Türkiye'de ekonomi açısından yılın birinci çeyreğinin harekete geçmek için kritik bir zaman olacağını ifade eden
Sabancı, ekonomideki yavaşlamayı geriye çevirmek için boş geçen her günün işleri daha zor kılacağı ve bunun siyasi maliyetinin de olacağı uyarısında bulundu.
Sabancı,
holding çalışanlarına yönelik olarak bir
yeni yıl mesajı yayımladı. Sabancı, mesajında 2008 yılının tahmin ettiklerinin de ötesinde pek çok olumsuzluğun gerçekleştiği bir yıl olduğunu kaydetti. Türkiye'nin, 2008 yılını ağırlıklı olarak iç siyasete odaklı geçirdiğine işaret eden Sabancı, "Yaz sonlarına kadar AKP'nin kapatılma davası, daha sonra da halen devam eden yerel seçimlere odaklı bir siyasi
iktidar ve muhalefet gözlenmektedir. Terör, son yıllardaki çıkışını 2008'de de devam ettirerek önemini korurken, dış politikada gerek komşularımızla olan ilişkilerimizde gerekse
Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi üyeliği gibi konularda sevindirici gelişmeler yaşanmıştır." değerlendirmesinde bulundu. 2008 başında reformların bir kısmının halen yapılmamakla beraber pek çok
ülke ile karşılaştırıldığında olumlu görünen Türk ekonomisinin, son çeyrekte dünyadaki aşırı olumsuz
ekonomik gelişmelerden etkilendiğini ifade eden Sabancı, aynı dönemde ekonomi
yönetiminin birçok
tedbir almasına rağmen piyasaların beklentilerinin tam olarak sağlanamadığı için reel
sektörde önemli düşüşlerin gözlendiğini aktardı.
"ıÜüDÜNYADAKİ MALİ SEKTÖRÜN BİLANÇOLARININ DÜZELMESİ 5-8 YIL SÜRER"
Sabancı Holding'in Patronu, 2009 yılına ilişkin beklentilerini anlatırken ise, dünyada ABD ve AB ülkelerinin hükümetleri ile
Merkez Bankaları doğru yönde ve birlikte hareket etmeye devam ederken, ABD'de yeni yönetimin iktidara gelmesinin piyasalara güven vermeye katkısı olacağına inandıklarını söyledi.
Güler Sabancı, şöyle konuştu: "Reel sektörde, 2009'un sonuna doğru rahatlama ve tekrar kıpırdanma olacağını sanıyorum. Zira bununla baş etmek için neler yapılması gerektiğini dünya nispeten daha iyi biliyor ve uygulamaya başladı. Bu alanda kritik olan,
kredi musluklarının açık tutulması ve piyasalara gereken likiditenin sağlanmasıdır. Tabii bu da mali sektörün sıhhatine bağlıdır. Bu alanda ülkeler tarafından hayata geçirilen önlemler faydalı olacaktır.
Mali sektörün bilançolarının düzelmesi, daha sağlıklı bir gelir akımına kavuşmalarının bugün tahmin edilenden daha uzun, 5-8 yıl süreceğini düşünüyoruz. Tabii bu arada, mali sistemin yeniden yapılanması, özellikle
İkinci Dünya Savaşı sonunda oluşan uluslararası yapının tekrar gözden geçirilmesi ve yeniden tasarlanması dünya gündemini önemle meşgul edecektir."
"BU DÜZENDE ÜLKEMİZİN ÖNÜNE ÖNEMLİ FIRSATLAR ÇIKACAKTIR"
Önümüzdeki dönemde mali alanda regülâsyonların daha kısıtlayıcı olduğu, reel alanda piyasaların daha çeşitli ve akışkan,
firma bazında ise, "sürdürülebilirliğin" daha önem kazanacağı bir dünya düzenine doğru ilerleme olacağını dile getiren Sabancı, bu düzende Türkiye'nin önüne önemli fırsatlar çıkacağını belirtti.
Türkiye'de ekonomi açısından yılın birinci çeyreğinin harekete geçmek için kritik bir zaman olacağını ifade eden Sabancı, ekonomideki yavaşlamayı geriye çevirmek için boş geçen her günün işleri daha zor kılacağını, bunun siyasi maliyetinin de olacağını söyledi. Sabancı, Türkiye'nin en önemli problemlerden biri olan işsizlik olduğunu, ekonomide alınacak tedbirlerin mutlaka
işgücü maliyetini aşağı çekecek ve verimlilik artışını özendirecek yapısal önlemleri içermesi gerektiğini kaydetti.
Sabancı Topluluğu olarak 2009 yılına, dünyada ve Türkiye'deki gelişmeleri yakından takip ederek, alınması gereken birçok tedbirleri alarak ve planlarımızı ona göre yaparak girdiklerini belirten Güler Sabancı, "Yılın sonunda yaşanan durgunluğun 2009'un ilk yarısına da hakim olacağını, emtia ve petrol fiyatlarındaki düşüşün enflasyonist baskıları azaltacağını öngörüyoruz. Bütçe, plan ve tedbirlerimizi ona göre yapıyoruz. Daha öncede söylediğim gibi, piyasalardaki rahatlamanın yılın ikinci yarısında, en geç son çeyreğinde görüleceğini tahmin ediyoruz. Bütün bunlara rağmen, 2009 yılının çok düşük
büyüme ile geçeceğini bekliyoruz. Moralimizi bozmadan daha çok ve daha etkin çalışacağız." değerlendirmesinde bulundu.
(CİHAN)