SSK emeklisi şokta!

Sigorta Teftiş Kurulu grup başkanlığı görevinden alınan Ali Tezel, SSK emeklisinin hak arayışına set çekilmesinin SGK’nın yeni açıkladığı şeffaflık, adalet ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmadığını söylüyor.

SSK emeklisi şokta!

Aslında Türkiye, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden birkaç gün sonra büyük bir deprem daha yaşamış. Ancak sosyal güvenlik sisteminde meydana gelen bu depremin gürültüsü, daha yeni yeni kopuyor. SSK ve Bağ-Kur’luları yakından ilgilendiren depreme dair çok önemli bir sırrı açıklayan sigorta başmüfettişi Ali Tezel, Sigorta Teftiş Kurulu’ndaki grup başkanlığı görevinden alındı. Gürültü, Tezel’in 27 Eylül 2007 tarihli Akşam Gazetesi’nde yayımlanan ve 2000’den sonra emekliye ayrılanların maaşlarını yüzde 40’ları aşan oranlarda artırabileceğini belirten ‘Emekliye Süper Formül’ başlıklı yazısının akabinde koptu. Depremin sebebi 4447 sayılı kanun. Bülent Ecevit başkanlığındaki koalisyon kabinesince hazırlanan tasarı, 21 Ağustos 1999’da görüşülmeye başlandığı TBMM’den 25 Ağustos’ta geçerek kanunlaşıyor. 8 Eylül’de de Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giriyor. Kanunun temel felsefesi ve amacı, “emeklilik yaşını geciktirmek ve emekliye verilen maaşı düşürmek.” Bir hayli tartışılan tasarı, Tezel’e göre, 17 Ağustos depremi fırsat bilerek çıkarıldı. Yani iş olupbittiye getirildi. 31 ARALIK 1999, MİLAT 4447 sayılı kanun ile emeklilik aylığının hesaplanması yeniden düzenlendi. 31 Aralık 1999 tarihi milat kabul edildi. Bu tarihten sonra emekliye ayrılan SSK ve Bağ-Kur’luların ülkedeki ekonomik gelişme hızının maaşlarına yansımasının önü kesildi. Katsayı 12 binde sabitlendi. Maaşlar sadece enflasyon oranında artabilecekti. Ama Emekli Sandığı mensuplarında böyle bir kısıtlama söz konusu değildi. Memur emeklileri, altı aylık dönemler halindeki katsayı artışlarıyla, milli hâsılanın büyümesinden nemalanmaya devam etti. Ortaya çıkardığı için Tezel’i İstanbul 1 Nolu Grup Başkanlığı’ndan eden, gözden kaçırılan ya da unutulan bir madde vardı ki, SSK emeklilerine reva görülen bu haksızlığın adeta yasal bir panzehiriydi. “Allah ellerini kollarını bağlayınca bu maddeyi unuttular.” diyen Tezel’in ifadesiyle, maddenin hükmü özetle şöyle: “SSK emeklisi eğer aylığını kestirir, işe girip bir gün çalışır, ertesi gün yeniden müracaat ederse, emekli aylığına geçmiş yıllarda yansımayan gelişme hızı yansıtılır.” Bunda bir sınır da yok. Emekli dilerse her yıl nisan ayında gelişme hızı açıklanır açıklanmaz bu işleme hayatiyet kazandırabilir. AK Parti hükümetinin görev süresinde millî gelirin 180 milyar dolardan 450 milyar dolara yükseldiği dikkate alındığında, gelişme hızı mağduriyeti daha iyi anlaşılıyor. Ülke 22 çeyrektir büyüyor ama SSK emekli aylıkları enflasyon farkı haricinde yerinde sayıyordu. 10 BİN 500 KİŞİ NASIL HABERDAR OLDU? Maddedeki formülü hayata geçirenler, bundan yararlanarak maşlarını artırdı. Peki niçin bütün emekliler bu yola başvurmadı? Çünkü madde, özetindeki gibi kısa ve anlaşılır değil. Sıradan bir emeklinin 3 sayfalık kanun maddesi metnini okuyup anlaması imkânsız. Zaten bu ince detayı Tezel aleniyete kavuşturana kadar, her nasıl ve nereden öğrendilerse (!) bilenler biliyor. Tezel’in 2 bin 500 diye tahmin ettiği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ise 10 bin 500 diye açıkladığı bilen sayısı; yaklaşık bir milyon 200 bin işçi emeklisine oranlandığında çok küçük kalıyor. Ama yıllardır sosyal güvenlik konularında kaleme aldığı yazılarında on binlerce çalışan ve emeklinin sorularını cevaplandıran Tezel’in bile yeni farkına vardığı ince detaydan azımsanmayacak bir kitlenin çıkar sağladığı gün gibi açık. Deşifre edilmeseydi, kurum içindeki işi bilenler yakın ve tanıdıklarını içten içe detaydan faydalandırmayı sürdüreceklerdi. 1 OCAK 2000’DE EMEKLİ OLANLAR ÇOK ŞANSLI Acaba, “Hak aramaya fırsat tanıyan madde kanuna hiç yazılmasa ne olurdu?” diye merak edenleri, “O madde konulmasa emekli aylığı hesaplanamazdı. Madde emekli aylığının hesaplanmasını düzenliyor. Hâlihazırda o maddeye göre emekli olunuyor.” diye aydınlatıyor Tezel. En fazla artış 1 Ocak 2000 tarihinde emekliye ayrılanların maaşlarında gerçekleşiyor. 