Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (
TCMB) Başkanı
Durmuş Yılmaz, ''Bizim itibarımız namusumuz olan para ile Türk
toplumu işlem yapmalı, muamelelerini TL ile yapmalı, TL ile tasarruf yapmalı, TL üzerinden yatırım yapmalı'' dedi.
Durmuş Yılmaz, ''2007 Yılı Para ve Kur Politikası''nı açıkladığı toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Para Politikası
Kurulu'nun tutanaklarının açıklanması gibi bir tutumlarının şu anda olmadığını söyleyen Yılmaz, bunu önümüzdeki dönemde uygun gördükleri anda yapmayı düşündüklerini ifade etti.
Kurul toplantı tarihlerinin ay sonundan, ay ortasına alınmasına ilişkin de Yılmaz, toplantılar ayın sonunda yapıldığında kısa süre sonra enflasyon rakamlarının açıklandığını ve yeni bir durumun ortaya çıktığını hatırlatarak, toplantıların bu tür riskleri azaltmak için ay ortasına alındığını açıkladı.
Bugün yapılan toplantının IMF İcra Direktörleri Kurulunun bugün toplanacak olması ile ilgisinin bulunup bulunmadığı yönündeki soruya karşılık da Yılmaz, toplantının
pazartesi günü için planlandığını, ancak Kurulda bantların açıklanacak olması nedeniyle toplantıyı bugüne çektiklerini belirtti.
TÜRK LİRASI NAMUSUMUZ
Geçtiğimiz haftalarda yaptığı ''dövizi olmayan dövizle borçlanmasın'' uyarısı hatırlatılarak, bunun tam olarak ne anlama geldiğinin sorulması üzerine de Yılmaz, şöyle konuştu:
''Bizim itibarımız namusumuz olan para ile Türk toplumu işlem yapmalı, muamelelerini TL ile yapmalı, TL ile tasarruf yapmalı, TL üzerinden yatırım yapmalı. Dolayısıyla biz herhangi bir risk görmüyoruz. Biz ekonominin normalleşmesini ve TL'yi güven ve itibarının artmasını istiyoruz. Bizim söylemeye çalıştığımız bu.''
Döviz geliri olmayıp da döviz ile borçlananların yine de dikkatli olmasını isteyen Yılmaz, ''Toplum kendi parası üzerinden işlem yapmalı. Yine de döviz geliri olmayanlar çok dikkatli olmalılar. (Dikkatli olmalılar) derken ilerisi için bir sıkıntı mı görüyoruz?
Hayır, kesinlikle böyle bir şey yok, ama 2001'den buyana ortaya çıkan dalgalanmaların gösterdiği gibi zaman zaman dalgalanmalar olacak. .. Kriz vs. diye bir şey yok. Biz TL'ye itibar kazandırmaya çalışıyoruz. Söylemlerimiz de buna yönelik'' dedi.
''Belirsizlik aralığı güvensizlik aralığı mıdır'' şeklindeki soruya karşılık da Yılmaz, ''Kesinlikle belirsizlik aralığı güvensizlik aralığı değil.
Merkez Bankası kendisine verilen
hedefe ulaşılamaması durumunda kamuoyuna
hesap vermek, hükümete bunu açıklamak durumunda. Bu belirsizlik aralığıyla bunun mekanizmasını oluşturmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bu bir güven aralığıdır'' dedi.
2007 için kamuoyunda tartışılan yüzde 7'lik enflasyon hedefine yönelik haberlere ilişkin de Yılmaz, bu tür görüşlerin olacağını belirterek, Merkez Bankası olarak eldeki verilere göre kendi görüşlerini açıkladığını hatırlattı.
FAİZLERİN YÜKSEKLİĞİ
Kamuoyunda, finansal piyasalardaki dalgalanmalar sonrasında Merkez Bankası'nın
faizlerinin gereksiz yere yükseltildiği ve bunun düşürülmesi gerektiği yönündeki görüşlerin hatırlatılması üzerine de Merkez Bankası Başkanı, şöyle konuştu:
''Biz
faiz oranlarını artırırken, enflasyonu hedefinden saptıran birincil faktörlere tepki vermedik. Biz beklentilerin bozulmasına tepki verdik. Bu beklentiler hala düzelmedi. Dolayısıyla Merkez Bankasının enflasyon hedefi enflasyonla ilgili beklentiler arasındaki Merkez Bankası kredibilite açığı denilen şey hala yüksek. Dolayısıyla biz faiz
politikasını uygularken bunu dikkate alıyoruz. Bu nedenle enflasyonla ilgili beklentiler umarım kısa sürede düzelir, bir iniş trendine geçer ve biz de faiz oranlarını indiririz. Fakat mevcut koşullar altında bizim kredibilite açığımız faiz oranları ile ilgili olarak Merkez Bankası'nın temkinli duruşunun devam ettirilmesi gerektiğini bize söylüyor.''
