Yılda 40 milyar dolarlık petrol ve doğalgaz faturası ödeyen
Türkiye, ihtiyacının ancak yüzde 10'unu
yerli üretimle karşılayabiliyor.
'
Petrol kuyuları betonla kapatıldı' iddiası, yıllardır dilden dile dolaşıyor. Spekülasyonların temelinde, 'Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen
yabancı şirketlerin kuyuları kasıtlı olarak kapattığı' söylentisi var.
Resmî makamlar ise 'kuyuların
ekonomik açıdan verimli olmamasını'
kapatmaya gerekçe gösteriyor. Ancak son dönemde artan petrol
fiyatları, verimsiz
küçük kuyuları bile cazip hale getirdi. Geçmişte yatırıma değer bulunmayan bölgeler, petrol 100 dolara dayanınca kıymete bindi. Yabancı şirketler, kapatılan kuyuları yeniden açmak için Türk Petrol Kanunu'nun çıkmasını bekliyor. Bir
İngiliz firması, Batman'ın Batı Raman bölgesindeki 1,1 milyar varillik ağır petrol (işlenmesi zor) rezervine şimdiden talip.
Shell'den
Petrol Ofisi'ne kadar 28 büyük markanın üye olduğu Petrol Platformu Derneği, Türkiye'deki denizlerin yüzde 99'unda, toprakların yüzde 80'inde bugüne kadar
arama yapılmadığına dikkat çekiyor. Genel Sekreter Murat Yazıcı, hem eski kuyuları açmak hem de yeni arama için birçok firmanın sırada beklediğini kaydediyor.
Shell, BP, Petrol Ofisi, Eni, Çalık,
Turcas, Tekfen, StatoilHydro,
Total gibi yerli-yabancı önde gelen 28 petrol şirketinin üye olduğu Petform, 8 yıl önce kuruldu. Petform'a göre 'Türkiye'de petrol yok' demek doğru değil. Genel Sekreter Yazıcı, konuya açıklık getiriyor: "Petrol var veya yok demek için, bu alanların büyük bölümünün aranmış olması gerekiyor. Dünyada her yıl 20 bin kuyu açılırken
Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca açılan kuyu sayısı 3 bin 326. Petrol var mı yok mu bilgi sahibi değiliz." Yazıcı, Ocak 2007'de kabul edilen 5574 sayılı Türk Petrol Kanunu'nun önemine değiniyor. TBMM'ye geri gönderilen
kanunun acilen gündeme alınarak yasalaşması gerektiğini ifade eden Genel Sekreter, "Yasal altyapı oluşursa, teşviklerle arama ve üretim yatırımları büyük ivme kazanır. İsmini vermemiz doğru olmaz; ama bir İngiliz şirketi, Batı Raman'daki 1,1 milyarlık ağır petrole talip." açıklamasını yapıyor.
Yeraltındaki petrolün üretimi yasal altyapıya bağlı. Bu sağlanırsa, bakir alanlarda
petrol arama ve üretimi artacak. En önemlisi de üretimi azalan sahalarda gaz, buhar enjeksiyonu gibi yöntemlerle ikincil üretime geçilecek. Ayrıca, yerli yabancı ortaklıklar kurulacak, istihdam artacak ve bunun yanında petrol endüstrisi gelişecek. Yeni kanunla birlikte büyük şirketlerin yanı sıra küçük şirketler de arama-üretim faaliyetlerine ilgi gösterecek. Böylece küçük kuyular da üretime kazandırılacak. Eski Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer tarafından bazı maddeleri yeniden görüşülmek üzere
Meclis'e geri gönderilen Türk Petrol Kanunu'yla ilgili petrolcüler
Enerji Bakanlığı'na görüşlerini iletti.
Enerji Bakanı Hilmi Güler de son açıklamasında Petrol Kanunu'yla ilgili çalışmaların devam ettiğini ve kanunun yakın bir zamanda Meclis gündemine geleceğini açıklamıştı. Petrol kuyularındaki üretim, ekonomik olmasına bağlı. Petform Genel Sekreteri Murat Yazıcı, "Türkiye'de petrol vardı da, kuyuların üzeri kapatıldı." gibi iddialara şöyle açıklık getiriyor: "Bir kuyunun kapatılması ekonomik olup olmamasına bağlı. Yoksa herhangi bir petrol şirketinin bulduğu petrolü çıkarmaması mümkün değil. Böyle bir durumda Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'ne lisansını geri vermesi gerekiyor. Kanun bunu emrediyor. Çünkü bir şirket için ekonomik olmayan bir kuyu diğer şirket için ekonomik olabilir. Betonla kapatma hikâyesi ise şöyle: Herhangi bir sızma,
patlama veya başka bir olumsuz duruma mahal vermemek için boş kuyular terk edileceği zaman betonla kapatılır. Ama aynı kuyuda daha derine inmek isteyen başka bir şirket, bu betonu delip petrol arayabilir. Yeni teknolojiler daha zor ve derinlere sondaja imkân veriyor."
Halen Türkiye petrol ve doğalgaz ihtiyacının ancak yüzde 10'unu yerli üretimle karşılıyor. Petrol ve gazda dışa ödenen döviz miktarı 40 milyar doları buluyor.
Eski kuyular Amerika'da da tekrar üretime geçiriliyor
Uluslararası petrol
piyasaları uzmanı Dr.
Sohbet Karbuz, son dönemde artan petrol fiyatlarının küçük üretimleri de cazip hale getirdiğini söyledi. Geçmişte petrol fiyatlarının düşük olduğu dönemlerde Türkiye'de petrol bulunmasına rağmen üretimin az olması nedeniyle göz ardı edilmiş veya kapatılmış birçok kuyunun varlığına dikkat çeken Karbuz, "Bir petrol kuyusu açıldığında bulunan petrolün miktarı eğer o günün piyasa şartlarında ekonomik değilse kapatılır. Amerika'da son birkaç yıldır eski kuyulara geri dönüş başladı. Fiyat 10 dolar iken üretim yapmaya değmeyen kuyularda petrol fiyatları 100 dolar olduğunda az miktarda dahi olsa üretim yapmak kârlı hale geldi. Türkiye'de de bu anlamda eski kuyular yeniden açılmalı." Karbuz'un verdiği bilgiye göre ABD'de üretim yapılan 500 bin petrol kuyusundan yüzde 85'inde üretim günde 10 varili geçmiyor. Bu tip kuyulara marjinal kuyu deniyor. Marjinal kuyulardaki üretimin ABD toplam petrol üretimindeki payı yüzde 15'ten fazla. Ayrıca yine Amerika'da 300 bin kadar marjinal gaz kuyusu var. Bunların üretimi de toplam ABD gaz üretiminin yüzde 9'una denk geliyor.
ZAMAN