Türk şirketi Coral Travel ile Rus
firması Tez Tour arasındaki
pazar kapma savaşıyla
rekabet iyice su yüzüne çıkarken Bakan Atilla Koç, rekabetin pazarı büyütecek ve zarar vermeyecek şekilde olmasını istedi.
TÜRKİYE’nin turizminde
Almanya’dan sonra ikinci sırayı alan
Rusya pazarında, dengeler değişmeye başlayınca Türk turizmciler birlikteliği hatırladı. Yıllardır Türklerin kendi aralarında paylaştığı pastadan Rus ve uluslararası acenteler de pay almaya kalkınca, Rus turistin kıymeti arttı.
Kültür ve
Turizm Bakanı Atilla Koç da, iki
ülke arasındaki ilişkileri canlı tutabilmek için bir dizi projeyi gündeme alırken, turizmcilere de birlikte hareket etmeyi önerdi.
TÜRKLER RUSYA’DA 1 NUMARA: Rusya gibi önemli bir pazarda yıllardır faaliyet gösteren Türk turizmcileri, bugüne kadar pastadan en büyük payı almayı başardı. Türkler’in Rusya’da kurduğu şirketler gelişen pazarda ilk olmanın avantajından yararlanarak hem kendi hem de
Türkiye’nin başarı grafiğini yükseltti. Tatil yapmak amacıyla gezen yaklaşık 7 milyon turistin 2 milyonun Türkiye’yi
tercih etmesi, Türkiye’nin en büyük pazarı olan Almanya’nın payı düşerken Rusya’nın artması bunun en büyük göstergesi oldu.
REKABET ŞEKİL DEĞİŞTİRDİ: Türk firmaların Rusya’da gösterdiği başarının yanı sıra 2010 yılında Rus turist sayısının 15 milyonları bulacağı yönündeki hesaplar pazarı daha da hareketlendi. TUI, yıllardır girmeye çalıştığı bu pazarda, sonunda Türk firması Turtess’le ortak olup Mosttravel ile etkinliğini artırmayı başarırken diğer uluslararası firmalar da Rusya’da boy göstermeye başladı. Bir Rus firması olan Tez Tour la Coral Travel’in pazar liderliği için kapışması rekabetin ne boyuta geldiğini iyice ortaya çıkardı. Durum bu hale gelince Türk firmaları da pazardaki mevcut paylarını kaptırmamak için, neler yapabileceklerini düşünmeye başladı. Üstelik Rus turistin Türkiye dışında,
Mısır,
Tunus,
Birleşik Arap Emirlikleri,
Tayland gibi ülkeleri de keşfetmesi rekabeti başka pazarlara da taşıdı. Bu arada Rusya da, ülke dışına turist gönderecek acenteler
e devlet hesabına 10 milyon
ruble (yaklaşık 380 bin dolar) teminat yatırmalarını öngören bir yasayı gündemine aldı.
BAKAN PLAKET VE AKIL VERDİ: Bu yasanın onaylandığı gün
Moskova’ya bir
gezi düzenleyen Kültür ve
Turizm Bakanı Atilla Koç ise hem Rus yetkililerle hem de Türk turizmcilerle görüşerek bu pazara verdikleri önemi gösterdi. 17-18 Ocak tarihlerindeki ziyareti sırasında Rusya’dan Türkiye’ye turist gönderen turizm acentelerine bir teşekkür plaketi veren Koç, yaptığı görüşmelerde ise Türk turizmcilere
akıl verdi. Bu yıl Türkiye’nin
tanıtıma 120 milyon dolarlık
bütçe ayırdığını, bunun 13 milyon dolarının Rusya için kullanılacağını belirten Koç, 2007’nin daha iyi bir yıl olması için hep birlikte hareket etmenin önemini vurguladı. Her alanda olduğu gibi bu alanda da rekabetin arttığını söyleyen Koç, firma temsilcilerine "Sen boş bırakırsan birileri gelir doldurur" uyarısında bulundu. Turizmcilerin şikayetlerine karşılık "Bu sene iyi başladık, daha iyi olması için ne yapabiliriz, hep birlikte ne yapacaksak onu yapalım" diyerek çözüm önerisi beklediğini söyleyen Koç, işadamlarından "global davranış biçimleri" geliştirmelerini, birbirleriyle rekabet ederken pazara zarar vermemelerini istedi. Koç, 2007 yılına ilişkin hedefleri rakamlarla ortaya koymaktan kaçındı.