YÜZDE 4 ENFLASYON HEDEFİNİN BELİRLENMESİ
Enflasyon hedefinin önümüzdeki 3 yıl boyunca neden yüzde 4 olarak belirlendiğine ilişkin de Yılmaz, 2001-2005 döneminde gerçekleşen enflasyon trendlerine bakıldığında, yüzde 4'lük yıllık enflasyon hedefinin başarılabilir olarak görüldüğünü söyledi.
Enflasyon seviyesi aşağı çekildikten sonra yarım puanlık bir azaltım yapmanın bile zor olduğuna dikkat çeken Yılmaz, 3 yıl boyunca yüzde 4'lerde kalan enflasyondan sonra daha aşağı noktalara inilebileceğine işaret etti.
CARİ AÇIK
Cari açığa ilişkin de Yılmaz, giderek artan cari açık için (Sorun değildir) gibi bir söylem içinde olmadıklarını belirtirken, ancak yapılan makro reformlar ile
bankacılık ve mali sektörle ilgili reform ve iyileştirmelerin Türkiye'nin uluslararası mali sisteme olan entegrasyonu ve
sermaye akımları ile ilgili gelinen noktada Türkiye'nin daha aşağıdaki düşük bir platformdan daha yüksek bir platforma taşındığını kaydetti.
Yılmaz, ''Belki burada daha yüksek bir seviyede cari açığı sürdürülebilir diye düşünüyorum... Ancak, bir yerde artık cari açığın da stabilize olması ve geriye dönmesi gerekiyor'' dedi.
Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, burada alınacak tedbirin orta ve uzun vadeli tedbirler olduğunu, bunların da yapısal tedbirler olduğunu söyledi.
MERKEZ BANKASI ATAMALARI
Başkan Yardımcılığı ile ilgili atamanın
Köşk tarafından onaylanmadığının hatırlatılarak yeni bir isim olup olmadığı yönündeki soruya karşılık Yılmaz, bu dakika itibariyle Cumhurbaşkanı tarafından uygun görülmeyen kararnamenin yerine yeni bir isim belirlemediğini ifade etti.
Yılmaz, Para Politikasına atanacak isim konusunda ise karara vardığını ve bunu kısa sürede hükümete ileteceğini açıkladı.
BÜYÜMEDE YAVAŞLAMA
Aldıkları faiz kararlarının amacının bozulan beklentilerin düzeltilmesi olduğunu kaydeden Yılmaz, buna paralel olarak toplam talebi
kontrol altına almak ve büyümeyi enflasyonu tehdit etmeyecek seviyeye getirmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Aldıkları kararların
ekonomik aktiviteye etkilerinin yavaş yavaş hissedilmeye başlandığını kaydeden Yılmaz, bunun derinliğini ne olduğunu son çeyrek büyümesi ile ortaya çıkacağını söyledi.
Ekonomik büyümedeki yavaşlamanın cari açık üzerine etkisi için de biraz beklenmesi gerektiğini anlatan Yılmaz, cari açığın kompozisyonuna bakıldığında, enerji dışında yatırım mallarının önemli yer tuttuğunu kaydetti.
KAMU ÇALIŞANLARININ MAAŞ ARTIŞI
Kamu çalışanlarına verilecek artışlara dikkat çektiği hatırlatılarak, 2007 için yapılacak zammın zaten belli olduğunu, neden buna vurgu yaptığının sorulması üzerine de Yılmaz, ''Biz kamu sektöründe çalışanlara verilen
ücret artışlarını biliyoruz. Biz burada genel bir çerçeve çiziyoruz... Eğer gelirler politikası yönünden ücretlere yapılacak her hangi ilave zam vs. Elbette enflasyonla mücadelemizi güçleştirecektir. Bunu kamuoyu ile paylaşıyoruz'' dedi.
