Ortaca, Dalaman ve Köyceğiz'de 2000'li yıllarda
pamuk üretiminden umduklarını bulamadıkları için 50 yıldır yaptıkları üreticiliği bırakarak tarlalarını narenciye bahçesine dönüştüren çiftçiler, son yıllarda pamuğun yeniden değer kazanması ve narenciyeden beklenen gelirin elde edilememesi üzerin tekrar pamuk üretimine yöneldi.
Ortaca Pamuk
Tarım Satış Kooperatifi (
TARİŞ) Başkanı
Hüseyin Metin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda 350 tona kadar düşen pamuk üretiminin bu yıl yaklaşık bin 500 tona ulaşmasının beklendiğini söyledi.
Pamuk ekiminde gözle görülür artış yaşandığını, narenciyeden umduğunu bulamayan çiftçilerin tekrar pamuğa yöneldiğini belirten Metin, Ortaca, Dalaman ve Köyceğiz ilçelerinde üreticilerin pamuklarını almaya başladıklarını bildirdi.
Özellikle Ortaca ve Dalaman'da çiftçilerin 2000 yılına kadar geçimlerini pamukla sağladığını, daha sonra
Türkiye genelinde pamuk üretiminde düşüş yaşandığını kaydeden Metin, ''Bu düşüş bölgemizde de kendini gösterdi. Üreticiler pamuktan kaçarak tarlalarını narenciye bahçesine çevirdi. Bölgedeki üreticilerimizin büyük bir kısmı özellikle limon ve narda hüsrana uğradı. Ürettikleri ürünler ellerinde kaldı. Geçen yıl pamuğun borsada büyük bir çıkış yapmasıyla çiftçilerimiz tekrar yüzünü pamuğa çevirdi'' dedi.
Bu yıl yaklaşık bin 500 ton rekolte beklediklerini ifade eden Metin, şöyle konuştu:
''Hava şartları nedeniyle pamuk ekimleri haziran ortalarında yapıldı. Bu yıl verimde düşüş oldu fakat ekim alanı fazla oldu. Biz
kooperatif olarak bu yıl bin 500 ton civarında rekolte bekliyoruz. Pamuk üretimindeki artış sayesinde Ortaca'da 2 yıldır kapalı olan fabrikamızda çarklar tekrar dönmeye başladı. Geçtiğimiz yıllarda 350 tona kadar düşen pamuk rekoltesi, çırçır fabrikasının çalışmasını da engelledi. Pamuk üretiminin az olması ve işçilik maliyetlerinin fazla olması yüzünden çırçır tesislerini çalıştıramadık. Bugün çırçır tesislerimiz de çalıştı. Üreticilerimiz ürünlerinin karşılığını sorunsuz şekilde alıyor.''
Metin, pamuğun stratejik önemine dikkati çekerek, üreticilerin desteklenmesini istedi.
Devletin 42 kuruşluk destekleme
priminin daha da yükseltilmesini beklediklerini ifade eden Hüseyin Metin, ''Pamuğu seviyoruz ve pamuktan ayrılmak istemiyoruz. Üreticilerimiz biraz daha desteklenirse hem üretim hem de istihdamda daha fazla artış yaşanacaktır'' dedi.
''Evimizi arabamızı 'beyaz altın'la aldık''
35 yıldır pamuk üreticiliği yaparak geçimini sağladığını belirten
Şahin Deveci ise ''Annem beni pamuk tarlasında dünyaya getirmiş. 35 yıldır pamuk üreticiliği yaparak ailemizin geçimini sağladım. 2000'li yıllarda 600 dönüm pamuk ektim, 70 bin lira borçlanarak battım ve pamuk üretimini bıraktım. 2000 yılına kadar pamuk üretiminden iyi para kazandık. Evimizi ve arabamızı pamuk üretimi sayesinde aldık. Mal mülk sahibi olduk. Fakat 2000 yılından sonra 5 yıl içinde kazandıklarımızı tekrar kaybetmeye başladık'' diye konuştu.
Pamuğun değer kaybetmesi nedeniyle tarlalarını narenciye bahçesine çeviren Deveci, şöyle devam etti:
''Özellikle limon ve nar ağacı diktim. Fakat narenciyeden de umduğumuzu bulamadık. Ürettiğimiz ürünler elimizde kaldı. Bazen tüccardan paralarımızı alamadık. Geçen yıl pamuğun tekrar değer kazanmasıyla pamuk üretimine tekrar başladık. Bu yıl istediğimiz fiyatlar olmasa da üretimle birlikte desteklemeler ve fiyatların da artacağına inanıyorum. Pamuk geçen yıl olduğu gibi biraz prim yaparsa narenciye üreticilerinin tamamının beyaz altına döneceğine inanıyorum.''
25 yıldır Ortaca'nın Tepearası köyünde pamuk üreticiliği yapan Atilla İpek ise pamuk üretiminin yaklaşık 10 yıldır büyük çöküş yaşadığını fakat geçen yıl fiyatların artmasıyla tekrar pamuk üretimine başladıklarını belirtti.
Öte yandan,
Anadolu Ajansı ekibi, beyaz altının tarladaki sökümünden çırçır fabrikasına ve paketlenmesine kadarki tüm aşamaları görüntüledi.