Türkler ilk kez bir araya geldi,
ümitler tazelendi
ACENTELER arasındaki
fiyat savaşının Bakan Atilla Koç ile görüşen Rus yetkililerce de dile getirildiği ve "Ucuz fiyat Türkiye’nin imajını bozar, rekabete çeki düzen vermelisiniz" şeklinde değerlendirmeler yaptıkları öğrenilirken, Türk turizmcileri de bu sözleri haklı buldu. Bu açıdan Bakan Koç’un Moskova ziyareti, oldukça anlamlı bulundu. Ödül töreni sonrasında verilen resepsiyona Rus katılımının yüksek olması kadar Türkler’in ilk kez böyle bir birliktelik sergilemiş olması herkesi ümitlendirirken, 2007’nin 2006 yılından daha iyi olacağı konusunda görüşler birleşti. 2007
Mart’ında Türkiye’de "Rus Kültür Yılı"
kutlama ve etkinlikleri, 2008 yılında da Rusya’da "Türkiye Yılı" kutlamaları programa alınırken, Bakanlık kitap çevirisinden müze kurulmasına kadar bir dizi çalışma için hazırlıklara başladı.
Hastaneler Rus
hasta peşinde
RUSLARI Türkiye’ye bekleyenler sadece turistik tesisler değil. Hastaneler de
tedavi amacıyla
yurtdışına çıkan Ruslar’ı çekebilmenin yollarını arıyor. Özel sağlık kuruluşları ve tur acenteleri hazırladıkları paket programlarla Eski Doğu Bloku ülkelerinden başta tüp bebek, göz ameliyatı ve diş tedavisi gibi alanlarla binlerce hasta Türkiye’ye getirirken,
Anadolu Sağlık Merkezi gibi bir çok
hastane tedavisi daha zor hastalıklar için de devrede olmak istiyor. Zengin pek çok Rus hastanın özellikle
kanser tedavisi için
Amerika’yı tercih ettiğine dikkat çeken yetkililer, coğrafi yakınlık, fiyat ve kalite ile Türk hastanelerinin sağlık turizminde iyi bir yer edilebileceği görüşünde.
Alatlı, Rusları
Kapadokya’ya bekliyor
RUSLARIN peşindeki bir diğer isim de Türkiye’nin önde gelen yazarlarından Alev Alatlı. Rusya’nın konu edildiği "Gogol’un İzinde" serisinin üçüncü kitabını yayınlamaya hazırlanan Alatlı’nın bu ülkeye olan ilgisinin tek nedeni yazarlığı değil. Aynı zamanda iki yıl önce Kapadokya
Meslek Yüksek Okulu’nu açan İlke Eğtim ve Sağlık Vakfı’nın Mütevelli Heyet ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili olan Alatlı, Kapadokya’nın daha fazla turist çekebilmesi için çalışıyor. Rusya’ya giden
heyet arasında da yer alan Alatlı, bölgede yaptıkları çalışmaları turizmcilerle paylaştı.
OTI: Planımız bu yıl yüzde 35
büyümek
CORAL Travel ile Rusya pazarının lideri olan OTI Group, artan rekabete karşın planlarını büyüme üzerine kuruyor. OTI Group Başkanı Ayhan
Bektaş ve Coral Travel Genel Müdürü
Coşkun Yurt şu bilgileri verdi: "Bu yıl OTI olarak 7 milyon dolarlık tanıtım bütçesi ayırdık, geçen yılın çözümsüzlükleri olmazsa pazarda yüzde 15’lik, Coral da ise yüzde 35’lik bir büyüme öngörüyoruz. 1994 yılından bu yana Rusya’dayız ve pazarın ilklerinden biriyiz. Geçen yıl Türkiye’de 400 bin Rus turist karşılayarak yüzde 40’lık bir artış sağladık. Rusya’da 7 bin 500 satıcı acente, 20’si büyük yüzlerce
havayolu şirketi ve 300’ün üzerinde operatör ver. Ancak bunların hepsi kurumsal değil. Pazarda bu yıl da yoğun bir rekabet olacak. Ancak bu fiyatı düşürerek değil, iyi hazırlanarak olmalı. Çünkü destinasyon rekabeti de başladı. Türkiye bir
marka,
Antalya bir marka. Ege’de başka ne markalar yaratabiliriz onu araştırmalıyız. İkili ilişkiler ve iki tarafın da menfaatini koruyacak yaklaşımlar faydalı olacaktır."
HÜRRİYET