ELEKTRİK, GAZ, SU ZAMMI
Hizmet
fiyatlarındaki katılığın devam ettiğini anlatan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, burada en önemli hususun sektörün uluslararası rekabete açık olmaması ve verimliliğin düşük olması olduğunu vurguladı.
Kiralar konusunda orta vadede konut arzını artırmanın etkili olabileceğini kaydeden Yılmaz, ''İkincisi konutlarda kullanılan gaz, su ve elektrik. Buralarda da bizim talep ettiğimiz, bu zamların eğer olacaksa gecikmeden yapılması ve önümüzü daha rahat görebilmemiz'' dedi.
ENFLASYON
Yılmaz, ''ne varki Merkez Bankası (enflasyonda) gelinen noktayı yeterli görmemekte, orta vadeli bekleyişler hedeflerle uyumlu hale gelene kadar da görmeyecektir'' dedi.
Yılmaz bu arada, Enflasyon Hedeflemesinin ilk yılında (2006), bir dizi arz şoku ile karşılaşıldığını ve enflasyonun ''hedefle uyumlu patikanın üzerine'' çıktığını bildirdi.
Yılmaz, düzenlediği basın toplantısında, Merkez Bankasının ''2007 yılı Para ve Kur Politikası''nı açıkladı.
Yılmaz, geçen yıl yayınlanan ''Enflasyon Hedeflemesinin Genel Çerçevesi ve 2006 yılı Para ve Kur politikası'' başlıklı politika metninde ortaya konulan ilkelerle uyumlu bir politika izlendiğini, 2006 yılı boyunca dört defa enflasyon raporunun yayınlandığını hatırlattı.
Para Politikası Kurulunun, Haziran ayındaki ara toplantılar hariç, açıklanan takvim doğrultusunda politika faizlerini belirlemek üzere düzenli olarak toplandığını ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
24 AY SONRASINA İLİŞKİN BEKLEYİŞ, YÜZDE 5,5 CİVARINDA
''2006 yılında enflasyonun, arz yönlü şoklar sonrasında yükselerek yüzde 10'larda kalmasına rağmen, bugün itibarıyla 24 ay sonrasına ilişkin bekleyişlerin yüzde 5,5 civarında seyretmesi, enflasyon hedeflerinde elde edilen kazanımların somut bir göstergesidir.
Ne var ki Merkez Bankası fiyat istikrarına odaklanmış olduğundan, gelinen noktayı yeterli görmemektedir. Orta vadeli bekleyişler hedeflerle uyumlu hale gelene kadar da görmeyecektir.
Sonuç olarak, 2006 yılında enflasyon hedeflemesinin ana ilkeleri olarak şeffaflık, hesap verilebilirlik ve öngörülebilirlik alanlarında önemli adımlar atılmıştır.''
Yılmaz, önümüzdeki dönemde enflasyon hedeflerinin ''
tüketici fiyat endeksinin yıllık yüzde değişimi'' olarak tanımlanmaya devam edeceğini ve geçtiğimiz yıl yayınlanan politika metninde ''3 yıl'' olarak belirlenen hedef ufkunun, 2007 yılında da süreceğini kaydetti.
''Ekonomideki yapısal dönüşüm, yüksek enflasyondan düşük enflasyona geçiş ve gelişmiş ülkelere yakınsama süreci'' göz önüne alınarak, orta vadeli yüzde 4 cıvarında bir enflasyon hedefinin uygun olacağının düşünüldüğünü belirten Yılmaz, ''Bu çerçevede daha önce yüzde 4 olarak açıklanan 2007 ve 2008 yılı enflasyon hedefleri korunmuştur. Bu yıl sonunda duyurulacağını ilan ettiğimiz 2009 yılı hedefi ise yüzde 4 olarak belirlenmiştir'' dedi.
DÖNÜŞÜM TAMAMLANDIKÇA DÜŞÜK ENFLASYON HEDEFİ MÜMKÜN
Yılmaz, yapısal dönüşüm ve yakınsama süreci tamamlandıkça, daha düşük enflasyon oranlarını hedeflemenin mümkün olacağını da ifade etti.
Merkez Bankası kanununda, ''banka, belirlenen hedeflere ilan edilen sürelerde ulaşılamaması ya da ulaşılamaması olasılığının ortaya çıkması halinde, nedenlerini ve alınması gereken önlemleri hükümete yazılı olarak bildirir ve kamuoyuna açıklar'' hükmünün yer aldığını hatırlatan Yılmaz, ancak burada hedeften hangi oranda sapılması durumunda hesap verme mekanizmasının devreye gireceğinin tanımlanmadığını söyledi.
