Petrolde
doğal afetler, kış mevsiminin uzun sürmesi,
terör olayları, talepteki artışın çok altında kalan
üretim miktarı ve ABD stoklarının azalması gibi birçok neden yüksek fiyatların sebepleri arasında yer alıyordu. Uzmanlar dünya petrol rezervlerinin yarıdan fazlasının yer aldığı Ortadoğu'da esen savaş rüzgârlarının petrol fiyatları tablosunu iyice karışıtıracağını öngörüyor. Özellikle ateşin
İran ve Suriye'ye de sıçraması, piyasalarda uykuları en çok kaçıran ihtimaller olarak öne çıkıyor.
Sözgelimi İran, dünya üretilebilir petrol rezervlerinin yüzde 11'ine sahip ve günlük 4,1 milyon varil ile dünya
ham petrol üretiminin yüzde 5'ini gerçekleştiriyor. Petrol şirketleri ise fiyatlardaki tahminleri aşan artıştan memnun görünüyor. 3 yıllık bir süre içinde petrol firmaları kârlarını 5 misli artırırken, uzmanlar
tatlı kârdan vazgeçmek istemeyen üreticilerin fiyatların yüksek kalmasındaki en büyük etken olduğunu ileri sürüyor. Petrol piyasalarını yakından takip eden piyasa otoriteleri, varili 70 dolardan geri dönmesi
hesap edilen petrolün, 80 doları zorlamasını buna örnek gösteriyor.
Kongre Araştırma Servisi'nin (CRS)
Amerikan Kongresi'ne sunduğu 2005 ve 2006 tarihli raporlar, petrol firmalarının kârlılıklarındaki büyük değişimi gözler önüne seriyor. Petrol şirketlerinin yüksek kârlılık oranlarıyla çalıştığını vurgulayan rapora göre, fiyatların 25 dolardan 55 dolara yükseldiği 2002-2005 döneminde bazı büyük petrol şirketleri, net kazançlarını yaklaşık 5 kat artırdı. Aynı dönemde
Exxon Mobil,
Shell ve BP'nin de dahil olduğu 9 küresel devin kazançları 31 milyar dolardan 116 milyar dolara yükseldi. Geçen yıl
Fortune 500'ün de zirvesindeki Exxon'un kazancı 11 milyar dolardan 36 milyar dolara yükseldi.
Exxon Mobil satış gelirlerini, 2002-2005 döreminde 178 milyar dolardan 370 milyar dolara; BP 178 milyar dolardan 253 milyar dolara; Shell 179 milyar dolardan 306 milyar dolara;
Chevron 91 milyar dolardan 198 milyar dolara çıkardı. Uzmanlar, fiyatların 55 dolara yükseldiği ortamda böylesine kâr eden fiyatların, 80 dolar sınırını zorladığı 2006 itibarıyla çok daha büyük kârlar açıklayacaklarına dikkat çekiyor.
'Yükselişe devam' sinyali
Ülkeden
ülkeye değişmekle birlikte bir varil petrolün üretim maliyeti ortalama 10 doları buluyor. Bu fiyata nakliye gibi üretim dışı maliyetler de eklenince varilin üretim masrafı 20 dolara yaklaşıyor. 70 dolardan satıldığı takdirde varil başına 50 dolar kâr sağlanırken, bunun da büyük kısmını çıkarıp satan şirket, az bir bölümünü de petrol sahibi ülke alıyor. Bu arada fiyatların uzun bir süre yüksek seviyelerini koruyacağı tahmin ediliyor. Uluslararası
Enerji Ajansı eski uzmanlarından ve
Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği kıdemli petrol piyasası uzmanı Dr.
Sohbet Karbuz, petrol fiyatlarının artık klasik arz-talep mekanizmasına bağlı olmadığını söylüyor. Karbuz'a göre bugün için petrol sıkıntısı yok ve fiyatlar tamamen jeopolitik etkenler ve spekülatörler marifetiyle hareket ediyor. Karbuz, vadeli işlemler piyasasında 2010 yılına kadar aylık vadeli işlemler piyasasındaki hareketliliğe ve fiyatların sürekli 70 dolar üstünde seyretmesine dikkat çekerek, bunu yakın zamanda fiyatların düşmeyeceğine dair bir sinyal olarak yorumluyor. Karbuz, uluslararası petrol şirketleri ile ulusal petrol şirketleri arasında yeni bir tür rekabetin doğduğuna da değinerek, 'petrol rezervleri rekabeti' diye nitelediği bu yeni olguyu rezervlerin yeni şirket evliliklerinde en önemli belirleyici unsur olmasını açıklarken kullanıyor.