Rahmi Koç, politik istikrar olduğu sürece ekonominin iyi gideceğini, Türkiye ekonomisinin ufak tefek istikrarsızlıklardan zarar görmeyecek güce eriştiğini gördüğünü belirtti. Mevcut durumun hem sanayinin gücünden hem de politikanın ve demokrasinin olgunlaşmasından, tecrübeli hale gelmesinden kaynaklandığını ifade eden Rahmi Koç, ''Büyük bir politik sarsıntı geçirirsek mutlaka ekonomiye tesir edecektir. Geçtiğimiz günlerde ekonomi büyük zarar görmüştür. Tek parti, tek hükümet istikrarın en belirgin şartıdır'' diye konuştu. -''DIŞ KAYNAĞA İHTİYAÇ VAR''- İstihdam yaratmak için yeni yatırımların yapılması gerektiğini ifade eden Koç, Türkiye'deki kaynakların yeterli olmadığını ve dış kaynağa ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Yabancı sermayeye her türlü kolaylığın gösterilmesi gerektiğini söyleyen Koç, şunları kaydetti: ''Dünyadaki sermayenin peşinde başta Çin, Hindistan olmak üzere birçok ülke var. Yabancı sermayeyi kendi ülkelerine çekmek için yeni yeni konseptler geliştiriyorlar. Bizim de yabancı sermayeyi kıskanmamız lazım. Yabancı Türk ayrımı yapmamamız lazım. Yatırım yatırımdır, kaynak kaynaktır, para paradır. Buraya yapılan yatırımlar ülkenin malıdır, kimsenin cebine atıp götürecek hali yok.'' -''ÖZELLEŞTİRME KONUSUNDA HAYRETLER İÇİNDE KALIYORUM''- Rahmi Koç, özelleştirme konusunda yaşanan tartışmalar nedeniyle ''hayretler içinde kaldığını'' söyledi. İhale öncesi taliplilerin tetkik edilmesi gerektiğini söyleyen Koç, ''Ben gerekli tetkikleri yaptıklarına kuvvetle inanıyorum. Katılım belgesi vermeden önce şirketlerin geçmişini, kime ait olduğunu, hangi ülkeye bağlı olduklarını biliyorlardır eminim. İhale olup bittikten sonra kazanan şirket hakkında ileri geri yazılıp milletin kafasını karıştırıp bunu durdurmaya çalışmanın memlekete zarar vermekten başka bir şey olmadığına inanıyorum'' dedi. Koç, Türkiye'deki özelleştirme ihalelerinde dış yatırımcıların tereddüte düştüğünü belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ya başlangıçta bu firmalara, şirketlere ihaleye iştirak izni verilmemeli ya da kazanana mal teslim edilmeli. Parasını ödemek şartıyla tabi. Özelleştirme ihalelerinde dış yatırımcılar tereddüte düşüyor, (Verirler mi vermezler mi?) diye. Çünkü en ufak bir ihaleye girebilmek için bile aylarca etüt yapılıyor. Bunlar yapıldıktan sonra ihalenin verilmemiş olması memleketimiz hakkında iyi bir intiba oluşturmuyor. İyi fikir vermiyor. Yabancı yatırımcılar birbirleriyle de konuşuyor. 'Türkiye böyledir, tavsiye etmeyiz' diyorlar. Onun için tetkikler çok iyi yapılmalı, geri dönüşü olmamalı.'' -''NÜKLEER SANTRAL YAPILMASI LAZIM''- Önceki hükümetler döneminde iki santralin ihalesini kazandıklarını söyleyen Rahmi Koç, santralleri alamadıklarını ve işletemediklerini söyledi. Rahmi Koç, ''Vaktiyle kazandık, devlet garantisi verilir dendiği halde inkar edildi ve verilmedi. O gün için o santraller verilseydi, çok daha büyüyecekti ve elektrik ihtiyacımıza katkıda bulunacaktık'' diye konuştu. Sanayideki elektrik kesintilerinin önüne geçmek için nükleer santral yapılması gerektiğini söyleyen Koç, bu konunun yirmi senedir Türkiye'de konuşulduğunu ancak tam ihale aşamasına gelindiğinde ''görünmez bir el'' tarafından durdurulduğunu ifade etti. Sanayinin elektrik kesintisi nedeniyle durması ve tekrar çalışmasının ürünlere büyük maliyetler getirdiğini söyleyen Rahmi Koç, ''Alternatif kaynaklara bakmamız lazım. Rüzgar jeneratörleri var. Hidroelektrik santralleri yapmak lazım. Ülke büyüyor, sanayi gelişiyor'' dedi. Bülent Ecevit döneminde her fabrikanın üç - dört jeneratörü bulunduğunu dile getiren Rahmi Koç, ''O zaman büyük bir yakıt ihtiyacı ortaya çıkıyor. Bizde para yoksa yabancıları getirip münhasıran teşvik etmek lazım. Onlar da gelirler. Bugün dünyada çok para var. Petrolün fiyatının bu kadar artması, petrol üreten ülkelerin, şirketlerin elinde büyük paraların birikmesine neden olmuştur. Onlar da bu kaynakları plase etmek durumunda. Gerek hisse senetleri, gerek özelleştirme gerekse yeni yatırımlar olsun'' diye konuştu. AA