztürk, kazalarda muhatap olarak işçilerin sigortasını yapan taşeron firmalar çıktığını, böylece büyük şirketlerin sorumluluktan kurtulduğunu ifade ediyor.
Ruhsat sahibi maden firmaları, bir çeşit kiralama yöntemi olan ‘rödovans’ sistemiyle maden çıkarma işlemlerini taşeron firmalara yaptırıyor. İşçilerin sigortaları taşeron firma üzerinden yapıldığı için muhtemel bir iş kazası durumunda işçi ve ailelerin karşısına yasal muhatap olarak taşeron firmalar çıkıyor. Bu yöntemle ana işveren durumundaki firmalar yasal sorumluluktan kurtarılıyor. Yaşanacak kazalarda ise büyük tazminatlar taşeronların üzerine kalıyor. Küçük bütçeli taşeron firmaların iflas bayrağını çekmesi durumunda ise aileler için geriye muhatap kalmıyor.
Zaman'ın haberine göre, Aksiyon-İş ve Pak Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Vedat Öztürk, bu sistemle Başbakanlık bünyesinde oluşturulan ‘maden havuzu’ içinde yer alan büyük firmaların yasal yükümlülükten kurtarıldığını ve tek sorumlunun taşeronlar haline getirildiğini söylüyor. Öztürk “Hükümet eğer madenlerde iş kazalarının azalmasında samimiyse, çıkarmayı düşündüğü düzenlemeye, büyük ve ölümlü iş kazalarında tüzel kişilerin sorumluluğunu, uygun bir yöntemle özel kişiye veya büyük hissedarlara da yansıtmalı.” dedi. Öztürk ayrıca, maden ocaklarında sendikalı işçi çalıştırmanın zorunlu olması gerektiğini kaydetti. 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma faciasında ve 18 işçinin yeraltında kaldığı Ermenek kazalarında ruhsat sahibi madencilerin işi ‘rödovans’ sistemi ile taşeronlar aracılığıyla yapması ‘ihmallerdeki sorumluluk paylaşımını’ gündeme getiriyor. Ermenek’te 18 madencinin yeraltında mahsur kaldığı olay Cenne Linyit Kömür İşletmesi’nde yaşandı. Şirkette yüzde 52 paya sahip olan Özbey Madencilik, üst firma konumunda. Taşeron olan Has Şekerler Kömür İşletmesi, üst firmayla yüzde 26 rödovans sistemi ile çalışıyor. Yani kazancının yüzde 26’sını üst firmaya veriyor.
İşçilerin sigortaları da yine taşeron firma üzerinden yapılıyor. Sendika Başkanı Vedat Öztürk, Maden Kanunu’na göre madende hayatını kaybeden işçi ve ailelerinin muhatap olarak taşeronlara dava açabileceğini ifade etti. Öztürk, yasal muhatabın işçilerin sigortasını yapan taşeron firmalar olduğuna dikkat çekti. Maden Kanunu’na 2010’da eklenen bir maddeyle mali ve hukuki yükümlülüğün taşerona yıkıldığını vurguladı. Sendika Başkanı Öztürk, Başbakanlık bünyesinde oluşturulduğu belirtilen ‘maden havuzu’nda 150 firmanın bulunduğunu, bu firmaların kendi bölgelerinde üst firma olarak faaliyet gösterdiğini anlattı. Öztürk, üst firmaların madeni yeraltından çıkarma işini taşeronlara yaptırdığını ve çıkarılan özel kanunlarla sistematik olarak sorumluluktan kurtarıldığını kaydetti. Öztürk, Ermenek’teki üst firma olan Özbeyler Madencilik’in de maden havuzunda bulunduğunu ifade etti.
Öztürk, iki yıl önce teröre finansman sağlayan firmaları engellemek bahanesiyle ruhsat izinlerinin Başbakanlık’a bağlanmasının PKK’ya yaradığını ifade etti. Doğu’da PKK’ya haraç ödemeyen hiçbir taş ocağı ve maden ocağının çalışamadığını belirten Öztürk, “Eğer orada bir maden ocağı çalışıyorsa PKK’ya sözüm ona vergisini ödüyordur. Vermeyenin maden ocağını yakarlar, hiçbir şekilde çalıştırmazlar. PKK maden ruhsatıyla falan uğraşmadan yine alacağını almış oluyor.” dedi.