2 PUANLIK BELİRSİZLİK ARALIĞI
Yılmaz, Merkez Bankasının bu mekanizmayı netleştirmek ve uygulanabilirliğini sağlamak için, Enflasyon Hedeflemesine geçiş aşamasında nokta hedef etrafında 'iki puanlık simetrik bir belirsizlik aralığı' oluşturduğunu hatırlatırken, şu bilgileri verdi:
''2007 yılı için, hedef etrafındaki belirsizlik aralığının 2 puan olarak korunmasına karar verilmiştir.
Enflasyon, ilgili aralığın altında veya üstünde gerçekleştiği takdirde Merkez Bankası, bu durumun nedenlerini ve tedbirleri hükümete yazacağı bir açık
mektupla anlatarak kamuoyunu bilgilendirecektir.''
Geçtiğimiz yıl, enflasyon hedeflemesinin genel çerçevesi olarak yayınlanan metinde, Enflasyon Hedefinin ''sadece
para politikasının denetimi dışındaki unsurlara bağlı olarak, hedeflerden çok büyük ve uzun süreli sapmalar görüleceğinin belirlenmesi ve orta vadeli hedeflerin anlamsız kalması durumunda değişeceğinin'' belirtildiğine işaret eden Yılmaz, devamla şöyle konuştu:
GEÇİCİ ŞOKLAR
''Geçici şoklar enflasyon hedefinin değil, enflasyon tahminlerinin değiştirilmesine yol açacak ve böylesi bir durumda ekonomik birimler için referans değeri kısa vadede enflasyon tahminleri, orta vadede ise enflasyon hedefi olacaktır.
2006 yılında yaşanan arz yönlü şokların ardından, bu yaklaşım somut olarak uygulamaya geçirilmiştir. Temmuz ayında güncellenen enflasyon tahminlerinde, enflasyonun yıl sonunda hedefin belirgin olarak üzerinde kalacağı öngörüsü kamuoyu ile açıkça paylaşılmış, ancak 2006 hedefi değiştirilmemiştir.
Ekonomik birimler; 2006 yıl sonu hedefini değil, Merkez Bankasının 2006 yıl sonu için açıkladığı tahminleri referans olarak almıştır. Nitekim, yıl sonu enflasyon bekleyişleri Merkez Bankasının öngörüleri paralelinde oluşmuştur.''
Enflasyon hedeflemesi uygulayan ekonomilerde, enflasyonun hedeften sapma gösterebileceğine işaret eden Yılmaz, ''burada önemli olan; hedeften sapmanın nedenlerinin açıkça izah edilebilmesi ve hedefe tekrar yakınsaması için gereken tedbirlerin alınarak, yakınsama süreci ile ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesidir'' dedi.
HEDEF DEĞİŞSEYDİ
Yılmaz bu arada, Merkez Bankasının 2006 yılı hedefini yüzde 10 olarak değiştirmiş olması durumunda, 2006 yılı sonunda hedefe ulaşmış olacağını ve kamuoyuna hesap verme durumunda kalmayacağını anlattı, ''Ancak Merkez Bankası hedefe değiştirmeyi değil,
iletişim politikasının bir pekiştirici unsuru olarak kamuoyuna hesap vermeyi
tercih etmiştir'' dedi.
2007 OCAK AYINDA HÜKÜMETE AÇIK MEKTUP
Yılmaz bu çerçevede, Merkez Bankasının Ocak 2007 tarihinde hükümete yazacağı yeni bir açık mektup aracılığıyla, 2006 yıl sonunda enflasyon hedefine ulaşılamamasının nedenlerini anlatacağını ve hedefe yakınsama süresi ile ilgili öngörüleni kamuoyu ile paylaşacağını belirtti.
Sonuç olarak Merkez Bankasının, sık sık hedef değiştirmenin ''enflasyon bekleyişleri ve fiyatlama davranışlarını'' olumsuz etkileme potansiyeli taşıdığını ve ilerisi için verilen taahhütlerin güvenilirliğini azaltabileceğini'' düşündüğünü bildiren Yılmaz, ''bu nedenle önümüzdeki dönemde de enflasyonun makul sürelerde hedefe yakınsayacağı öngörüldüğü sürece, hedeflerin değiştirilmemesi esas alınacaktır'' şeklinde konuştu.