İlde mevcut
jeotermal su kaynaklarına göre Akköy Gölemezli, Buldan Yenicekent, Sarayköy
Karataş ve Tekke Hamamı İnatlı mevkilerinde yüzlerce dekar
sera kurulabilecek yerler bulunuyor. Sera giderlerinin içinde önemli bir
kalem olan ısıtma, kömür kullanılan seralara göre jeotermalle yüzde 40 civarında daha ucuza mal oluyor.
Denizli
Sanayi Odası (DSO) Başkanı Müjdat Keçeci, özellikle Kızıldere bölgesindeki jeotermal kaynakların ortaya çıkmasının ardından işadamlarının, su buharından yaralanmak için enerji, sera ve sağlık turistik turizmine yatırım yapmaya kaydeden Keçeci, "Jeotermalle ısıtılan seraların masrafı, ilk
maliyet giderleri çıkarıldığında neredeyse sıfıra yakın. Oysa kömürle çalışanların ıstma gideri, toplam maliyetin içinde yüzde 40'ı buluyor. Bundan dolayı sanayicilerimiz bu alana yatırım yapıyor." dedi. Denizli sanayicisinin ihracata dayalı
üretim yaptığına dikkat çeken DSO Başkanı Keçeci, sanayicinin ihracattaki bilgi birikimi ve dünyayı tanımasının, tarıma önemli kazanımlar sağlayacağını söyledi: "
Sanayici, tarımı daha
modern imkânlarla yapacaktır. Ürünlerine dünyada uygun müşteriyi bulacaktır.
Tarım sektörünün ,yakın gelecekte Denizli'nin önemli ihracat kalemlerinden biri olacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu. Müjdat Keçeci, bazı yatırımcılar seralarda üretime başlamakla birlikte 50–100 civarında üyelerinin de henüz araştırma safhasında olduğunu kaydetti.
Denizli
Valisi
Yavuz Erkmen ise Türkiye'de ilk defa tarım amaçlı organize sera bölgesini faaliyete geçirdiklerini vurguladı. Erkmen, "Yılda yaklaşık 2 milyar doların üstünde ihracat yapan Denizli, bunun yarısını
tekstilden elde ediyor. Diğer yarısı
kablo,
mermer, tarım ve hayvancılıkla turizm sektörlerinden. Jeotermal kaynakların değerlendirilmesi çok önemli, çünkü turizmin yanısıra seracılıkta da kullanılıyor." dedi.
Sanayicilerin şimdiye kadar 600 dekar alanda sera yaptığını belirten Vali Erkmen, "Denizli'de 6 bin dekarlık alanda sera kurulmasını planlıyoruz. Çok modern seralar kuruluyor. Buralarda yedi sekiz ay verim alabiliniyor. Şimdilik sadece domates yetiştiriliyor,
Rusya,
İngiltere ve Almanya'ya ihracat ediliyor." diye konuştu.
Denizli
Ziraat Odası Başkanı
Hamdi Gemici de Türkiye'de işletmelerin yüzde 90
aile tipi olduğunu vurgulayarak, jeotermal alanlarında
küçük işletmelerin de yer bulabileceği projeler üretilmesi gerektiğini savundu. Gemici, "Gölemezli yöresinde turizm ve seracılık olarak yapılabilecek yerler ikiye ayrıldı. Önce 5 dekarlık alanlarda küçük çiftçilerin sera yapması projesi vardı, iptal edildi. Buralar 40 dekarlık alanlara dönüştürüldü. Bu da büyük yatırımcıya yönlendiriliyor. Biz tarım ülkesiyiz, tarım imkânlarını sanayiciler kullanmamalı. Sanayicinin, tarım sanayisine yatırım yapması lazım. Bizim üretimde sıkıntımız yok." dedi.
Üç yıl önce 20 dönümlük alanda topraksız domates üretimiyle seracılık sektörüne giren Gökşin Kimya ve Tekstil Sanayi'nin sahibi Zafer Gökşin ise yatırımcılara en az 40 dönümlük sera kurmalarını önerdi. Gökşin, "40 dönümden aşağı sera kurulmasını kesinlikle
tavsiye etmem, çünkü rantabl değil.
Yatırımı çok pahalı bir sektör, üretimi de meşakkatli." şeklinde konuştu. Kendi serasının kömürle ısıtıldığına dikkat çeken Gökşin, "Jeotermal enerjiyle ısıtma giderleri çok azalır. 60-70 dönümlük bir sera, kendini yedi yılda kendini amorti edebilir. Günümüzde fena bir rakam değil ancak önce öğrenmek maksadıyla küçük yatırım yapılabilir." dedi.
Gölemezli'de 162 bin metrekarelik sera kuran Denizli İl Genel Meclisi Başkanı Halil Pekdemir de şu anda 64 bin metrekare alanda üretim yaptıklarını, gelecek yıllarda 120 bin metrekareye çıkaracaklarını kaydetti.
CİHAN