2000 ile 2007 yılı arasındaki yüzde 43,2’lik büyüme hızının tümünden etkileniyorlar. Uygulama, 31 Aralık 1999 ve öncesinde emekli olanlara da açık. Fakat onların maaşları pek artmıyor. Çoğununki muhtemelen hiç değişmeyecek. Maaşları 4447 sayılı kanuna göre hesaplandığı için göstergeleri düşüyor. Artış, maaşa yansıyacak büyüme hızı ile gösterge düşüklüğü arasındaki oran farkına bağlı. Şurası kesin ki, yeniden hesaplanma sonrasında emeklilik maaşında kesinlikle azalma riski yok. Kanun buna müsaade etmiyor. “Devlet olarak 1 milyon 200 bin emeklinin her ay maaşlarından 50 ile 300 milyon lira arasında alıp iç ediyoruz. Onlardan alıp gelişme hızı farkını başkasına veriyoruz. Payı onlar almadıysa, birileri aldı demektir.” diye konuşan başmüfettiş Tezel, bir iki emekli okurunun ısrarlı soruları üzerine durumun farkına varıyor. Bir okuru, Mart 2007’de yayımladığı emeklilik maaş hesap tablosuna göre hesaplandığında maaşının arttığını ileri sürüyor. Hatta Tezel ile cep telefonuna iddiaya giriyorlar. Okur, kanun maddesindeki detayın gereğini yaparak maaşını 232 YTL artırmayı başarıyor. Farkın sebebini araştıran Tezel, gelişme hızının yeni maaşa yansımasından kaynaklandığını belirliyor. Bunu da 27 Eylül tarihinde kamuoyuyla paylaşıyor. Ardından Hürriyet Gazetesi’nden Şükrü Kızılot da aynı konuya temas ediyor. TEZEL’E NEDEN AÇIKLADIN SORGUSU Gelişmeyi diğer yazılı ve görüntülü basın organları da haberleştirince, Tezel’in idaresindeki İstanbul 1 Nolu Grup Başkanlığı’nın bahçesi, her gün emeklilerle dolup taşıyor. Neredeyse işini göremez hale gelen Tezel, biraz da bunalınca yıllık izne ayrılıyor. Kara haber, 5 Ekim günü Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) bir faks metniyle grup başkanlığına ulaşıyor. Ali Tezel, bu pazartesi günü iş başı yapacak. Bu yüzden henüz resmî yazıyı görmemiş. Yazıda alınma sebebi belirtilmiyormuş. Görüştüğü bazı SGK yetkileri, ‘keşke kamuoyuna açıklamasaydın, önce bize aktarsaydın, kimsenin haberi olmadan kanuni düzenlemeyle boşluğu kaldırırdık’ demişler. 10 bin 500 emeklinin başvurduğu metot yasal. Tezel de, bundan her emeklinin faydalanması amacıyla konuyu köşesine taşımış: “Ben bunu yazdıktan sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan, “uygulamayı iptal ettik” denildi. Ama bunun iptali ancak yeni bir yasa ile mümkün. Bu tür beyanatlar bana göre çok yanlış. Çünkü gariban, devletine inanan, dürüst vatandaş koskoca devlet yetkililerinin yalan söyleyecek halleri yok deyip, geri çekildi. Fakat buna rağmen, bu benim hakkım diyerek, sigorta müdürlüklerine gidenler haklarını aldı.” ENGELLEYİCİ YASA, ANAYASA MAHKEMESİ’NDEN DÖNER “Diğer hak sahipleri ülkenin gelişmesinden nemalanmayacaklar mı; ülke büyürken onlar aşağıda mı kalacaklar?” diye soran Tezel, hakka erişmeyi sona erdirecek bir yasanın mutlaka Anayasa Mahkemesi’ne götürülerek iptal edileceğine inanıyor: “Biz gelişme hızını yansıtırsak, bütçe açıkları çok büyüyecek, diyorlar. Hakka ulaşmayı engellemek yerine, emeklileri sağa sola koşturmaya, gerek yok, kanun çıkarıp herkese hakkını vereceğiz demeleri gerekiyor.” İşçi emeklisinden esirgenen gelişme hızı payının devletin kasasında kalmadığını, yüzde 80’inin kayıt dışı çalışan işverene ikram edildiğini söyleyen Tezel, görev iadesi için idare mahkemesine dava açacağını da sözlerine ekliyor: “Grup başkanlığına geri dönmemin bir önemi yok. Daha bir hafta önce SGK’nın yeni amblemi tanıtıldı. Şeffaflık dendi, yok; adalet dendi, yok; hakkaniyet dendi, yok. SGK’yı daha yürümeden, emekleme döneminde boğup öldürecekler gibime geliyor.” TÜRK EKONOMİSİNİN BÜYÜME ORANLARI Yıllar (%) 2000 6,3 2001 -9,5 2002 7,9 2003 5,9 2004 9,9 2005 7,6 2006 6,0 2007* 6,8 2007** 3,9 (*) İlk çeyrek (**) İkinci çeyrek AKSİYON
<< Önceki Haber SSK emeklisi şokta! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER